Geçtiğimiz hafta Y kuşağından bahsetmiştim. Kuşaklar konusuna neden başlamak istedim belirteyim. Geçtiğimiz hafta Atayurt Okulları Genel Müdürü Hikmet ERTÜRK hocamızı ziyaret ettiğim sırada kendisi bana bir yazı okuttu. “Z Kuşağı’nın Cevabı” adlı bu yazı harika tespitler ile doluydu. Bu yazıyı aratarak bulabilirsiniz. Okumanızı tavsiye ederim.

                Gelelim Z Kuşağı’na.

Kimilerine göre ülkemizin kanseri, kimilerine göre de ülkemizin kurtuluşu olarak görülüyor. Kuşaklar arasında ki çatışmayı değerlendirirken bir dönem siz değerli okuyucularımın da eleştirdiğiniz kuşağın bir zamanlar mevcudu içinde olduğunuzu unutmayın. Kurtuluşu bir yerlerden beklemediğimiz ve insan olmaya, hakkaniyetli davranmaya odaklandığımız gün kurtulacağız.

Merriam-Webster Online sözlük, Z kuşağını "1990'ların sonunda ve 2000'lerin başında doğan insanların nesli" olarak tanımlar. Statistics Canada, Z Kuşağı'nı 1993'ten 2011'e kadar uzanan bir dönem olarak tanımlıyor. Psikolog Jean Twenge, Z Kuşağını 1995 ve 2012 yılları arasında doğanları "iGeneration" olarak tanımladı.

Y kuşağından sonra ve Alfa kuşağından önce gelir. Z kuşağının neredeyse tüm üyesi X kuşağının evladıdır. Z kuşağının üyeleri, dijital okuryazar olmaları gerekmese de dijital yerliler olarak da adlandırılmaktadır.

Önceki nesillerle karşılaştırıldığında, bazı gelişmiş ülkelerdeki Z Kuşağı üyeleri iyi huylu, pervasız ve riskten kaçınma eğilimindedir. Z kuşağı gençleri, akademik performans ve iş beklentileri ile önceki kuşaklardan daha fazla endişe duymaktadır ve aksi yöndeki endişelerine rağmen, 1960'lardaki emsallerine göre hazzı ertelemede daha iyidirler.

Z kuşağı için teknoloji bir lüks ya da tutku değil, doğal yaşamın getirdiği bir standarttır sadece. Nasıl biz y kuşağı için televizyon ya da telefon bir lüks değil; aksine olmadığı zamanları hayal edemediğimiz zorunluluklar ise (cep telefonunu ucundan yakaladık ama telefonun olmadığı bir dünyaya doğmadık), z kuşağı için de dokunmatik ekranlar, internet üzerinden iletişim böyledir.

Kuşaklar arasında ki çatışmaları önlemek gerekli olan tek donanım empati sahibi olmaktır. Teknoloji ile dopdolu olan Z kuşağının eline cep telefonunu hatta 1 yaşında iken oyalansın diye tableti bizim verdiğimizi unutmayalım.

Z kuşağı evet farklı. Çünkü onlar bilgiye daha rahat ulaşabiliyorlar. Daha çok bilgi elde edebiliyorlar. Tek eksikleri ise medya okur yazarlığı hassasiyetleri olmaması. Birçok bilgiyi alırken ne yazık ki kirli bilgilere de erişiyorlar.

Güncel bir konudan bahsedelim. Bir sosyal medya platformunda 1,3 milyon takipçisi olan fenomen bir erkek kişisi 9 ay boyunca hamile olduğunu söyleyerek içerikler hazırladı. Sayısını verdiğim bu kadar takipçinin istatistiklerine baktığınızda büyük çoğunluğunun Z kuşağı olmadığını görebilirsiniz.

Silahlanmanın Y kuşağında çoğunlukta olduğunu inkâr edemezsiniz. Sırf silah ruhsatı alabilmek için muhtar olanlar yok mu?

Velhasıl Z kuşağında şikâyet ettiğimiz söz konusu hangi durum olursa olsun, sebebi onları anlamadığımızdır.

Saygılarımı sunarım.

Haftaya yeni bir konuda görüşmek üzere.