Merhabalar herkese,

‘’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’’ Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye verdiği uzun bir öğüdün içinden küçük bir cümle. Cümle küçük ama anlamı içeriği çok büyük. Anlayana tabii.

Bugünkü anlaşılır haliyle demek istenilen; insanlar mutluluk ve huzur içinde yaşarlarsa devlette var olur. Yani devletin var olabilmesi için insanların huzurlu olması gerekir demektir. Aksi halde devlet tehlikeye girer.

Peki insanını devlet nasıl yaşatır?

İnsan, yaratılış itibariyle tek yaşamaya uygun bir yapıda değildir. İnsanlar toplulukları yani toplumları oluşturur toplumlar da devletleri. O zaman toplumu geliştirmek ve büyütmekle başlamak gerekir.

Toplumu eğitimle, sanatla, birlikle ve ekonomik projelerle geliştirebilirsin.

Son yirmi yıla bakalım. Önce eğitimle başlayalım. Son yirmi yılda neredeyse yirmi kez eğitim sistemi değiştirildi. Öğretmekten ziyade ezbere dayalı bir sistem. Ezberle geç. Yorum yapmana ya da neden sonuç ilişkisini sorgulamaya gerek yok. Düşünmeyi bilmeyen daha doğrusu düşünmeyi sevmeyen bir nesil oluşturdu. Düşünemezsen, senin yerine düşünenler olur ama esas tehlike seni düşünmeyecekleridir.

Ya sanat? İçler acısı. Hangi dalından başlasam acaba? Üretim yok. Üretilenlere bakınca da zaman ve malzeme ziyanlığından başka bir şey olmadığını görürsünüz. Her geçen gün gelişmesi gereken sanat bariz bir şekilde geriliyor. Yüzyıllarca önce yapılan sanat eserlerini inceleyin farkı göreceksiniz.

Birlik olmak, birliktelik. Esas mesele bu. İnançlara ve toplumsal değerlere saygı duymak ve sahip çıkmak en önemli etkendir. Ayrıştırmadan, ayırmadan sahip çıkmak, kucaklamak, kucaklaşmak. O zaman insanı değer katsayısı yükselir. İşte insanı böyle yaşatırsın. O zaman devlette yaşar.

Ekonomi, başlı başına bir bilim. Bu bilim alanında çalışmış, gerçekten kitabını yazmış hocalara ihtiyaç var. Ben ekonominin kitabını yazmadım ama ekonomi kitapları, ekonomi dersleri okudum. Aldığım derslerde üniversitedeki hocalarımızdan öğrendiğim en önemli şey; ‘’üretirsen varsın’’ dı. Üretirsen bağımlı olmazsın. Bağımlı olmazsan bağımsız olursun. Bağımsız olursan gelişirsin. Yer altı ve yer üstü zenginliği olarak dünyanın en önemli ülkelerinden biriyiz ama kaynaklar nereye kaynıyor anlaşılır gibi değil. ‘’Her fabrika bir kaledir’’ diyen Gazi Mustafa Kemal yine ‘’Gençliğe Hitabe’ ’sinde, cebren ve hile ile bütün kalelerinin zapt edilebileceğinin uyarısını yapmış bizlere.

O zaman yine en başa dönersek; eğitmezsen eğerler. Eğitimli olan eğilmez. Dimdik ayakta durur. O zaman ülke de dimdik ayakta durur. Eğitim, sanat, birliktelik ve ekonomik gücün olduğu zaman da sana diklenmezler, saygıyla önünde eğilirler….

Saygılarımla;