Hayatımızı şekillendiren, kararlarımızı etkileyen acı ve haz duygularımızın olduğunu biliyoruz. Bizim bilinçli ve bilinçsiz davranışlarımız, pek çok kaynaktan gelen acı ve zevkin dürtülerine bağlıdır. Bu nedenle acıdan kaçma, hazza yaklaşma bizim doğal tepkilerimizdir. Bunu kullanarak acı ve zevk gücünü istediğimiz gibi kullanabilir, hayatımızda neyi istiyorsak değiştirebiliriz. Örneğin; kilo vermek isteyen birinin diyet yaparak sevdiği yemekleri yiyememesini, istediği kiloya ulaşmanın bir bedeli olarak acıya bağlarsa kısa dönemde kalıcı bir çözüm elde edemeyecektir. Eninde sonunda hazza yönelecek ve sevdiği yiyecekleri yeme eğiliminde bulunacaktır. Çünkü ona göre acı, bu yiyeceklerden uzak kalmaktır ve istediği kiloya ulaşmanın bedeli de bu zevk aldığı yemekleri feda etmeye bağlamaktadır. Oysaki bu değişikliğin kalıcı olması için acıyı o sağlıksız beslenmeye bağlarsa “bu sağlıksız yemekleri kontrolsüz bir şekilde yediğim için şu an beni mutsuz eden kilodayım” dediği zaman o yemekleri arzulamayacağı için daha kalıcı bir etki oluşturacaktır. Acıyı ve zevki neye bağladıysak onu değiştirdiğimizde zihnimizi, duygularımızı ve vücutlarımızı şartlandırdığımızda davranışlarımız da değişir.

Bazı alışkanlıklarımızı bırakmakta zorlandığımız zamanlarda da acı ve haz duygusunu bağladığımız şey etkili olur. Bazen bize zarar verdiğini bildiğimiz halde bırakmakta zorlanmamızın asıl sebebi de aslında neye bağladığımızla ilgilidir. Örneğin; sigara ya da kendisine zarar veren herhangi bir şeye karşı bağımlı olan kişilerde de neyi neye bağladığı öne çıktığı için bırakmakta ya da alışkanlıklarını değiştirmekte zorlandıklarını düşünüyorum. Sigarayı ele alırsak; sigarayı bırakmakta gerçekten kararlı ise öncelikle kendisini neden bırakmak istediği konusunda sebeplerini ortaya koyarak ikna etmesi ve istekli olması gerekir. Öncelikle bu sigaraya hangi durumlarda istek duyduğunu fark ettiğinde, o durumla karşılaştığında, o anda sigara içememeyi bırakma yolundaki acıya bağlarsa çok da kalıcı bir çözüm elde edemeyecektir. Acıyı sigara içmeye bağlarsa o an sigaradan uzaklaşması ve sigarayı bırakma yolundaki kararlılığı kalıcı olacaktır.

Yeme ve içme örneklerinin dışında aldığımız bazı kararları sürdürebilmekte aynı mekanizma ile işlemektedir. Diyelim ki kariyerinize olumlu yönde etki edecek zor bir proje üzerinde çalışıyorsunuz ve günlerinizi bazen de gecelerinizi veriyorsunuz. Bunun için hayatınızda bazı şeyleri ertelediğinizi, arkadaşlarınızla geçireceğiniz zamanı proje üzerinde çalışarak geçirmeniz gerektiğini, belki de hobilerinize ve size zevk veren bazı eylemlerinizi ertelemek zorunda kalacağınızı düşünelim. Tüm bunları proje hazırlarken vazgeçtikleriniz olarak düşünüp acıya bağlarsanız modunuzu etkileyebilir ve bu süreci stresli geçirebilir ya da vazgeçebilirsiniz.  Fakat düşünce yapımızı ve sözlerimizi değiştirdiğimizde odaklanmamız ve motive olmamız çok daha kolay olacaktır.

Kendimize her zaman hedeflerimiz için şu soruları sorabiliriz. “Hedefime giderken vazgeçtiklerim ya da ertelediklerim beni ne kadar etkiliyor, ulaşacağım sonucun mutluluğu mu ağır basıyor yoksa bu yolda çektiğim sıkıntılar mı?” “Bunu gerçekten istiyor muyum?” “Bu hedefe ulaştığımda nasıl biri olacağım” “Ne yapıyor olacağım?” “Bu beni mutlu edecek mi?” “Bu hedefe ulaşamadığım da ne hissedeceğim?” gibi sorularla istediğimiz her ne ise onu sorgulayıp duygularımızı takip edebiliriz. Eğer gerçekten istiyorsak bu yolda ertelediğimiz her şeyi bir acıya bağlamak yerine hazza giden yolda yapmamız gerekenler olarak gördüğümüzde süreç bizim için çok daha kolay ilerleyecektir.

Bazen belli bir amaç uğruna bazı sıkıntılar çekebiliyoruz burada önemli olan ulaşacağımız sonuçta elde edeceğimiz mutluluk mu ağır basıyor yoksa hedefimize giden yolda çektiğimiz sıkıntılar mı? O halde biz irademizin gücüyle, çektiğimiz bazı sıkıntıları, ideallerimize teslim olmanın sıkıntısıyla ölçmemiz gerekiyor. O zaman daha yüksek anlamlar yaratır kontrolü elimize alabiliriz.

Karar sizin...