Bir toplumun yiyecek ve içeceğe dair tüm kültürel mirasını ifade eden gastronomi bilimi, turizm aktiviteleri kapsamında artık önemle yer verilmektedir. Gastronomiye ilginin bilincinde olan seyahat acentaları, doğal güzellikleri göstermenin yanında o bölgeye özgü lezzetleri tatmayı da tur programlarına dahil ediyorlar artık... Gastronomi turları kapsamında bir çok faaliyetlerin içeriğinde özellikle “coğrafi işaretli ürünler” turları da global turizm sektöründe ciddi olarak ilgi görmektedir. Coğrafi işaretli ürünler ise; bulunduğu bölgeye ait özgün ürünleri ifade ediyor. Kısacası o bölgenin iklim koşulunda (sıcaklık, nem, yağmur, toprak ve havasında) yetişen ürünler oluyor. Gelecekte gastronomi turlarında “coğrafi işaretli ürünlerde” turizm aktiviteleri bünyesinde kendini gösterecektir. Özellikle sanayi devrimi ile teknolojik çeşitliliğin artmasıyla ve her türlü gıdanın endüstriyel üretilmesi belli bir dönem sonucunda bilinçli tüketicilerin tercihlerini bu nedenle gelenekselliğe dönüşe mecbur etmiştir. Artık her hangi bir ürün satın almadan önce tüketiciler ürünlerin üretildiği yer ve niteliği hakkında bilgi sahibi olmak istemektedir. İşte bu kapsamda coğrafi işaretlerin yöresel ürünlerin değerinin korunmasında çok önemli bir kavram olduğunu söyleyebiliriz.

Bilinçli insanlar günümüzde fabrikasyon üretiminden uzaklaşarak doğal ve doğaya zarar vermeyen ürünleri tercih ediyor. Coğrafi ürünler üstelik tüketiciler tarafından güven oluşturmaktadır. Bunun bilincinde olan firmalar, kurum ve kişiler kendi kimliklerini yansıtan ürünlerinde coğrafi işaretleme de tescil için girişimler yapmaktalar. Özellikle, kırsal bölgelerde yöresel değerlerin öne çıktığı destinasyonlarda coğrafi işaretli ürünler kültürlerin sürdürülebilirliğine yardımcı olmaktadır. Ayrıca bölgenin değerlerini, gelenek ve görenekleri, kültürel mirası koruma altına almaktadır. En önemlisi de tarıma dayalı üretimi desteklemekte sahip olduğu bölgenin tanıtım ve imajına da önemli katkılarda bulunmaktadır. Turizm açısından değerlendirildiğinde ürünün üretildiği yere turisti çekerek; önemli bir turizm girdisi oluşmakta. Bölgenin turizm değerleriyle, tanıtımını sağlayarak bölgesel kalkınmaya doğal olarak katkısı olacaktır. Coğrafi işaretler ile turizm arasında doğrudan ilişki de kendiliğinden oluşmuş olacaktır. Gastronomi turizminin kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirlik anlamında o bölgeye sosyal ve ekonomik olarak ciddi kazanımlar getireceği de muhakkaktır. Coğrafi işaret tescili bir bakıma ürünlerin menşeine ve üretim sürecinin doğru biçimde değerlendirilmesi anlamına gelmektedir. Küresel anlamda coğrafi işaretlemesi, Paris sözleşmesi ile 1800 yıllarında hayata girmiş olsada; Türkiye’ye yansıması ise 1995 yılında gerçekleşmiştir. Coğrafi işaretlerin Türkiye ‘deki tescili Türk Patent Enstitüsü tarafından yapılmaktadır. Coğrafi işaretler, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge ve ülke ile özdeşmiş ürünü gösterir. Menşe adı ve mahreç işareti olarak Patent Enstitüsü tarafından tescil edilmektedir. Menşe adlarına örnek olarak; “Maraş biberi,Adana kebabı, Anamur muzu, Kayseri pastırması verebiliriz. Mahreç işareti olarak örnek ise; İzmir lokması, Çorum leblebisi, Gaziantep baklavasını gösterilebilir. Avrupa Birliği Komisyonu tarafından global olarak coğrafi işaret tescili yapılmaktadır. Avrupa Birliğine coğrafi işaret tescili ile ilgili ülkemizden çok sayıda başvuru bulunuyor. Ancak şimdiye kadar sadece üç ürünümüz tescil hakkı kazandı. Bunlar ise, Aydın inciri, Malatya kayısısı ve Gaziantep baklavası. Coğrafi işaretli ürünler sayesinde yöresel ürünler ön plana çıkarak taklitlerine karşı koruma altına da alınmış oluyor böylelikle. Sonuç olarak coğrafi işaretli ürünler yerel kalkınmada önemli bir araç ve bu nedenle coğrafi işaretli ürünlerin sayıların arttırılması bölgeye ve ulusal gastronominin tanınması bakımından ve ülke ekonomimize önemli kazançlar getirecektir. Türkiye, coğrafi konum özelliklerinin sağladığı koşullara bağlı olarak coğrafi işaret potansiyeli yüksek bir ülkedir. Ancak Türkiye’de günümüze değin 464 adet ürünün coğrafi işareti, 301 ürünün ise tescil süreci halen devam etmektedir. Bu sonuç Türkiye’de coğrafi işaret kavramının henüz tam olarak bilinmediği ve öneminin anlaşılamadığını göstermektedir...