Baba parasıyla değil de gerçekten askerlik yapanlar iyi bilir. Bölük Komutanlarının postaları olur.  Bu erler haberci olarak da tanımlanır.

Vatani görevimi yaptığım yıllarda haberciler; düzgün fizikli, yakışıklı ve genellikle batı illerinde yaşayan erlerden seçilirdi. Bu postalar komutanların getir-götür işlerini yapardı. Bir bakıma özel hizmetçisi gibiydiler. Komutan tuvalete girdiğinde onun çıkmasını kolonya ve havluyla bekler. Botlarını boyar, yemeğini hazırlar. Komutan uyuyana dek hep yanında veya kapısında beklerler. 

ÇAVUŞTAN POSTA OLMAZ

Acemi birliğinden çavuş adayı olarak Ağrı Eleşkirt’teki Tugaya gittiğimde, 1’nci Tabura gönderildim.  Burada hangi bölüğe gideceğimin belirlenmesi sırasında bölüklerin yazıcılarının beni kendi komutanlarına haberci (posta) yapmak için birbirleriyle yarışmaları dikkatimi çekti. Hatta 1. Bölük Yazıcısı daha kıdemli olduğu için beni sıradan ayırdı.  Bende habercinin ne olduğunu bilmediğimden; “özel olarak seçildiğim için güzel bir şeydir” diye düşündüm. Kıdemli Yazıcı beni bölüğüne götürürken, Tabur Personel Astsubayı gördü. Onbaşı rütbeme bakarak (Üç ay sonra çavuş rütbesini taktım) ‘Çavuş adayını nereye götürüyorsun?’  Bölük Yazıcısı  ‘Komutanımıza haberci yapacağız’ dedi. Tabur Personel Astsubayı, “Çavuş adayından haberci olmaz. Erlerin eğitiminde, disiplininde ve yönetiminde çok önemli olan çavuşlara habercilik yaptırılır mı? Sen çavuş haberciyi nerede gördün? Alay Komutanı bunu görürse, hem senin bölük komutanına hem de bana hesap sorar” dedi.  Daha sonra beni Tabura Hareket İstihbarat Çavuşu olarak aldı. Böylece haberci olmaktan kurtulmuş oldum. Şimdi nereden çıktı bu askerlik anısı diyeceksiniz? Bu sorunun yanıtını birazdan alacaksınız.

İKİ OKULDA MÜDÜRSÜZ EĞİTİM

Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlarına Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliğinin Yöneticilik Görevinin Sonlandırılması  ile ilgili 36’ncı madde ç bendi şöyle;

“Yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve bir yıl veya daha fazla süreyle geçici veya sürekli olarak görevlendirilenlerin bu görevlendirmenin yapıldığı; bunlardan Bakanlığın merkez veya taşra teşkilatı ile eğitim kurumlarında yönetici olarak geçici görevlendirilenler hariç olmak üzere, Bakanlığın merkez veya taşra teşkilatı ile eğitim kurumlarında ya da diğer kurumlarda bir yıldan az süreyle görevlendirilenlerin toplamda bir yılın dolduğunda yöneticilik görevleri sona erer.”

4 Eylül 2023’de kaleme aldığım “Girmedikleri Derslerin Ücretini Alan Vekil Müdürler” başlıklı yazımda adı geçen ve iki yıldan fazla süredir Valilik Protokol Şube Müdürlüğüne vekalet eden Göksel Yılmaz Okul Müdürüdür. Yılmaz, Kılıçarslan İlkokulu Müdürüyken eski Vali Erol Ayyıldız döneminde vekaleten (geçici olarak) Protokol Şube Müdürlüğüne getirildi. Asıl kadrosunun olduğu okula yaklaşık 2 yıl hiç gitmedi. Okulu iki kadın müdür yardımcısı idare etti.  Yönetmeliğe göre 1 yıldan fazla süredir eğitim kurumuna gitmediği için okul yöneticilik görevi sona ermesi gerekirken, rotasyonla 27 Temmuz 2023’de Cevat Ünügür İlkokulu’na atandı. Vekil Protokol Şube Müdürümüz, gitmediği okulda emek vermeden, yapmadığı projelerden bol hormonlu puanlar almayı da hiç ihmal etmedi(!) Göksel Bey, yeni atandığı bu eğitim kurumuna da hiç gitmedi. Mutlaka yapması gereken Kurul Toplantısını bile yapmadı. Cevat Ünügür İlkokulu da onun sayesinde müdürsüz şekilde eğitim yapıyor. Göksel Yılmaz’ın kadrosunu işgal ettiği için bu okula da müdür atanamıyor. Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü yönetmeliği uygulamadığı için önce Kılıçarslan İlkokulu, şimdi de Cevat Ünügür İlkokulundaki öğrenci ve öğretmenler okul müdürü olmadan eğitim alıyor.

OKUL MÜDÜRLÜĞÜ ÖNEMLİ MAKAM DEĞİL Mİ?

Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy’un Vekil Protokol Şube Müdürünün bu durumundan haberi var mı? Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürünün kendisinden önce başlayan ve yönetmeliğe aykırı durumdan bilgisi var mı? Valilik ve Milli Eğitim, bir yıl ve daha fazla süreyle geçici veya sürekli görevlendirilen eğitim yöneticilerine uygulanacak 36’ncı madde ç bendini Göksel Yılmaz için uygulayacaklar mı? Yoksa okul müdürlüğü Eskişehir Valiliği ve Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından önemli bir makam olarak kabul edilmiyor mu? Okullar müdürsüz idare edilecekse, niye insanlar bu koltuk için yarıştırılıyor?  

BODYGUARD FİLMİNDEKİ KEVİN COSTNER GİBİ HAVALI OLMAK İSTİYOR

Hamit Selçuk’ta Göksel Yılmaz gibi Valilik Özel Kalem Müdürlüğüne vekaleten bakıyor. Selçuk, Şehit Barış Öztürk Ortaokulu’nda Türkçe Öğretmeni. O’nun yerine bir başkası derse girebilir. Selçuk’un Özel Kalem Müdür Vekilliğinden dolayı öğrenciler zarar görmez. Ancak norm kadrosu nedeniyle aynı branşta olan bir öğretmen mağdur olabilir. Hamit Selçuk’un Özel Kalem Vekil Müdürlüğünden dolayı Şehit Barış Öztürk Ortaokulu’nda bir sıkıntı yaşanmaz.  Çünkü kendisi hiçbir zaman eğitim yöneticisi olmadı. Ancak anımda anlattığım gibi askerde çavuşların komutan postası olamayacağı gibi okul müdürleri aslı görevlerinden alınıp başka görevlere getirilmemeli.  Madem Gökhan Yılmaz, okulda öğrenci, öğretmen, veliyle uğraşmak yerine; Bodyguard filmindeki Kevin Costner gibi havalı gözlük, kulaklık takıp Vali’nin hep arkasında vitrinde olmak istiyor. Kendini böyle daha önemli hissediyor. Okul müdürlüğünden istifa etsin. ‘Hem şoför arkası olsun, hem cam kenarı olsun’ diyen Göksel Yılmaz yüzünden Cevat Ünügür İlkokulu’ndaki öğrenci ve öğretmenler daha fazla mağdur edilmesin. Kendisi ‘hem şoför arkası olsun, hem cam kenarı olsun’da hala ısrar ediyorsa, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü gereğini yapsın. Yönetmeliği uygulayarak, onun okul müdürlüğünü düşürsün. Bundan sonra okul müdürlerinin kendilerine emanet edilen okulları bırakıp, başka mecralarda caka satmasına izin vermesin…