Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinde çalışan 10 bin 987 Milli Eğitim çalışanı için promosyon ihalesi 31 Ocak Salı günü yapıldı. Eskişehir Öğretmenevi’nde yapılan İhaleye katılan bankaların verdikleri teklifler eğitim çalışanlarını hayal kırıklığına uğrattı.

Devlet bankası Vakıfbank teşekkür mektubu gönderirken, teklif vermeye gerek bile duymadı(!) Bir başka devlet bankası Halkbank eğitim çalışanlarına 3 yıllığına 5 bin lirayı(!) layık gördü. QNB Finansbank 13 bin lira, Yapı Kredi de 18 bin lira teklif yaptı. Şartnamede 20 bin lira alt limit belirtilmesine rağmen, bankalar komik teklifler yaparak, eğitim çalışanlarını üzdü. Asgari ücretin altında 3 bin lira maaş alan (Son asgari ücret artışı olmadan önce)  emeklilere en az 7500 lira promosyon parası veren bankalar, ek derslerle birlikte ortalama 20 bin lira alan öğretmenlere bir maaş tutarının altında rakamı teklif etmeleri tepkilere neden oldu. Özellikle Halk Bankası’nın Eskişehir Yöneticileri, kentimizdeki eğitimcilere 5 bin lira gibi komik bir parayı nasıl teklif edebiliyor? Halkbankası bu bankörlüğüyle(!) devletin öğretmeniyle alay etmiş olmuyor mu?  Vakıfbank neden teklif etme gereği bile duymuyor? Devletin diğer bankası Ziraat Bankası neden ihalede yok? Zenginin parasını ‘kur korumalı’ toplayan devlet bankaları, eğitimcilerin paralarını neden istemiyor? Yandaş müteahhitlere, yandaş medya kuruluşlarına para yağdıran, verdikleri kredilerle işadamlarına televizyon kanalları aldıran ve verdikleri parayı geri toplamayan devlet bankaları,  emekçiye neden şaşı bakıyor? Bu bankalar, devletin memuruna, işçisine, çiftçisini, esnafına, vergisini zamanında ödeyip, istihdam sağlayan gerçek sanayicisine hizmet etmek için kurulmadı mı?  Bu bankalar, yandaş medyaya, yandaş müteahhitlere arpalık olmaları için kurulmadı. AK Parti Eskişehir Milletvekilleri, bankaların Eskişehir eğitim çalışanlarını Kibar Feyzo filmindeki  ‘Ağam eğlenir bizimle’ konumuna sokmasından rahatsızlık duymalıdır. Eskişehir’deki eğitim çalışanlarına yapılan bu büyük ayıba sessiz kalmamalılar.   

KİBAR FEYZO FİLMİNDEKİ O EFSANE REPLİK

Köyün ağası Maho Ağa, tarlasına su getirmek için DSİ'ye başvurmuştur. Görevli köye gelir, suyun bulunduğu yerin keşfini yaparken, birinin öküz yerine kendini koymuş tarlayı sürdüğünü görür, Ağa'yı tersler. Tarlayı süren Feyzo marabadır.

Ağa, Feyzo'nun yanına gelmesini ister,  Feyzo koşarak gelir.

Aralarında şöyle bir konuşma geçer:

⁃ Buyur ağam, hoş gelmişsen.

 ⁃ Ula Feyzo ne yapırsen oğlum, öküz kimin kendini çifte sürmişsen

 ⁃ He, öküzü Hacı Hüsso elimden almıştır, Maho Ağam.

   Görevli araya girer

 ⁃ Neden aldı elinden?

 ⁃ Başlık parasının taksidi eksikdi de begim.

   Görevli Ağa'ya;

 ⁃ Hani başlık parasını da sen ödüyordun Ağa.

   Fevzo'ya sorar:

 ⁃ Toprağın var mı?

 ⁃ Marabanın toprağı mı olur begim, Ağamızın toprağını işlirik.

 ⁃ Kaç para kazanırsın yılda?

 ⁃ Para da nedir? Ağamız karnımızı doyuruyor ya.

 ⁃ Sahiden doyuyor mu karnınız?

 ⁃ Allah Ağama zaval vermeye, kursağımıza bir lokma ekmek girerse onu da ağamız

veri.

 Ağa, kalfasını döverek;

⁃ Gel buraya Allah belanızı versin, kullarımın halını sorirem 'eyidir' 'eyidir', şu zavallı Feyzo'nun halına, niye bana haber vermisen.

 Feyzo'ya;

⁃ Git bizim evde iki tane öküz al.

 ⁃ Vay, iki tane öküz mü alam?

 ⁃ Borcun ne kadar oğlum?

 ⁃ Altıbin

Kalfasına

- Altıbin ver

Feyzo;

⁃ Altıbin mi versin? Ağam eğlenir benimle

 ⁃ Ne eğlenmesi oğlum

 ⁃ Valla ağamın başına güneş geçmiş.

 ⁃ De git oğlum.

 ⁃ Valla senin gibi ağa dünyada yoktur.