Türk Edebiyatının önemli şairlerinden Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirinden bestelenmiş bir eserle sesleneceğim sizlere bu sayıda.

Ümit Yaşar Oğuzcan babadan şair olan bir insandır. Ayrıca Eskişehir Ticaret Lisesi mezunudur. Otuz yıl İş Bankası’nda çeşitli kadrolarda çalışmış ve oradan emekli olmuştur.

Hayatı boyunca melankolik bir hayat yaşadığı ve yirmi dört kez intihar etmeye teşebbüs ettiği söylenir.

Hatta oğlu Vedat doğduktan sonra bile, bu girişimlerinden vaz geçmemiş şair. Her intihar denemesinden sonra “Yaşamdan çok ölümü seviyorum” diye sürekli söylenen biri olmuş Ümit Yaşar Oğuzcan.

Böyle huzursuz bir ev ortamında yaşayan oğlu Vedat’ta bu ortamdan çok kötü etkilenmiş ki; daha küçük yaştan itibaren intihar etme fikri aklında yer etmeye başlamış Vedat’ın.

Vedat bir müddet sonra artık bu huzursuz ortamda daha fazla yaşamak istemez ve Galata Kulesinden kendini boşluğa bırakır. Kaderin cilvesine bakın ki, babasının sürekli düşündüğü ama gerçekleştiremediği bu intiharı henüz 17 yaşında iken oğlu gerçekleştirmiştir. Vedat’ın cebinden şöyle bir not çıkar; “Baba intihar öyle olmaz böyle olur”

Ümit Yaşar’ın artık oğlu yoktur. Bu acı tarif edilemez bir noktadadır şimdi.

Şair sadece şiirlerle anlatmak ister acısını ve şu dizeleri kaleme alır;

“Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın.

Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın

Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı

Beni bensiz bıraktın, beni sensiz bıraktın”

Bu dizeleri üstat Münir Nureddin Selçuk Kürdilihicazkar Makamında bestelemiştir.

Kalın sağlıcakla...