Türkiye’deki üniversitelerde yabancı öğrenci sayısı giderek artıyor. Ülkemizde 2000 yılında yaklaşık 18 bin kayıtlı uluslararası öğrenci bulunurken, 2022 yılı itibarıyla, 198 ülkeden gelen uluslararası yabancı uyruklu öğrenci sayısı 300 bini aştı.

Sayının giderek artmasında 2012 yılında başlatılan “Türkiye Bursları” programı da etkili oldu. Yurtdışı ve Akraba Toplulukları Başkanlığı 2022 yılı istatistiklerine göre, Türkiye Bursları'na 178 ülkeden, rekor bir düzeyde, 165 bin civarında başvuru gerçekleşti.

Üniversite eğitiminde uluslararası dolaşım, sadece Türkiye’de değil, dünyada da görülen genel bir eğilimdir. Nasıl Türk öğrenciler, öğrenim görmek amacıyla, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa üniversitelerine gidiyorsa, bu ülkelerden veya Türk öğrencilerin gittiği başka ülkelerden Türkiye üniversitelerine öğrenci gelmesi sevindirici bir gelişmedir. Ancak bir de madalyonun arka yüzü var!.. ASİMETRİK BİR TABLO!..

Ülkemize gelen yabancı uyruklu öğrencilerin yaklaşık 220 bini Asya, 65 bini ise Afrika kıtasından gelmiş. Avrupa ülkeleri uyruklu 14 bin öğrenci bulunuyor. Güney ve Kuzey Amerika’dan ise toplam 1500 öğrenci ülkemizde öğrenim görüyor. Avrupa kökenli öğrenciler arasında Almanya’dan gelenler ilk sırada yer alıyor.  Yabancı öğrencilerin milliyetlerine göre dağılımını incelediğimizde Türkiye’ye gelen öğrencilerin çoğunluğunun ABD’den ve Avrupa’dan değil; Asya’nın, Afrika’nın en geri kalmış ülkelerinden olduğunu görüyoruz. Bu ülkelerden gelen yabancı öğrencilerin üniversitelerimize göre dağılımına baktığımızda ise, birçok üniversitemizin gerçek anlamda uluslararası nitelik kazandığını söylemek oldukça zor.

NASIL GELİYORLAR?

Türkiye’deki devlet ve vakıf üniversitelerine yabancı öğrenciler üç şekilde girebiliyor.

Birincisi;  ÖSYM tarafından yapılan Türkiye Yurt Dışından Öğrenci Kabul Sınavı (TR-YÖS) ile girenler.  Bu sınav, Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarında öğrenim görmek isteyen öğrencilerin girecekleri ve sonuçlarını bu kurumlara kabul için başvururken kullanabilecekleri bir sınavdır. Ancak,Türkiye Yurtdışından Öğrenci Kabul Sınavı (TR-YÖS) sonuçları YÖK tarafından yükseköğretim kurumlarına sadece tavsiye ediliyor ve zorunlu tutulmuyor.

İkincisi; İsteyen üniversiteler, kendi sınavını yapıyor. Örneğin, bünyesinde yabancı öğrenci bulunduran üniversiteler arasında ilk sıralarda yer alan Karabük Üniversitesi’nde 100 farklı ülkeden 12 bin 500 yabancı öğrenci bulunuyor.

Karabük Üniversitesi’nin hem Moritanya’da (Batı Afrika) ve hem de kendi yerleşkesinde özel sınav yaptığını biliyoruz.

Üçüncüsünde “sınavsız kabul” yöntemi uygulanıyor. Görünürde birçok kabul kriteri olsa da kimi üniversiteler bu öğrencileri “sınavsız”, yalnızca lise diploma notlarına bakarak alıyor. Bu uygulama daha çok vakıf üniversitelerinde tercih ediliyor. Ülkemizde, öğrencilerin Yabancı Öğrenci Sınavı’na girmeden eğitim alabilecekleri üniversite sayısının 70’in üzerinde olduğu biliniyor.

EĞİTİM Mİ, TİCARET Mİ?...

Programlarına %1 ya da % 2'lik dilimden öğrenci alan üniversitelerimiz yurtdışından başvuran öğrenciler için de yüksek düzeyli başvuru koşulları belirliyor. Zaten bu üniversitelerimiz dünya üniversiteleri arasında nitelik ve itibar açısından saygın yerlerini koruyorlar. Ancak, boş kontenjan sorunu yaşayan üniversitelerin yurtdışından başvuru koşullarını minimum düzeyde tuttukları gözleniyor.

Bu yaklaşımların sonucunda, bazı üniversitelerin artık minimum çabayla diploma alınan yerler haline gelmesinden ve ülkemiz yükseköğretim kurumlarının itibar kaybetmesinden endişe ediliyor.

Son sınavda kimi vakıf ve kamu üniversitelerinin açtığı 160 bölüme hiçbir öğrencinin kayıt yaptırmadığı, 900 bölüme beş veya altında öğrencinin kayıt yaptırdığı biliniyor. Ortaya çıkan boşluğun doldurulabilmesi için, “giriş koşulları kolaylaştırılmış” yabancı uyruklu öğrenciler “çare” olarak gündeme geliyor.

Geçmiş dönemde Balkanlarda ve Türki Cumhuriyetlerde bulunan bazı üniversitelerin yüklü paralar karşılığı Türk öğrencilere uygun koşullarda diploma vererek işi ticarete dönüştürdüğünü anımsıyoruz. Son yıllarda bu işin tersine döndüğünü düşündüren uygulamaların varlığından kaygı duyuluyor.

BİZİMKİLER NE YAPIYOR?

Geçtiğimiz yıl, İstanbul Erkek Lisesi’nin 171 mezunundan 100’ü yurtdışındaki üniversitelerde öğrenim görmeyi tercih etti. Alman Lisesi mezunlarının 103’ü yurtdışındaki üniversitelerde öğrenime başlarken sadece 10’u Türk üniversitelerine kaydoldu. Robert Koleji mezunlarının yarısından çoğu, Notre Dame De Sion Lisesi mezunlarının yüzde 57’si, Üsküdar Amerikan Lisesi’nden mezun olan öğrencilerin yüzde 50’si yükseköğrenim için yurtdışındaki üniversitelere gitti. Bu öğrencilerimizin hiçbiri eğitimleri için Afrika veya Asya ülkelerindeki üniversiteleri tercih etmedi.

Üniversitelerimizde, bir yandan Asya, Afrika, Orta Doğu kökenli yabancı öğrenci sayısı hızla artarken; bir yandan da  bizim en başarılı öğrencilerimizin üniversite okumak için yurtdışına gitmeleri hatta gidenlerin bir daha ülkelerine dönmemeleri sizce de çok çelişkili ve manidar değil mi?