Bir dönem dillerden düşmeyen ’Saatler mi Durmuş Yoksa Zaman mı?’ şarkısının bestekarı ve Udi Sanatçı Ömür Gençel, Haberes Dergisi’nin 65'nci sayısına konuk oldu. Yazarımız Cem Aksu’ya bu efsane eseriyle ile ilgili; ” 1994 yılında bu şarkımla ’Yılın En Sevilen Şarkıları’ arasında ikincilik ödülünü aldım. Bu beste çok kısa sürede ortaya çıktı. Şiiri ilk okuduğumda melodi adeta kendiliğinden üzerine oturmuştu” dedi.

Bize kendinizden bahseder misiniz? Nerede doğdunuz nasıl bir çocukluk geçirdiniz?

Üsküdar’da doğdum, çocukluğum ise Bursa’da geçti. İlk, orta ve lise öğrenimimi Bursa’da tamamladım.

Müziğe nasıl başladınız? Sizi yönlendiren veya keşfeden oldu mu?

Müziği seven bir ailenin içinde büyüdüm. Dedem klarnet sanatçısıydı, nota okumayı ondan öğrendim. Çocukluğumda ailemin desteğiyle müziğe yöneldim. İlk ud çalışmalarına hocam Rahmi Özyalıner ile başladım. 1985 yılında Bursa Büyükşehir Belediye Konservatuvarı’na girdim, 1990’da mezun oldum. Bu süreçte icra heyetinde ud sanatçısı olarak görev aldım ve nazariyat–solfej dersleri verdim. Hocalarım önce Burhan Durucu, ardından Erdinç Çelikkol oldu. 1993 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Kompozisyon Bölümü’ne girdim. Bir yıl hazırlık okuduktan sonra Marmara Üniversitesi Müzik Eğitim Fakültesi’nde batı müziği eğitimi aldım. 2000 yılında tekrar İTÜ Devlet Konservatuvarı Kompozisyon Bölümü’ne döndüm ve 2004 yılında dereceyle mezun oldum.

Beste yapmaya 13 yaşımda, kendi kendime melodiler yazarak başladım. Bu denemeler, benim için gelecekte yolumu açacak çalışmalar oldu. Belediye Konservatuvarı yıllarında da bilinçli olarak bestecilik üzerine yoğunlaştım. Bugüne kadar çeşitli formlarda 320 eserim mevcut. Bunlardan 128’i TRT repertuvarında yer alıyor. Ayrıca kendi albüm ve tekli çalışmalarım var. Bunun yanı sıra birçok bestem de farklı sanatçılar tarafından seslendirildi.

Beste yaparken güfteyi nasıl seçiyorsunuz? İlk besteniz hangi şarkıydı?

Beste yaparken bazen güfte üzerine çalışıyorum, bazen de mevcut bir melodiye uygun güfte ya da şiir seçiyorum. Genelde nakarat melodileri, beste sürecinde beni daha çok yönlendiriyor. İlk bestem sözleri de bana ait olan, 13 yaşımda yaptığım hicaz makamında ”İlk Gördüğüm Günden Beri” adlı şarkıydı.

’Saatler mi Durmuş Yoksa Zaman mı?’ ne kadar güzel bir beste. Bu beste nasıl ortaya çıktı?

Çok teşekkür ederim. 1994 yılında bu şarkımla ’Yılın En Sevilen Şarkıları’ arasında ikincilik ödülünü aldım. Bu beste çok kısa sürede ortaya çıktı; şiiri ilk okuduğumda melodi adeta kendiliğinden üzerine oturmuştu.

Türk Müziğinin geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce hak ettiği bir yerde mi?

Bence Türk Müziği, popüler müzik kadar öne çıkmasa da halkımız tarafından yine de gerekli ilgiyi görüyor. Hem ülkemizde hem de yurt dışında amatör korolara olan ilginin yüksek olması, müziğimizin ne kadar sevildiğinin önemli bir göstergesi. Elbette bu noktada radyo ve televizyon kurumlarına da büyük görevler düşüyor.

Bir dönem ülkemizde udi sanatçı olarak sizi keyifle izlerken uzun zamandır bu keyiften uzak kaldık. Nerelerdesiniz? Neler yapıyorsunuz?

17 yıldır İsveç’te yaşıyorum ve burada da çalışmalarımı sürdürüyorum. Ben hep müzikle iç içe oldum; sahne çalışmalarım, bestelerim ve projelerim sürekli devam ediyor. Eşim Eliz Gençel de sanatçı; kendisi müzikal sanatçısı, Türk müziği solisti ve aynı zamanda besteci. Birlikte birçok konser verdik, tekli ortak çalışmamız oldu. Bunlardan ’18 yaşım’ isimli çalışmamız çok ilgi görüyor. Eliz Hanım’ın ayrıca solo sahne ve eser çalışmaları da devam ediyor. Sanatçı bir aile olmanın avantajı çok büyük. Fikir alışverişi yapmak, bazen birbirimizi eleştirmek farklı bakış açılarını görmemizi sağlıyor.

Siz aynı zamanda da çok iyi bir udisiniz. Çalışma yönteminiz neydi? Sizi etkileyen saz üstatları kimlerdir?

Teşekkür ederim. Çalışma yöntemim, özellikle ilk yıllarda daha çok egzersizler üzerineydi. Sonrasında pozisyon çalışmaları ve ardından eser çalışmalarına ağırlık verdim. Ud’da ilerlememde ve yeni teknikler geliştirmemde en büyük etken hocam Prof. Mutlu Torun olmuştur. Konservatuar yıllarında kendisiyle ileri ud icra teknikleri üzerine çalıştım, ona çok şey borçluyum.

Eskişehir’e hiç geldiniz mi? Neler söylemek istersiniz şehrimizle ilgili?

Eskişehir’e birkaç kez geldim, fakat şehri gezme imkanım olmadı. Çok güzel bir şehir olduğunu biliyorum ve en kısa zamanda gelebilmeyi umut ediyorum.