Erken seçim olurdu olmazdı tartışmaları yapa yapa Ağustos ayını da yarıladık. Eylülde memleket iyice seçim havasına girer. Önümüzdeki günlerde konuşulacak konuların başında Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayının  kim olacağı gelecektir. Hoş bu konu hiç gündemden düşmedi ama artık adayın çalışmalara başlaması ve projelerini anlatması için de daha fazla gecikmeden adayın açıklanmasının gerektiğini söyleyenlerin sayısı artıyor. Adayın nasıl belirleneceği ve kim olacağı büyük merak konusu. Aday belirlemede objektif kriterler baz alınsa, şüphesiz ülkenin bu şartları içinde en doğru aday Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı  Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’dir.  Hem kariyeri hem girdiği seçimlerde göstermiş olduğu başarılar ve saymakla bitmeyecek daha bir çok özelliği Yılmaz Büyükerşen’i işaret eder.

Geçmiş dönemde yapılan iki Cumhurbaşkanı seçiminde de aday belirlemede ciddi hatalar yapıldı. O dönemde de birçok insan en doğru adayın Yılmaz Büyükerşen olduğunu söylemesine karşın başkaları aday yapıldı ve sonuç ortada. Bu sebeple aday belirlemede ince elenip sık dokunması son derece doğrudur. Hal böyleyken bırakın aday yapılmayı aday adayları arasında Yılmaz Büyükerşen ismi hak ettiği yeri almıyor. Türkiye’nin gireceği seçim, ülkenin ekonomik olarak nasıl yönetileceği, dış politikada ne yapacağı ve diğer benzer konulardan daha çok  Parlamenter sisteme geçilip geçilmeyeceği konusunda tercih yapılacak bir seçim olacak. Başkanlık sistemine geçtiğimizden beri özellikle ekonomide yaşadığımız acı  tecrübelerden ders alarak  eksikleri giderilmiş parlamenter sisteme mi döneceğiz  yoksa son derece zararlı  olduğu büyük çoğunluk tarafından kabul edilen bu sistem devam mı edecek? Yılmaz  Büyükerşen tecrübeleri siyasi düşüncesi fark etmeksizin halkın her kesiminde sağladığı güven belediye başkanlığında gösterdiği  başarılar, sanatçı kişiliği ve saymakla bitmeyecek meziyetleri ile altı partinin bir araya gelerek oluşturduğu millet ittifakına varmak istediği sonuca götürme konusunda en güvenilir adaydır. Şimdiye kadar ki gelişmeler gösteriyor ki tüm bu özelliklerine karşın kimsenin Yılmaz Büyükerşen’i aday göstermeye niyeti yok. Geçmiş dönemde Yılmaz Büyükerşen adaylığı konuşulurken Ekmeleddiin İhsanoğlu‘nu aday yaparak hem Cumhuriyet Halk Partisi seçmeni hayal kırıklığına uğratan hem de seçimde büyük başarısızlığa uğramamıza neden olanlar yaşanan gelişmelerden çok da ders almamışlar. Yılmaz Büyükerşen aday gösterilmeyebilir. Buna çeşitli gerekçeler de bulunabilir fakat bunca bilgi ve tecrübesine karşın aday belirleme ve sonrasında adayın vaatleri ve seçim sürecindeki yaşanacak diğer konularda Yılmaz Büyükerşen’den yararlanılmazsa bunun hiçbir bahanesi olamaz. Yılmaz Büyükerşen büyük bir değerdir ve kıymeti bilinmelidir. Ankara’nın hemen yanı başında olan Eskişehir ve Eskişehir’in başında olan Yılmaz Büyükerşen maalesef bazı konularda bugüne kadar hem ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi hem de mensubu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi tarafından görmezden gelinmiş ve tecrübelerinden yeteri kadar yararlanılamamıştır.
Gün hata yapma günü değildir. Gönlümüzden Yılmaz Büyükerşen’in aslında iki seçim öncesinde olması gereken şekilde Cumhurbaşkanı adayı olması geçiyor. Bu olmazsa aday belirlemede ve seçim sürecince çok etkin rol almalıdır. Şu anda siyaset sahnesinde İşçisinden fabrikatörüne, köylüsünden kentlisine, gencinden yaşlısına, kadınından erkeğine halkın her kesimiyle en iyi ilişkiyi kuran isim Yılmaz Büyükerşen’dir. Böyle bir güç, böyle bir tecrübe gerektiği gibi kullanılmazsa yazık olur…