1900’lü yılların başında Henry FORD, dünyada ilk defa otomobilde seri üretim bantlarını kurdu. Artık işçiler otomobillerin yanına gidip çalışmıyor, otomobiller işçilerin önüne geliyor ve bir işçi sadece bildiği bir işi yapıyordu. Yapılan iş basitleştirilip maliyet aşağıya düşürülünce satış patlaması yaşandı.

1909 yılında ilk banttan çıktığında 950 dolara 12 bin adet satan Ford T modeli, 1916 yılına gelindiğinde 360 dolara 577 bin Ford T satmıştı. New York’ta sokaklarda artık at arabası kalmamıştı.

2003 yılında kurulan ve 2008 yılında ilk elektrikli otomobili piyasaya süren Elon Musk’ın TESLA’sı başlarda pek ciddiye alınmadı. 100 yıldır araba üreten prestijli markalar, bir elektrikli otomobil üretilecekse onu biz üretiriz havasına girdiler. Onlara göre elektrikli otomobil üretmek için erkendi. Önce hibrit otomobiller üretilmeli daha sonra hidrojen teknolojisi geliştirilmeli ve hidrojen otomobil üzerinde elektriğe çevrilmeli böylece yeşil dönüşüm gerçekleşmeliydi. Bu sürecin 2050’lere kadar tamamlanması öngörülmüştü.

Elektrikli otomobil teknolojisiyle birlikte kartların yeniden dağıtıldığını gören Apple, Huawei, Microsoft, Xiaomi, Panasonic vb. teknoloji firmaları da bu geçişi kaçırmamak için sürece dahil oldular ve otomobil teknolojisini yeniden oluşturmak için otonom ve akıllı cihazları ekleyerek yeni bir otomobil türü oluşturmaya başladılar.

Asıl etki Çin gibi bir üretim üssünün 50 civarında otomobil firması ve markasıyla ile piyasaya girmesiyle yaşanmaya başlandı. Önce batarya işiyle başladılar ve dünyada üretilen bataryaların %93’ünü üretmeye başladılar. Günümüzde Çin’den gelen bir ürün kullanmadan batarya üretmek mümkün değildir. Tesla’nın Çin’deki fabrikası 2 milyon otomobil üretim sınırını geçti. Tesla’ya, BYD ve Li firmaları da ayak uydurup Tesla’nın üretim sayılarına ulaşınca dünyada elektrikli otomobil satış oranı yüzde 15’lere ulaştı. 1900 başlarında Ford’un yaptığını 21’inci yüzyıl başında Çinliler yeniden yapıyor.

Japonlar hybrid, Avrupalılar hidrojen teknolojisi, Amerikalılar JUCİD gibi ultra lüks otomobillerle uğraşırken otomobil piyasanın kaybedildiğini fark ettiler. Japonlar hala hybrid teknolojisin daha iyi olduğunu anlatmakla meşguller. Avrupalı firmalar yeni fabrika kurmadan eski platformlar üzerinde lüks segment otomobillerini elektrikliye çeviriyorlar. 75-100 bin dolar seviyesinin üzerinde bir fiyata satılan bu otomobillerin satış oranları 50 binleri geçemiyor ve zarar ediyorlar.  Açıklanan son bilançoya göre Ford otomobil firmasının 2023 yılında elektrikli otomobillerden zararı 2 milyar dolardan fazladır. Amerikalı Lucid ürettiği her bir elektrikli otomobil için 377 bin dolar zarar etmektedir.

Avrupalı orta segment otomobil üreticileri yeni elektrikli modellerini piyasaya sürmeye çalışıyorlar ancak onların satış fiyatlarına Çinli firmalar ultra lüks otomobil satıyorlar. Yani Avrupalıların orta sınıf araba fiyatına Çinlilerin lüks sınıf otomobillerini alıyorsunuz. Ya da Avrupalıların lüks segment otomobillerinin fiyatına onlardan hiçbir eksiği olmayan 2 adet Çinli otomobil alıyorsunuz.

Asıl patlama elektrikli otomobil fiyatlarının 25 bin dolara inmesiyle başlayacak. Çinli ve dünyanın en büyük batarya üreticisi CATL 2024 yılı sonunda batarya fiyatını yüzde elli azaltacağını açıkladı. Hem Tesla hem de BYD ve Lİ 2026 yılından itibaren 25 bin dolar ve altına otomobil satacaklarını açıkladılar. Rekabet edebilmekte çok zorlanacaklarını anlayan Avrupalı firmalar süreci öteleyebilmek için elektrikli otomobillerin sürdürülemez olduğu propagandasını yapmaya başladılar. Ancak artık çok geç petrol bu kadar pahalı ve küresel ısınma gibi bir bela insanlığın başında iken elektrikli otomobillerden dönüş mümkün değil. Üstelik daha az yakıt ve daha düşük bakım maliyeti varken.

Türkiye için daha iyi bir elektrikli otomobil alternatifimiz var. Avrupa kalitesinde ve Çinli fiyatına TOGG. Bunu söyleyen Almanya’da bu yıl satışa sunulacak TOGG 10X’i bu Nisan ayında test eden STERN dergisinin otomobil editörleri.   Saygılarımla…