Alpu’da bir öğretmenin kız öğrencileri taciz ettiği iddiaları sonrasında Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt’ı görevden aldı. Sanki aportta bekliyormuş gibi yerine jet şekilde Beşiktaş İlçe Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’ı Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirdi.

ESKİ SUÇLARI NASIL GÖZDEN KAÇTI?

O tacizci öğretmen ile ilgili Sivrihisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü gerekli işlemleri yapmış, açığa almış. Fakat disiplin cezalarının hafifliği nedeniyle ataması Alpu'ya yapılmış. Yani Milli Eğitim Bakanlığı’nın mevcut mevzuatına göre aldığı disiplin cezaları o şahsın Alpu’da okul müdürlüğü yapmasına engel olamıyor. Taciz iddiaları ortaya çıktığında Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü gerekli soruşturmaları yapmış. Burada 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında yönetici görevlendirmelerinde her türlü istihbaratı değerlendiren Milli Eğitim Bakanlığı bu şahsın eski suçlarını nasıl gözden kaçırdı? Kaçırmadı da mevcut mevzuata göre o şahsın evliyken 19 yaşındaki eski öğrencisini kaçırmasından dolayı aldığı ceza ‘onun yöneticilik yapmasında engel değil’ diye mi buna onay verdi? Umarım kız öğrencilere tacizde bulunduğu iddia edilen şahıs en ağır şekilde cezalandırılır. Milli Eğitim’de tacizci öğretmen, okul müdürleriyle ilgili sayısız haber yaptım. Tacizden hapis cezası almasına rağmen ‘Yargıtay kararını bekleme’ gerekçesiyle görev yapmalarına müsaade edildiğini de gördüm. (Necmi Özen’in Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü döneminde)  Ama üst üste bu konuyu kaleme alarak, o öğretmenin derse girmesini engelledim.  YAPANLAR HEMEN MESLEKTEN ATILMALI

Yine aynı dönemde bir ilkokulda öğrencisine tacizde bulunan öğretmen kollanırken, kız çocuğu öğretmenine iftira atıyor diye başka okula gönderildi. Ben bu olayı yazdığımda; Çocukları o öğretmenden okuyan veliler beni arayıp, “Öğretmenimiz böyle şey yapmaz. Biz kendisinden memnunuz. O öğrenci yalan söylemiştir. Bu haberinizle öğretmenimizi çok üzdünüz” diye tepki göstermişlerdi. Sonra ne oldu? Aynı öğretmen bir yıl sonra aynı sınıftan 3 kız öğrenciye daha tacizde bulundu. Bu şahıs 20 yılın üzerinde hapis cezası almasına rağmen Eskişehir sokaklarında hala gezebiliyor. Çünkü Yargıtay kararı bekleniliyor. Ayhan Aydıner yazmasa Yargıtay kararı gelene dek bu adamında kent dışında bir okulda çalışmasına göz yumarlardı. Aynı veliler bu taciz olaylarından sonra; “Siz haklıymışsınız. İnsanlar dıştan göründüğü gibi olmuyormuş. Keşke öğretmeni değil de o kızcağıza sahip çıksaydık” dedi. Ne yazık ki son yıllarda bu sapıklar daha da arttı. Okulda kendisine emanet edilen çocukları istismar edenlerin gözünün yaşına bakılmadan, meslekten atılmasını sağlayan kanunlar hayata geçirilmeli. Çocuklarımızı sapık öğretmen, sapık hizmetli, sapık okul müdürlerinden korumak için cezalar daha da arttırılmalı.

CIRIT ESKİŞEHİR’DE BAŞARILIYDI

Hakan Cırıt’ın görevden alınma biçimini şık bulmuyorum.  Bakan aylardır Nesrin Kakırman’ı Eskişehir’e İl Milli Eğitim Müdürü yapmak istiyordu. Eskişehir yerel siyaseti en çok da AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı bu isteğe engel oluyordu.  Bakan Eskişehir yerel siyasetini aşmak için bu olayı fırsat bildi. Cırıt’ı hemen alıp, jet hızıyla istediği atamayı yaptı. Yerel siyasetin olaya müdahale etmesine zaman tanımadı. Son olayda Cırıt’ın görevden alınacak kadar ihmalinin olduğunu düşünmüyorum. O’nun Eskişehir’de yaptığı Milli Eğitim Müdürlüğünü başarılı buluyorum. Cırıt Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden mezun. Uzun yıllar kentimizde öğretmenlik, müdür yardımcılığı ve okul müdürlüğü yaptı. Iğdır ve Edirne gibi iki ilde İl Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı. Eskişehir’i, Eskişehir insanını, Eskişehir’in değerlerini çok biliyor. O gelmeden önce Eskişehir Milli Eğitim’i CHP’li belediyelerle kavgalıydı. Bu sürtüşme nedeniyle özellikle Odunpazarı bölgesinde okul inşaatları durma aşamasına gelmişti.  Eskişehir’e gelen paralar inşaata başlanmadığı için geri gidiyordu. Bundan zararı Eskişehir ve çocuklarımız görüyordu. Cırıt ‘bunun reklamını’ yapmadan belediye başkanlarıyla görüştü. Aradaki buzları eritti.  Belediyelerin Necmi Özen döneminden öncesindeki gibi okullara destek vermesine ortam sağladı. Okul inşaatları ard arda yapılmaya başlandı. 

YARGI KARARLARINI UYGULADI

Necmi Özen’in ‘ilk geldiği yılda 2014 yönetici atamalarında Eğitim Bir-Sen’in o dönemdeki Şube Başkanı Muammer Karaman ve ekibi etkili’ olmuştu. Özen Eğitim Bir-Sen’in ‘her dediğini yaparak, gerçekleştirdiği atamalarla Eskişehir eğitimindeki çalışma barışının bozulmasına’ yol açmıştı. Liyakat sahibi, donanımlı ‘çok sayıda yönetici sırf Eğitim Bir-Sen üyesi değil diye öğretmenliğe’ döndürülmüştü. Ömründe ‘bir gün bile yöneticilik yapmayan insanlar bir gece de okul müdürü’ yapılmıştı. Bunların ‘müdür olabilmeleri için mülakat adı altında bol kepçeden puanlar’ verilmişti. 2014 ve 2015 yılındaki atamalardaki yapılan bu adaletsizlik Eskişehir eğitimine çok büyük zarar vermişti. Bunun ceremesini bizim çocuklarımız çekti. Yapılan ‘sınavlarda hep ilk üçte yer alan’ Eskişehir sendikal ayrımcılık nedeniyle dibe vurdu. Haksızlığa uğrayan eğitimciler mahkemelerden defalarca iptal kararı almışlardı. Ancak Özen bu kararları uygulamayarak, Türk Yargısını hiçe saymıştı. Cırıt göreve gelir gelmez bu yargı kararlarını uygulayarak, Milli Eğitim’in daha fazla itibar kaybetmesine izin vermedi. Cırıt döneminde okullarda çalışma barışı tekrar sağlandı. İşini en iyi yapan eğitimcilerin sendikasına bakılmadan önü açıldı.

VEFASIZLIK YAPILDI

Cırıt’a Eskişehir’de vefasızlık yapıldığını düşünüyorum. Mesela Eğitim Bir-Sen Cırıt ile ilgili açıklama yapmalıydı. Kendi üyelerinin neden olduğu bir olaydan dolayı fatura Cırıt’a kesildi. Alınma şeklinin şık olmadığını söyleyip, hizmetlerinden dolayı teşekkür edebilirlerdi. Kendi işlerini yaptırabilmek için, Cırıt’a şirinlik yapıp, övgü düzenler onu yalnız bıraktı. Peki Eskişehir’den önce iki kentte İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapmış, Eskişehir eğitimini çok iyi bilen Cırıt’ın yerine tercih edilen Nesrin Kakırman kim? İstanbul ve Ankara’da İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı ve Beşiktaş’ta İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı. İlk İl Milli Eğitim Müdürlüğü tecrübesini Eskişehir’de yaşayacak. Anaokullarından üniversitelerine kadar bir eğitim kenti olan Eskişehir, ilk İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapılacak bir şehir olmamalı. Bunun örneğini Arif Dede’nin Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü döneminde gördük. Dede’yi Eskişehir’de kimse hatırlıyor mu?

SİYASETTE VE BÜROKRASİDE GÜÇLÜ BİR AİLE

Peki Nesrin hanım Eskişehir gibi eğitim kentine İl Milli Eğitim Müdürü olmayı nasıl başardı?  Bu güç ailesinden mi geliyor?  Nesrin hanımın ağabeyi Ali Fuat Taşkesenlioğlu’dur. Taşkesenlioğlu, FETÖ’nün bankası Bankasya’da tam 16 yıl  (1996-2012) yöneticilik yapmış bir isim. Taşkesenlioğlu, Bank Asya'dan sonra Halkbank'a transfer oldu. Halkbank'ta yönetim kurulu üyeliği yapan Taşkesenlioğlu, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'yı da ABD'ye gönderen isim olarak biliniyor. Ali Fuat Taşkesenlioğlu şu anda Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı. Çok önemli ve kritik görevde. Nesrin hanımın kız kardeşi Zehra Taşkesenlioğlu Ban iki dönemdir Erzurum AK Parti Milletvekilliği yapıyor. SPK Başkanı abi, iktidar partisi milletvekili kız kardeşi. Siyasette ve bürokraside güçlü bir Erzurumlu aile. Eski Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Eskişehir milletvekilleri Harun Karacan ve Emine Nur Günay kendilerine sorulmadan yapılan bu atamadan memnunlar mı?  Özellikle Avcı’nın kesinlikle memnun olmadığını tahmin edebiliyorum…