Herkes için zor, uzun ve mücadele dolu bir yılı geride bıraktık. Sel felaketleri, orman yangınları, depremler, pandemi ve ekonomik sıkıntılar resmen bizi bizden aldı. Kimimiz COVİD-19’a ve varyantlarına yakalanarak zorluklarla dolu günler geçirdi, kimimiz yakınlarını kaybetti ya da yakınlarının koronavirüs olması ile endişeli günler geçirdi. Maalesef bu zor günler hala geçmiş değil, vaka sayıları ortada.

Sağlığımızın tehlikede olduğu bu günlerde, ne yazık ki ekonomik olarak da sıkıntılar yaşadık. Bizler yıl boyunca hayretler içinde, nefes nefese izlediğimiz üzücü gelişmeleri hazmetmeye çalışırken, yılın son saatlerinde ekonomi tarihinde az görülür şekilde yapılan zamlar daha şimdiden 2022’yi “zorlu yıllar” sınıfına sokmuş bulunuyor.

Toplumun taşıyıcı sütunları olan orta sınıfın giderek çökmesini, 10 yılda 14 kat artan kadına yönelik şiddeti, eşitsizliğin geldiği yeri, inim inim inleyen ve canından bezen dar gelirliyi görünce! bir türlü kovamadığımız Covid’e ilaveten yerli ve milli streslerimiz de arttı.

Her birimiz için oldukça zor ama özellikle de kadınlarımız için daha da zor bir yıl geçirdik. Yıla İstanbul Sözleşmesi tartışmaları ve sözleşmeden imzanın çekilmesi ile başladık. Zaten hali hazırda sözleşme yürürlükte fakat etkin ve tam uygulanmazken yaşadığımız hak ve hayat ihlalleri varken bir de sözleşmenin feshi ile birlikte şiddetin ve cezasızlığın artışına tanıklık ettik. Kadınlar için 2021 sadece İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile değil artan kur fiyatları ve kadınların yoksullaşma oranlarının artması ile ekonomik olarak da zor ve uzun bir oldu. Gıda malzemeleri başta olmak üzere artan fiyatlar kadınların temel gıdalara, hijyen ürünlerine ve daha benzer birçok şeye ulaşımını da zorlaştırdı.

Yani, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla hiçbirimiz bir yıl önceki biz değiliz artık.  Geçtiğimiz yılın ilk gününden bugününe dek yaşadıklarımızı yazacak olsam sanırım bir öykü kitabını dolduracak kadar şey yazabilirim.

Şimdi yeni bir yıla girmişken biliyoruz ki hiçbir şey sihirli bir değnek değmişçesine daha iyi olmayacak.  Ancak karşı karşıya olduğumuz tüm bu sorunlara rağmen, 2021’in bize öğrettikleri de var. Bu süreçte yaralarımızı sarmak için gereken tek şeyin Eskişehir’in ortak aklı olduğunu bir kez daha idrak ettik. Eskişehir Kent Konseyi olarak gerçek dayanışmayı örgütleyebilmek ve güçlendirmek adına pandemi sürecinde özellikle ticari faaliyetleri olumsuz etkilenen esnaf odalarımızın üyelerinin yaralarını bir nebzede olsa sarabilmek amacı ile gönüllülerimizin katkıları ile yaptığımız çalışmaların sonucunda dayanışmanın, yardımlaşmanın çok güzel örneklerini ortaya koyduk. Her şeye rağmen sağlıklı, aydınlık günlere ulaşma umutlarımızı canlı tutarak bir taraftan gönüllülerimizin, çevremizin, hemşerilerimizin, sokak hayvanlarımızın sağlığı için çaba gösterirken diğer taraftan yoğun bir mesaiyle geçirdiğimiz bir yıl oldu; 2021…

Gönüllülerimiz ve paydaşlarımızla birlikte gerçekleştirdiğimiz her projeyi ve yaptığımız tüm çalışmaları sadece yaşadığımız günleri düşünerek değil, gelecek yıllarda, gelecek nesillerin sağlıklı bir çevrede yaşayabilmelerine katkıda bulunabilmek için gerçekleştirmekteyiz. Bu süreçte bir an bile umutsuzluğa kapılmadan toplumumuzun moralini diri tutacak proje ve etkinliklerle özellikle kültür ve sanatın insan yaşamına kattığı dinamizminden aldığımız güçle hemşerilerimize yaşam sevinci aşılamaya gayret ettik.

Paydaşlarımız olan Kamu kurum ve kuruluşlarımız, yerel yönetimlerimiz, Eskişehir Baromuz, Meslek Odalarımız, Akademik Odalarımız, Üniversitelerimiz, Sivil Toplum Kuruluşlarımız ve hemşerilerimiz ile dayanışma içerisinde umut ve sevgimizi büyüterek, acı ve hüzünlerimizi paylaşarak bu zorlu süreci birlikte aşacağımıza inanıyorum.

Sözlerime Son vermeden önce; biliyorsunuz ki, pandemide yeni bir fırtına yaşıyoruz. Virüsün yeni varyantı güzel şehrimizde büyük bir hızla yayılıyor. Çevremiz hastalarla doldu. Bu süreçte, en büyük yük de, sağlık çalışanlarımızın omuzlarında. 2022 yılını sağlıklı geçirebilmek ve yaklaşık iki yıldır mücadele ettiğimiz Covid-19 salgını nedeniyle uzak kaldığımız bütün güzellikleri yeniden yaşayabilmek adına hepimiz üzerimize düşen sorumluğu yerine getirmeliyiz. Daha güzel günlerin umuduyla tüm hemşerilerimin yeni yılını kutluyorum.