Hürriyetçi Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Erol Ger, Haberes Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Aydıner'e özel açıklamalarda bulundu. Ger, Milli Eğitim Bakanını; "Adı Yusuf ama Tekin değil. Başka söz söylemeye gerek yok; kendisinin bir an önce görevinden ayrılması gerektiğini düşünüyorum' sözleriyle eleştirdi.

Hürriyetçi Eğitim Sen nasıl kuruldu? Kuruluş amacınız neydi?
Eğitim alanında faal olduğu düşünülen ancak aksine pasifleştirilmiş sendikaların varlığı, eğitim çalışanlarına zarar vermeye başlamıştı. Eğitim çalışanlarının itibarı zedelenmiş, mevcut sendikalar ne tek başlarına ne de bir araya gelerek çözüm üretmeyi dahi düşünmez hâle gelmişti. Bizler, üyesi olduğumuz sendikalarda sorunları dile getirdiğimizde dikkate alınmadık; aksine sorunların büyümesine zemin hazırladılar. Sorunlar iyice görünür hâle geldiğinde ise “Biz çözeceğiz” diyerek ortaya çıkmaya çalıştılar fakat artık karşılık bulamadılar.
Hürriyet sevdalısı eğitimciler, üyesi oldukları sendikalardan ayrılarak daha önce hiçbir sendikaya üye olmayan eğitim çalışanlarıyla bir araya gelip çözüm arayışına girdiler. Öğretmenler odasının nabzını tuttular, önerileri dinlediler. Eğitim çalışanlarının beklentisi açıktı:
Siyasi partilerle ilişkisi olmayan, hiçbir partiye biat etmeyen, emir almayan, her sorunlarında anında yanlarında olacak, gerektiğinde alanlarda mücadele edecek apolitik bir sendika.
Tüm bu beklentiler bir sendika kurma zorunluluğunu doğurdu. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz sözündeki gibi “Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür öğretmenler” hareket geçti. “Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!” diyerek yola çıktılar. Yokluk içinde kendi varlıklarını ortaya koyarak hürriyet ateşini yaktılar ve 4 Ocak 2021’de Hürriyetçi Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikasının kuruluşunu gerçekleştirdiler.

Eskişehir’de ve Türkiye’deki üye sayınız ne kadar?
Eskişehir’de yaklaşık 600, Türkiye genelinde ise yaklaşık 30 000 üyemiz bulunmaktadır.

Türkiye eğitim sistemindeki en büyük sorun nedir?
Eğitim sistemimizin en büyük sorunu fırsat eşitsizliğidir. Öğrenciler yaşadıkları bölgeye, sosyoekonomik durumlarına ve okulların fiziki koşullarına göre çok farklı imkânlara sahip. Öğretmenlerin ekonomik sorunları, okul donanımı, sürekli değişen müfredat, liyakatsiz yöneticiler ve okullar arasında büyük farklılıklar önemli sorunlar yaratıyor.
Sınav odaklı sistem nedeniyle öğrenme yerine yarışmacı bir anlayış teşvik ediliyor. Siyasi müdahaleler eğitim politikalarını sürekli değiştiriyor ve bu da istikrarsızlık ile güven kaybına yol açıyor. Ayrıca, mesleki eğitim geri planda kaldığından iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli bireyleri yetiştirme konusunda sistem yeterince işlevsel değil.

Eğitimcilerin bugün yaşadığı sorunları anlatır mısınız?
Eğitimcilerin yaşadığı sorunlar çok boyutludur:
Ekonomik sorunlar:
Maaşların yetersizliği, alım gücünün düşmesi, ek ders ve görevlendirmelerde adaletsizlik, eğitim dışı işlerle meşgul edilme (anket, nöbet, sınav görevleri vb.)
Mesleki itibar kaybı:
Öğretmenlik mesleğinin toplumdaki saygınlığının zayıflaması, veli ve öğrenci kaynaklı baskı, tehdit ve şiddet olayları, tükenmişlik ve motivasyon kaybı.
İdari ve bürokratik baskılar:
Sürekli değişen mevzuat ve uygulamalar, keyfi kararlar, liyakatsiz yönetici atamaları, angarya işler.
Güvencesizlik:
Sözleşmeli/ücretli öğretmenlik uygulamaları, kariyer basamaklarında adaletsizlik algısı, atanamayan öğretmenler, norm kadro sorunları.
Fiziki ve psikolojik zorluklar:
Plansız okullaşma, kalabalık sınıflar, yetersiz derslikler, deprem ve yoksulluk gibi krizlerin yükünün okullara bindirilmesi, ödenek yetersizliği.

Eskişehir’deki eğitim kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eskişehir, bir dönem Türkiye’de ilk dörtte yer alırken ne yazık ki bugün 20’li sıralara kadar gerilemiştir. Her ne kadar güçlü okullar ve üniversite yapıları bulunsa da “öğrenci dostu şehir” kimliğinde bir değer kaybı yaşandığı açıktır.

Türkiye’de sendikacılık yapmak zor mu? Bu konuda yaşadığınız güçlükler neler?
Hem de çok zor. “Apolitik bir sendikayız” dedikçe bizi birkaç siyasi partiyle ilişkilendirmeye çalıştılar. Oysa bizim arkamızdaki tek siyasi lider, bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
Toplu sözleşme ikramiyesini engellemek adına önce %1 barajı getirildi; Danıştay iptal etti. Ardından %2 barajı çıkarıldı; Anayasa Mahkemesi iptal etti. Bizi durdurmak için her yolu denediler, başaramadılar Arkadaşlarımız, yani Hürcanlar, bu süreçlerde maddi kayıpları olsa da onur mücadelesinden asla geri durmadılar.

Türkiye ve Eskişehir’de eğitim yöneticilerinin atamalarının adaletli olduğunu düşünüyor musunuz?
Ne yazık ki hayır. Yazılı sınavın yanı sıra uygulanan mülakat, yandaş kayırma iddialarını artırıyor. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Eskişehir’de de benzer durumlar yaşanıyor.
Yazılıdan yüksek puan alan adaylar, mülakatta düşük puan verilerek elenebiliyor. Süreçlere şeffaflık getirilmiyor ve çoğunlukla sendikal-siyasi bağlara göre yandaş atama yapıldığı bir gerçek. Ayrıca yönetici görevlendirme kriterlerinin sık değişmesi adaletsizlik algısını güçlendiriyor. Bazı yöneticiler, sınavsız şekilde "görevlendirme" yoluyla yıllarca görevde tutulabiliyor.

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında düşünceleriniz neler?
Bu konuda bir sloganımız var: “Adı Yusuf ama Tekin değil.” Başka söz söylemeye gerek yok; kendisinin bir an önce görevinden ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Özel eğitim okullarının çoğalmasındaki katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.

Eskişehir İl Millî Eğitim Müdürü Sinan Aydın hakkında neler söylemek istersiniz?
Sayın Sinan Aydın’a görevinden ve beyefendi kişiliğinden dolayı saygı duyuyorum. Bir açıklamasında göreve geldiğinden bu yana daha önce yapımına başlanan 25 okulun yapımının tamamlandığını okumuştum; bu açıdan kendisini tebrik etmek gerekir. Ancak yıkılanın yerine yenisini dahi yaptıramamıştır.
Özellikle nüfusun yoğun olduğu Emek ve 71 Evler gibi bölgelerde okullaşma hâlâ yetersizdir. Bu bölgede ilkokul ve lise binaları yapılmalıdır.
Bazı okullara yığılma var bunun başlıca sebebi okullarda güvenlik önlemi alınmaması. Maddi olarak mahalle okulları desteklenmeli. Temizlik hijyen ve güvenlik önlemleri alınmalı. Bazı okullarda öğrenci sayıları düşerken merkezî okullara talep artmasının nedenleri araştırılmalıdır. Yoğun talep gören okullarımızdaki okul müdürü arkadaşlarımız da zor durumda kalmaktadır.
Yönetici atamaları, kurucu müdür görevlendirmeleri ve sorunlu yöneticilerin görevden alınması konularında ciddi eksiklikler olduğu ortadadır. Bu durum, doğrudan eğitime ve eğitim çalışanlarına yansıdığı için daha duyarlı davranılması gerekmektedir. Yandaşı değil çalışanı takdir etmeniz eğitimcileri cesaretlendirecektir. Eleştirilerimizin dikkate alınması, Eskişehir eğitim camiası ve paydaşları için büyük önem taşımaktadır.
Saygılarımla…