CHP Eskişehir Örgütünün güçlü isimlerinden Yavuz Metin Haberes Dergisi’nin 65’nci sayısına konuk oldu.
Haberes Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Aydıner’e konuşan Metin; “CHP’de en önemli sorun liyakatsiz, parti ruhu olmayan, sadakatsiz ve çıkarcı insanların görevlere getirilmesidir. Milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi adayı seçilirken yönetim bu hususlara dikkat etmelidir. Liyakatsizler aday yapılmazsa ihanet kotamız azalır” dedi.
Babanız merhum Kemal Metin partinin efsane il başkanlarındandı. Sizde CHP’de yıllarca yöneticilik ve Belediye Meclis Üyeliği yaptınız. Oğlunuzda CHP’de siyaset yapıyor. Milletvekili aday adayı oldu. Aileden CHP’lisiniz. CHP’nin sizde anlamı nedir?
Öncelikle biraz kendimi tanıtarak başlamak istiyorum. 1960 Mihalıççık Kayı Köyü doğumluyum. İlk-orta-lise tahsilimi Eskişehir’de yaptım. Anadolu Üniversitesi Kütahya Yönetim Bilimleri Fakültesi’nden 1983 yılında mezun oldum. Tabi ki CHP bugüne kadar ailemizin bir parçası olmuştur. Rahmetli babam 1948 yılında CHP’ye üye olmuş. Hayata gözlerini yumana kadar da CHP’liliğinden taviz vermeden her platformda korkusuzca savunmuştur. Bizlerde bu ortamda büyüdük. Aynı şekilde savunmaya, başarısı için mücadele etmeye var gücümüzle çalışıyoruz. CHP’siz bir Türkiye düşünemiyorum. 8 yıl İl yöneticiliği yaptım. 15 sene Odunpazarı Belediye Meclis Üyeliği görevinde bulundum.
Eskişehir’de son yapılan delege seçimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Delege seçimlerimiz, partimize yapılan hukuksuz saldırıların biraz gölgesinde kaldı. Eskişehir’deki üyelerimiz kavga istemedi. Uzlaşıdan yana eğilimini gösterdi. Seçilen delegelerinde liyakat sahibi arkadaşları yönetim organlarına getirmesini bekliyorum.
CHP’li Belediye Başkanlarının tutuklandığı, İstanbul İl Başkanlığına kayyum getirildiği bu süreçle ilgili düşünceleriniz neler?
Yapılanlar tam anlamıyla antidemokratik uygulamalar. Halkın oyuyla seçilmiş insanlara bu yapılan hukuksuzluk toplumun adalete olan güvenini iyice azaltmıştır. Bir korku iklimi yaratılmaktadır. İstanbul İl Başkanlığına yapılanlar tam bir fiyasko. 12 Eylül’de üniversite öğrencisi de olan birisi olarak ifade etmekte zorlanıyorum. Yazık bu ülkenin barışı ve huzura ihtiyacı var. Gençler bu yapılanları gördükçe ülkede kalmak istemiyor.
Sizce son yapılan seçimde Kemal Kılıçdaroğlu yerine Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olsaydı seçimi kazanır mıydı?
Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanırdı. Seçimi alma ihtimali Kılıçdaroğlu’ndan yüksekti. Ama Kemal Kılıçdaroğlu aday olmakta ısrarcı oldu. Ekrem Bey aday yapılmadı.
Bazı CHP’li Belediye Başkan ve meclis üyelerinin AKP’ye katılmasını nasıl karşılıyorsunuz?
Burada en önemli sorun liyakatsiz, parti ruhu olmayan, sadakatsiz ve çıkarcı insanlara bu görevlerin verilmesidir. Israrla söylüyorum. Milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi adayı seçilirken yönetim bu hususlara dikkat etmelidir. Liyakatsizler aday yapılmazsa ihanet kotamız azalır.
Kent merkezindeki CHP’li Belediye Başkanları Ayşe Ünlüce, Kazım Kurt ve Ahmet Ataç ile ilgili düşünceleriniz neler?
Hepsi birbirinden değerli. Ayşe Başkan tam bir hanımefendi. Şehrimize yakıştı. Eşi rahmetli Aydın Bey ile 8 sene meclis üyeliği yaptık. Çok iyi bir dosttu. Tekrar rahmetle anıyorum. Ahmet Ataç şehrimizin ‘Ahmet Abisi’dir. Gülen yüzüyle ve insancıl kişiliğiyle o da tam bir beyefendidir. Kazım Kurt ile birlikte 5 yıl belediye meclis üyeliği yaptık. 10 yıl onun Odunpazarı Belediye Başkanlığı yaptığı mecliste de üye olarak görev yaptım. Kendisi, Odunpazarı’nı CHP’ye kazandıran mücadeleci, dürüst bir siyaset insanı. Kırsal ilçelerdeki belediye başkanlarımızda çok başarılıve hepsi birbirinden değerli. Hepsi ile de görüşüyorum. Onları ziyaret ediyorum.
Yapılacak ilk seçimde CHP iktidara gelir mi?
Partideki hava şu an çok iyi. İçerideki az bir ihanet aparatı ve AKP ile mücadele ediyoruz. İlk seçimde CHP’nin iktidar olacağına inanıyorum. Biz kazanacağız.
Sizce Türkiye’nin en büyük sorunları neler?
En büyük sorun adaletin olmaması. Ülkeyi yöneten zihniyetin yargıyı muhalefetini sindirme aracı olarak görmesi hukuksuzluğu getiriyor. Adaletin olmadığı hiçbir yerde başarı olmaz. Adaletin olmadığı yerde ekonomi düzelmez, işsizlik bitmez, kaos bitmez. Adında ‘Adalet’ olan bir parti döneminde Türkiye’de hukukun ayaklar altına alınıyor olması çok acı.