Yarın 19 Mayıs, 103 yıl önce Türk Milletinin kurtuluş mücadelesinin başladığı bir gün.

“YA BAĞIMSIZLIK 
YA ÖLÜM”

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Yemen’den Arnavutluk’a kadar uzanan bir imparatorluğun darmadağın olmasına rağmen,  Türk Milleti Mustafa Kemal Paşa önderliğinde mücadele edecek azmi ve kararlığı bularak ülkemize giydirilmek istenen gömleği yırttı. Bandırma Vapuruyla İstanbul’dan Samsun’a gelen Atatürk, halkın tam bağımsızlığını kazanması için milli mücadeleyi başlattı. “Türk’ün onuru ve gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür.  Böyle bir Ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha iyi.  Bu nedenle ya bağımsızlık, ya ölüm”  diyen Büyük Komutan Atatürk’ün önderliğinde Türk Milleti destanlar yazarak, ülkesini istila eden emperyalist devletleri yenerek bağımsızlığını kazandı. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. 


1937’DEN BERİ
 KUTLANIYOR

Cumhuriyet’in 1923’te ilan edilmesine karşın “19 Mayıs”, 1937 yılında “bayram” olarak kabul edildi. Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli tarihçilerinden merhum İsmet Bozdağ,  Haziran 1995’de Gazeteci Nuriye Akman ile yaptığı röportajda bu tarihi olay ile ilgili şu bilgileri verdi;  “Yıl 1936. Günlerden 19 Mayıs. Atatürk Dolmabahçe’de, yanında Şükrü Kaya, Ruşen Eşref, Kılıç Ali, Salih Bozok, Mehmet Seydan, Nuri Conker var, konuşuyorlar. Birdenbire Atatürk soruyor ‘Bugün günlerden ne?’ Diyorlar ‘Salı, Çarşamba neyse.’ ‘Ayın kaçı? 19’u.’ ‘Aylardan ne?  Mayıs’ ‘Ne oldu bugün söyleyin bakalım’ diyor. Düşünüyorlar, “19 Mayıs’ta ne oldu? Şimdi bunlar arıyorlar. ‘İzmir’in işgalinin 3’üncü günü’ diyorlar. ‘Ankara mitingi yapılmıştı’ diyorlar. Atatürk ‘değil’ diyor. ’İsmet Paşa’nın Lozan’dan Gazi’ye çektiği telgraf’ diyorlar. ‘Hayır, o 1923’te, Mayıs’ta değil’ diyorlar. ‘Haliç Konferansı’ diyorlar. ‘İngilizlerle Irak meselesi üzerinde konuşmuştuk’ diyorlar.
ÜLKENİN 
KURTULUŞUDUR

 ‘Terakkiperver Fırka’nın kapatılması da bu aylarda olmuştu’ diyorlar. Atatürk, ‘Bırakın yahu bunları’ diyor. ‘Öyle bir şeydir ki bu, ülkenin kurtuluşudur’. Yine bulamıyorlar. En sonra Şükrü Kaya hatırlıyor, ‘Bu sizin İstanbul’dan ayrıldığınız gün mü?’ deyince ‘Yaklaştın’ diyor, ‘Samsun’a çıktığımız gün’. Sonra, ‘Asıl yapacağınız bayram bu’ diyor. Ertesi sene 1937’nin 19 Mayıs’ında Şükrü Kaya’nın tertibiyle 19 Mayıs Bayramı kutlanıyor.” 
İKİ KEZ GÖREBİLDİ
Büyük Önder Atatürk,19 Mayıs Bayramını iki kez görebildi. İsmet Bozdağ röportajda  “Evet, 1937’de bir görüyor. İkincisinde, yani 1938’de Atatürk hasta. ‘Acar’ adlı motoruyla motoruyla önce Florya’ya dönüp Boğaz’ın en ucuna kadar gidiyorlar. Kıyılarda herkes Acar teknesini tanıdığı için alkışlıyor, çok memnun oluyor Atatürk fakat yoruluyor. ‘Dönelim’ diyor. Böylece son bayramını da görüyor ama hasta olarak” demişti. 
SAMSUNLULAR  1926’DAN
BERİ BAYRAMI KUTLUYOR

Samsun Halkı 1937’den önce de  19 Mayıs’ı 1926 yılından itibaren “Gazi Günü’ ve  ‘19 Mayıs Bayramı’  olarak her yıl kutluyordu.  Samsun Halkı ve milletvekilleri 19 Mayıs’ın resmi bayram olması için çok uğraştı. Samsunluların 1926 yılından itibaren yerel olarak kutladığı bayram Atatürk’ün isteğiyle 1937 yılında tüm Türkiye genelinde kutlanmaya başlandı. 1937 ve 1938 yılı 19 Mayıs Bayramı olarak kutlandı. Atatürk, 19 Mayıs gösterilerini ölümünden altı ay kadar önce, Ankara’da 19 Mayıs Stadyumu’nda son kez izledi. 
20 HAZİRAN 1938’DE GENÇLİK 
VE SPOR BAYRAMI OLDU

Ulu Önder, Türk gençliğine ve Türk sporculuğuna bugünün tahsis edilmesini istiyordu. O nedenle, İçişleri Bakanlığı’nın 2739 Sayılı Kanunun 2. maddesine bir fıkra eklenmesi hususunda hazırlamış olduğu yasa tasarısı, Bakanlar Kurulu’nda görüşülerek, 1 Haziran’da TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Meclis İçişleri Komisyonu’nda müzakere olunan tasarı, 8 Haziran’da Meclis Başkanlığı’na takdim edildi. 26. Meclis Genel Kurulu, söz konusu tasarıyı, 13 Haziran’da birinci kez, 20 Haziran’da ikinci kez görüşüp kabul etti. Böylece 20 Haziran 1938 tarihinde alınan karar ile 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaya başladı. 
AYDINLIK GELECEĞİMİZ
12 Eylül Darbesi’nden sonra Bayram Atatürk’ü Anma Günü olarak da kutlanmaya başladı. Atatürk tarafından gençlere ve sporculara tahsis edilen 19 Mayıs’ı 12 Eylül’den sonra ‘Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ olarak kutluyoruz. Türk’ün Kurtuluşunun başlangıcını simgeleyen bu anlamlı bayram, Büyük Önder Atatürk’ün istediği gibi Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmalıdır.  Zaten bu bayramın değerini bilen herkes Ata’sını sonsuza dek saygıyla anmaya devam edecektir. Atatürk’ün kendilerine armağan ettiği bayramı bugün kutlayacak olan Türk Gençliği ülkemizin aydın geleceğidir. Büyük Önder’in kendilerine emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkarak,  ülkemizin dış ve iç mihraklar tarafından bölünmesine asla izin vermeyecektir.  Bu anlamlı gündü başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere  Kurtuluş Savaşı’nda şehit  ve gazi olan  tüm büyüklerimizi saygıyla anıyorum.