Ekim ayı... Kimine göre bayram, kimine göre sancı ayı. Cumhuriyet sevdalıları için umutların tazelendiği bir ay.
Toplum nereye gidiyor? Herkes aynı soruyu soruyor değil mi? Kimse kimseyi beğenmiyor. Herkes herkese ve her şeye bir kulp takıyor değil mi?
Güftesi, oğlunu kaybeden bir babaya, bestesi de Türk Musikisinin en önemli solist ve bestekârlarından Alaeddin Yavaşça’ya ait hicaz makamında bir şarkıdan bahsedeceğim sizlere.
Son dönemlerde hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama beyin göçü sadece teknik ya da tıp alanında olmuyor.
Merhaba değerli dostlar. Bu sefer bizim nesil için yazacağım. Üç beş yaş fark olsa da bizim nesil işte. 80’li yıllarda çocukluk, 90’lı yıllarda gençlik yıllarını yaşayanlar için.
Merhaba sevgili sanat dostlarım. Bu yazımda herkesin kulaklarında ve gönlünde yer etmiş bir şarkıdan bahsedeceğim size. Radyoda ya da televizyonda belki bir konserde duyup eşlik ettiğiniz, her dinleye...
Osman Nihat ve Bâdi Nedim iki yakın dosttur. Bâdi Nedim yaşça büyük olmasına rağmen her yaşta insanla konuşmayı bilen ve dostluklarını uzun yıllar sürdürebilen biridir. Osman Nihat ile de dostluğu yıl...
Haydar Tatlıyay ve Haydar Telhüner çok samimi dostlardır. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen ve neşeli iki samimi dost. Her ikisi de o dönem bekârdır. Aşkı arayan bir hassasiyet içinde de yaşamaya deva...
Hababam Sınıfı filminde bir sahne vardı. Birçoğunuz mutlaka hatırlayacaktır. Felsefe Öğretmeni Akil Hoca'ya sürekli müfettiş şakası yapan Hababam Sınıfı öğrencileri, derse bir gün gerçek müfettiş geld...
Merhaba sevgili dostlar. Bugün sizlere Sadullah Ağa’nın Bayati Araban makamında bestelediği eserden bahsedeceğim.
Bir beste nasıl oluşur hiç düşündünüz mü? Her bestenin içinde latif bir kadın mı vardır sizce? Ya da fevkalade güzel bir kadına, dertli bir aşka, nankör bir sevgi için mi bestelenir bir eser?
Bu bağlantı sizi https://www.haberes.com.tr dışındaki bir siteye yönlendiriyor.