Sözlük tanımına göre Anayasa; Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen, ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.


Anayasa bir devletin yönetim biçimini belirtir. Toplumların ülke üzerindeki egemenlik haklarının, bireylerin temel haklarının hangi koşullar altında devlet tarafından kullanılabileceğini belirleyen temel kanunlardır. Devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceğini belirler. Genel olarak, genel hükümler, temel hak ve özgürlükler, bireylerin topluma karşı görev ve sorumlulukları ile yasama, yürütme, yargı gibi anayasal devlet organlarını tanımlayan bölümlere sahiptir.

Normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz.

Osmanlı da dahil olmak üzere tarihimiz boyunca halkın iradesiyle ve seçilmişler tarafından yapılmış hiçbir anayasamız olmadı. Anayasalarımızı yapanlar halka “Sizin isteğiniz nedir? Nasıl bir yönetim istersiniz?” diye sormadılar.

Günümüzde halk adına konuşan tüm siyasi parti yöneticileri, mesleği hukuk olan neredeyse tüm hukukçular, üniversiteler, meslek odaları, vb. mevcut anayasadan şikayetçiler. Tamamı yeterli olmadığı konusunda hemfikirler.

Son yıllarda seçilmiş meclisle yapılacak ve halk oylamasına sunulacak, yeni bir anayasa yapılabilmesi için siyasi partiler arasında görüşmeler devam ediyor. Ancak şikayet edenler nedense konu anayasaya gelince sadece şikayetlerini yenilemekten öteye bir şey yapmıyorlar.

Özellikle siyasi partilerin tamamı bu fırsatı kullanıp inandıkları ve yönetime geldiklerinde uygulamaya koymayı taahhüt ettikleri devletin anayasasını kendi görüşleri doğrultusunda yazmaları ve ortaya koymaları gereklidir. Bu durumda siyasi parti sayısınca anayasa metni ortaya çıkacaktır. Bu vatandaş açısından çok faydalıdır. Çünkü tüm siyasi partilerin, özgürlüklerin sınırını nerede tutacakları nasıl bir yönetim vadettikleri ortaya çıkacaktır. Halk hangi siyasi partinin ne vadettiğini, siyasi partilerde devlet ve yönetim şekli olarak ne düşündüklerini ve özgürlüklerin sınırlarını, anlatma fırsatı elde etmiş olacaktır.

Bunlara ilave olarak, sivil toplum örgütleri, meslek odaları kendilerine uygun görüşleri olan siyasi partilere kendi isteklerini destekleyen kanun maddelerini bu anayasa metinlerine koydurmalı, mesleği hukuk olan uzmanlar ve üniversitelerin de desteğiyle siyasi partilerin sayısı kadar anayasa metni ortaya çıkmalıdır.

Seçim iki turlu yapılmalı 1’inci turda tüm anayasa metinleri oylanmalı, halk tarafından itibar gören ilk üç-beş anayasa metninin ortak metinleri ayrıştırılarak, kalan maddeler halk oylamasına sunulmalı seçilen maddeler ortak maddelere ilave edilerek anayasanın tamamı oluşturulmalıdır.

Kendi fikirlerini ortaya koyup bir anayasa yazamayan siyasi bir partinin ülkeyi yönetmeye talip olması sorumsuzluktur. Ya da her gün televizyonlarda, insan haklarından şikayet edip bir anayasa yazamayan hukukçuların uzman kimliğiyle dolaşmaları da sorumsuzluktur.

Gerçek şudur ki; Şimdiye kadar kendi görüş ve düşüncesine uygun bir anayasayı hazırlayıp masaya koyabilen sadece bir tek siyasi parti vardır. MHP  

Halk olarak önümüze konulacak anayasa metinlerini diğer siyasi partilerden de bekliyoruz.

Saygılarımla...