Toplum nereye gidiyor? Herkes aynı soruyu soruyor değil mi? Kimse kimseyi beğenmiyor. Herkes herkese ve her şeye bir kulp takıyor değil mi?
Ama kimse kendine dönüp bakmıyor. Çünkü herkes mükemmel. E peki, mükemmelse bu kadar sorun neden çıkıyor?
En basitinden, toplu taşımada bile birbirimize saygı göstermeyi unuttuk. Kalabalığın içinde nezaket de, hijyen de kayboldu sanki.
Birbirimize saygı duymadan, empati kurmadan nasıl bir toplumdan söz edebiliriz ki? Herkesin sesi var ama kimse kimseyi dinlemiyor. Herkes haklı, ama kimse adil değil. Oysa toplum dediğin; sadece birlikte yaşamak değil, birlikte insanca yaşamanın yollarını aramaktır.
Küçücük bir gülümseme, bir “teşekkür ederim”, bir “özür dilerim” bile eksilmiş hayatımızdan.
Belki de toplumun gidiş yönü, bizim birbirimize nasıl davrandığımızda gizlidir.
Biraz anlayış, biraz sabır, biraz vicdan…
Ve en önemlisi biraz eğitim, biraz okuma alışkanlığı.
Çünkü eğitim sadece okulda alınan bilgi değildir; insan olmayı, düşünmeyi, sorgulamayı öğretir.
Okumak ise bize başka hayatları, başka bakış açılarını tanıtır.
Ne kadar çok okur, ne kadar çok öğrenirsek; o kadar hoşgörülü, o kadar bilinçli bir toplum oluruz.
Cehaletin egemen olduğu yerde saygı da, nezaket de yeşermez.
Eğitim ve kültür, bir milletin geleceğini aydınlatan tek ışıktır.
Bakın, son zamanlarda kitap fuarlarına gidin, görün. Kuru kalabalık…
Hele ki bazı anne ve babalar, kitap stantlarının yanından geçerken çocukları kitap isteyecek diye adeta “aman kaçalım” edasıyla geziyor.
Tabii onlar da haklı olmanın ötesinde bir çaresizlik hissediyor; çünkü kitaplar pahalı:
Kâğıt pahalı, mürekkep pahalı, işçilik pahalı.
Ucuz olan sadece ormanlar ve insan hayatı bu ülkede…
Bir toplumun kültürünü koruması, geleceğini inşa etmesi o toplumun ne kadar okuduğundan, ne kadar sorguladığından geçer.
Kitap sayfalarında saklı olan bilgi, ufuk açan düşüncelerdir.
Ve ne yazık ki, o sayfalar çoğu zaman sadece vitrin süsü olur gözümüzde.
Toplum, kitapla yoğrulan insanlarla direnir.
Ve unutmayalım: Toplum biziz. Gidiş yönünü biz belirleriz.
🕊️ “Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür.”
— Mustafa Kemal Atatürk
