NİHAVENT

Merhabalar değerli dostlarım, güzel bir gün diliyorum hepinize. Ve mutlulukla dopdolu bir gün. Çünkü bu son dönemde en çok ihtiyacımız olan şey bu sanırım.

Hazır mutluluk ile başlamışken mutlu olma ya da mutlu olmayı becerebilmekten bahsetmek istedim bugün.

Öncelikle mutluluk nedir, bunu tanımlamak gerekir diye düşündüm. Türk Dil Kurumu’nun tanımında ‘’Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, saadet ve bahtiyarlık’’ olarak tanımlamış. Kökeni ‘’umutlu’’ sözcüğüdür. Ünlü düşmesi sonucu ‘’mutlu’’ olmuştur. Eski Türkçe ’de ‘’um’’ eyleminden gelir ve beklenti ve dilek anlamına gelir.

Peki biz nasıl tanımlarız mutluluğu? Mutluluk size neyi anlatıyor? Mutlu musunuz?

Schopenhauer, mutluluğun doyum sağlanan bir şey olduğunu söylemiştir. İnsan istedikçe ister ve her doyum yeni bir isteğe yol açar. İştah ve bencillik engellenemezse istekler acılarla birlikte gelir.

İbn-i Sina mutluluk dünyevi olandan bağımsızdır akıl ile erişilir der. Farabi ise insanın mutlu olmak için yaratıldığına inanır. İyi davranışların hedefi mutluluktur demiştir.

Aristotales ise mutluluğu bir duygu olarak değil bir etkinlik olarak tanımlar.

Çok sevdiğim bir deyiş vardır. ‘’Hiç kimse sizden acınızı alamaz bu yüzden hiç kimsenin sizden mutluluğunuzu almasına izin vermeyin. Hayatınızın ve mutluluğunuzun sahibi siz olun.’’

O yüzden hayatımıza anlam verebilmeyi seçebilmeliyiz. Pozitif düşünmek ve kendini değerli hissetmek, mutlu olacağın şeyleri yapmak ilk örneklenebilecek şeyler. Başkalarının yüreğine dokunmak ve değer katmak daha da anlamlaştırıyor hayatı. Herkes hayatını yaşıyor, peki yaşarken hayat katabiliyor mu? İşte bunu yapamamanın en önemli nedeni erteleme. Ertelenmiş mutluluk sağlığımızı olumsuz etkileyen bir davranış biçimi. Bu kişiler mevcut durumunu kabul etmez ve içinde yaşadığı andan mutluk duymadığını apaçık belli ederler. Yani kişi hiç durmaksızın hayatında bir şeylerin eksik olduğunu sahip olmadığı şeylerin daha iyi olduğundan yakınır. Ne kadar boş ve gereksiz değil mi?

Oysaki kendisini bir düşünceye adamış kimseler daha mutludurlar. Bir yardım vakfında gönüllü çalışanlar ya da gönüllü öğretmenler hayatlarına anlam yükleyebilenlerdir.

Bir de kendi kendimizle başbaşa kalabilmeyi öğrenmek ve bunu hayata geçirmek çok önemli bir faktördür. Kendi hobilerimiz ile ilgilenmek, üretmek, yeni insanlar tanımak, mevcut hayatımızda olan dostları yeniden keşfetmek mutlu olabilmek için birkaç önemli adımdır.

Ama mutluluk için en önemli şey bence sürekli koşuşturup yarını düşünmek yerine anda kalabilmektir. Anın farkına varıp anda kalabilmek en önemli mutluluk faktörüdür. O anda dinlediğin müziğin ritmi ile dans etmek gibi ya da içtiğin o meyve suyunun tadına varmak gibi.

Mutluluk dolu bir gün diliyorum tekrar herkese….

Saygılarımla