Kültür ve Sanat şehri unvanını çoktan alan ve hatta bunu tescilleyen şehrimiz,  ziyarete gelenin aşık olduğu, henüz gelmeyenlerin ise gidilecek yerler listesinin en başında yer almaktadır.  

Bunun nedeni ise yıllardır belediye hizmetlerinin akılla, bilimle, kültürle, sanatla, tarih şuuruyla, doğayla ve yurtsever vizyonla hayata geçirilmesidir.

Her geçen gün sayıları artan müzeleriyle, tematik parklarıyla, opera, tiyatro festivalleriyle, yılın her ayı, her haftası, hatta her günü farklı bir sanat etkinliğiyle karşılaşmaktayız. Ayrıca Eskişehir güvenli bir kenttir. Eskişehir’de güven ortamını oluşturan ise yeniliğe açık, hoşgörülü çağdaş toplum yapısı ile yapılan hizmetlere sonuna kadar sahip çıkan sevgili hemşerilerimizdir.

Sosyal, kültürel, sanatsal etkinlikler, şehirler için önemli bir sosyo-ekonomik gelişme fırsatı oluşturmaktadır.  Şehre aidiyet duygusunu artıran bu tür etkinlikler, aynı zamanda insanların birbirleriyle iletişimini güçlendirmektedir.

Ancak ne yazık ki, ülkemizin dört bir yanındaki şehirlerimizde arka arkaya konserler iptal ediliyor. Kiminin giyimine karışılıyor, kiminin söylemine. Sanatçılarımıza getirilen bu yasaklar hepimizi derinden kaygılandırıyor. Yunus Emre’nin şehri, hoşgörünün merkezi olan Eskişehir’imiz de gençlerimizin yıllardır coşkuyla katıldığı müzik festivalinin yasaklanması da büyük tepkiye neden olmuştur. Yasaklar yerine gençlerimizin yaşam biçimine, tercihlerine, hak ve özgürlüklerine saygı ortamını birlikte korumalıyız.

Akabinde Cimer’e yapılan şikayet üzerine parkta yoga yapan kadınlarımız engellendi. Şehrimizdeki bu engellemeyi ve hak gaspını kolayca kabul etmeyerek tepki gösteren yüzlerce kadınımız, Dede Korkut Parkı'nda bir araya gelerek yoga yaptılar.   Konser yasaklamak, kadınların giydiği kıyafet üzerinden yoga yapmayı yasaklamaya kalkışmak, ahlak bekçiliği yapmak çok geri kalmış bir çağın düşünce anlayışıdır. Bugün ihtiyacımız olan ise özgürlükçü bir kamu düzenidir. Düşünce, ifade ve yaşam biçimlerine saygılı bir özgürlük anlayışıdır.

Farkındaysanız, Türkiye her alanda çok ciddi sorunlar yaşarken, hoşgörünün hakim olduğu dünyanın en yaşanılabilir, en güvenli şehirlerinden biri olan Eskişehir’imizde biz yasakları konuşuyoruz. Spor yapmanın, yoga yapmanın, sanatla ilgilenmenin, müzik yapmanın kimseye bir zararı olmaz. Biz her şeye rağmen hemşerilerimiz ile birlikte çağdaşlık yolunda kararlı şekilde yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Bundan hiç şüphe duymuyorum…