Gülümseyelim hem de içten gülümseyelim. Çünkü gülen yüz, insan gönlüne açılan duru, temiz dağ havası güzelliğini içine alan güzel bir penceredir aslında. Mutluluk kapısının ilk anahtarıdır gülümseme becerisi. Yüzleri güldürerek gülmek en gerçek gülüştür ve mutluluğun en yalın halidir çünkü...

Neşeli bir ruh hali hem bizim hem de çevremizdekilerin gününü zenginleştirir ve güzelleştirir. Gülerek ve gülümseyerek etrafa saçtığımız neşenin ve pozitif enerjinin içinde saklı o kadar çok cevher vardır ki. Etrafımıza sevgiyle yaydığımız neşenin, gülümsemenin yarattığı mutluluğun kökleri başka insanların kalbine kadar uzanır ve sevgiyle mutlulukla beslenir. Oradan da başka kalplere doğru kök salar ve büyür. Hayatımıza iyi insanları ve güzel olayları çeker...

Yazıma küçük bir hikâye ile devam etmek istiyorum;

   “Küçük bir kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi.

Bu gülümseme adamın kendini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içerisinde yakın bir geçmişte kendisine yardım eden bir dostuna teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı ve yolladı.

    Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğle yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş aldığı için çok mutlu olmuştu. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.

     Adam öyle minnettar oldu ki iki gündür boğazından tek lokma geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra keyifle bir apartman bodrumundaki tek odalı evinin yolunu tuttu. Öyle neşeliydi ki bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi.

    Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için çok mutluydu. Sıcak odada koşturup oynamaya başladı.

    Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar çocuklarını kucaklayıp dışarı çıkarak ölümden kurtulmuşlardı.”

Bu kısa hikâyede de olduğu gibi, bir gülümseme, insanın kendi duygu ve davranışlarını olumlu etkileyebildiği gibi çevresindeki insanları da olumlu etkiler. Gülümseyerek fotoğraf çektirdiğimiz bir “an”ı düşünelim... O bir iki dakikalık süre bile ortamın havasını nasıl değiştiriyor hiç fark ettiniz mi? Sıkıcı ve belki de gergin ortamın enerjisini nasıl da olumlu yönde etkiliyor değil mi? Herkesin mutlu olduğu, gülümsediği fotoğrafı bir başkasına gösterdiğinizde yüz ifadesini takip edin... Nasıl? Fotoğrafa bakan kişilerde gülümsüyor değil mi? Çünkü gülümseme eylemi mutluluk verdiği kadar da bulaşıcıdır. Kendimize ve başkalarına yapabileceğimiz en büyük iyiliklerden biridir.

Neşe ve gülümsemenin inanılmaz bir çekim kuvveti olduğuna inanırım.

Sosyal ilişkilerimizin güçlenmesinde ve kişilerle bağlarımızın kuvvetlenmesinde de gülümsemenin çok büyük etkisi var...

Gülümsemek sadece sevdiğimiz insanlara ya da hoşlandığımız durum karşısında gerçekleştirdiğimiz bir eylem olmamalı. Çünkü aynı zamanda gülmek ve gülümsemek sosyal bir varlık olarak bizleri bir arada tutan en güçlü duygusal dürtülerden biridir.

Tanımadığımız bir kişiye yoldan geçerken gülümsediğimizde mutlaka karşılığını aldığımız olmuştur değil mi? Çünkü gülen gözler tıpkı bir güneş gibi insanın içini ısıtır ve pozitif enerjiyi karşı tarafa geçirir...

Girdiğimiz bir ortamda, çalıştığımız iş yerinde ve birçok sosyal ilişkilerimizde etrafımıza gülümsediğimizde pozitif bir etki yaratırız ve birçok olumlu düşünce ve davranışı da beraberinde getiririz.

 Psikoloji bilimi ve tıp dünyası da kahkahanın ve gülme eyleminin doğal bir ilaç olduğunu vurguluyor. Özellikle sık sık rastladığım yabancı basında gördüğüm haberlerden öğrendiğim kadarıyla, “Gülme, gülümseme ve kahkaha seminerleri” gibi girişimlerin insan sağlığına çok olumlu yönde katkıları olduğu tespit edilmiş.

 Dünya çapında mizah ve gülme üzerine yaptığı çalışmaları ile ünlü hemşire Patty Wooten,

“Gülme Güçlü Bir İlaçtır” başlıklı konuşmasında, “Mizah, zorluklar karşısında neşelenecek şeyler bulabilme yeteneğidir. Mizah duyumuz herhangi bir zamanda mutluluk ya da neşe bulmamıza yardım eden idrak keskinliği verir. Stresten geri çıkabilme yeteneğimizi arttırır ki, vücudumuzun bağışıklık sistemi de mizaha karşı aynı tip tepki vermektedir” Sözleriyle mizahın ve gülmenin insan sağlığı ile yakın ilişkisini anlatmaya çalışmıştır.

Gülme eylemi ile vücudumuzdaki bazı kaslar harekete geçer ve iyi hissetmemize neden olan nöronlar vücudumuza yayılır. Bu eylemle birlikte kafamızdaki olumsuz düşüncelerin azaldığını ve davranışlarımıza etki ettiğini fark edebiliriz. Mutsuz hissettiğimiz zamanlarda gülümseme hareketi yaptığımızda beden buna uyum sağlayacak ve bizi iyi hissettiren nöronları uyararak endorfin salgılayacaktır.

Nasıl insanlar arasındaki iletişim çift yönlü ise insan zihni ve bedeni arasında da çift yönlü bir iletişim vardır. Duygu-düşünce-hareket ve hareket-düşünce -duygu şeklinde sürekli bir gidiş geliş vardır. Beyin ve düşünce bu yapılan egzersizlerden etkilenir. Gülümser bir hal aldığımızda duruşumuz daha dikleşir, duygularımız ve davranışlarımızda da olumlu değişiklikler meydana gelir.

Gülümsemenin mutluluk getirdiğini unutmayın ve her yeni güne kendinize bir iyilik yaparak başlayın ve gülümseyin...

Bol kahkahalı mutlu günler dileği ile…