Anadolu’nun ortasında bir inci gibi parlayan Eskişehir, bugün yalnızca Porsuk Çayı’nın kıyısında oturulacak, Sazova’da çocuklarla gezilecek, Odunpazarı’nın tarihi sokaklarında dolaşılacak bir şehir değil. Eskişehir, hayali olanların, çalışkan gençlerin, emeğiyle kente değer katanların şehri.

Ve bu şehrin başında bugün, zarafetiyle ama aynı zamanda kararlılığıyla dikkat çeken bir isim var: Ayşe Ünlüce. Eskişehir’in ilk kadın büyükşehir belediye başkanı olarak, aslında bir dönüm noktasını temsil ediyor. Onun başkanlığı yalnızca siyasi bir görev değil, aynı zamanda Eskişehirli kadınların, gençlerin, umudunu büyüten bir sembol.

Eskişehir, yıllardır kültürüyle, sanatıyla, öğrenci kenti olma özelliğiyle Türkiye’nin en yaşanabilir şehirlerinden biri oldu. Bugün de Ayşe Ünlüce, bu mirası korumanın ötesinde, kenti geleceğe taşıma çabasında. Onun sakin ama sağlam adımları, Eskişehir’in modern yüzünü daha da güçlendiriyor.

Bu şehirde sabahları simit kuyruğunda bekleyen emekliyle, tramvayda ders notlarına göz atan öğrenci yan yana durabiliyor. İşte Eskişehir’in asıl ruhu bu. Ve Ayşe Ünlüce, bu ruhu en iyi bilenlerden. Çünkü onun siyaseti, kavgadan değil; ortak akıldan, uzlaşmadan ve şehri daha da güzelleştirme arzusundan besleniyor.

Belki de Eskişehir’i Türkiye’de farklı kılan tam da bu: Kendi değerlerine sahip çıkarken yenilikten korkmayan bir kent olması. Bugün bu değerleri, bir kadın belediye başkanının duyarlılığıyla yönetiliyor.

Kısacası Eskişehir, Porsuk’un sularında yalnızca bir şehir değil; umutların yüzdüğü bir gelecek hayali. Ve bu hayali, Ayşe Ünlüce’nin sakin ama güçlü elleriyle büyütmeye devam ediyor.