Kent merkezinde 50 ve 100 puanlı norm fazlası öğretmenler yeni okullarda görevlendirilirken; Sivrihisar’da, Alpu’da, Mihalıççık’ta yıllarca çalışan 300-400 puanlı öğretmenler kent merkezine gelemeyecek. “Et kokarsa tuz var. Tuz kokarsa ne var?” Yıllarca kırsalın yükünü çeken öğretmenlere reva görülen bu haksızlık sonrası Eskişehir Milli Eğitim’inde tuz koktu tuz!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Atama Yönetmeliği yüzünden ‘çok sayıda öğretmen 10-15-20 veya daha fazla yıldır kırsal ilçe ve köylerde’ görev yapıyor. Çok istemelerine rağmen bir türlü kent merkezine gelemiyor. Özellikle kadın eğitimciler merkezde boş kadro olmadığı için ‘eş durumundan bile’ gelemiyorlar. Bundan dolayı aileler parçalanıyor. Erkek bir yerde, kadın başka bir yerde yaşamak zorunda kalıyorlar. Sistemin çarpıklığı yüzünden ‘2-3 yıllık öğretmenler dışarıdan kent merkezindeki okullara gelirken’, kırsaldaki eğitimciler ‘en ücra kırsal köylerde’ görev yapmak zorunda kalıyor. Kentimizde yeni açılan okullar onların bu çileden kurtulmaları için yeni bir umut olmuştu. Eskişehir İl Milli Eğitim’de Atamanın başına sendika torpiliyle getirilen yöneticiler yüzünden ne yazık ki bu umutları da yok edildi. Milli Eğitim’in işgüzar yöneticileri, kent merkezindeki norm fazlası öğretmenleri eritebilmek için kırsalda çalışan öğretmenlerin il için yer değiştirmelerine izin vermedi. Anlaşılan “Onlar kent merkezine gelirse, ilçe ve köylerde kimler çalışacak? Hazır 15-20 yıldır kırsalda çalışan enayileri bulmuşuz. Böyle devam etsinler” diye düşünmüşler ki; onlara bu haksızlığı, çileyi reva görmüşler. Eskişehir Milli Eğitim’in Atamanın başındakiler, norm fazlası öğretmenlerin çok olmasından dert yanarak; bu konuda Bakanlığa görüş sormuşlar. Bakanlıkta sözlü olarak “Eskişehir kent merkezindeki yer değiştirmeleri sadece norm fazlası öğretmenlere açabilirsiniz” diye görüş belirtmiş. Diğer illerde il içi yer değiştirme şartlarını taşıyan tüm öğretmenlere bu hakları verildi. Bu kentlerde puan üstünlüğüne göre öğretmenler başvuru yapıp, okulları yerleşecek. Bu illerde her şey yönetmeliğe uygun ve şeffaf şekilde işlerken neden Eskişehir’de sadece merkezdeki norm fazlası öğretmenlere bu hak verilerek; büyük bir haksızlık yapıldı? Kırsalın çilekeş öğretmenlerine Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, Atamadan Sorumlu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Muammer Demirkan tarafından yine büyük bir darbe vuruldu. Bu cefakar eğitimcilerin hayalleriyle ve umutlarıyla oynadılar. Kent merkezinde 50 ve 100 puanlı norm fazlası öğretmenler yeni okullarda görevlendirilirken; Sivrihisar’da, Alpu’da, Mihalıççık’ta çalışan 300-400 puanlı öğretmenler kent merkezine gelemeyecek. “Et kokarsa tuz var. Tuz kokarsa ne var?” Yıllarca kırsalın yükünü çeken öğretmenlere reva görülen bu haksızlık sonrası Eskişehir Milli Eğitim’inde tuz koktu tuz!
////////
NOSTALJİ
28 Yıl Önce Dualarla Açıldı
Yıl: 1997. Merkez Postanenin karşısındaki alanda Türk Telekom binasının temel atma töreni yapılıyor. İktidar ortağı olan Demokrat Türkiye Partisi’nin (DTP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve dönemin Ulaştırma Bakanı merhum Necdet Menzir törene katılıyor. Tarihi fotoğrafta dönemin Eskişehir Valisi Ali Fuat Güven, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Soydaş ve DTP İl Başkanı Orhan Kesikoğlu’da yer alıyor. Cindoruk 1995 seçimlerinde milletvekili adayı olmadı. DYP’den ayrılan bir grup milletvekiliyle birlikte 7 Ocak 1997 DTP’yi kurdu. Bu parti Anavatan ve DSP ile birlikte koalisyon hükümeti kurdu. Mesut Yılmaz Başbakanlığındaki bu koalisyon hükümeti 30 Haziran 1997-11 Ocak 1999 tarihleri arasında işbaşında kaldı. DTP’den İsmet Sezgin Başbakan Yardımcılığı ve Milli Savunma Bakanlığı yaptı. Necdet Menzir’de Ulaştırma Bakanlığı yaptı. Ancak Cindoruk’un partisi başarılı olamadı. Kısa süre içerisinde siyaset sahnesinden silindi.
//////////
FIKRA
Ahlâklı Papağanlar
Kasabanın birinde bir papazın iki tane erkek papağanı varmış. Oldukça inançlı ve dindar olan papazın papağanları kafeslerinde oturup, sabah akşam İncil okuyup, dua ederlermiş. Bir kadının da iki tane dişi papağanı varmış. Papazın erkek papağanları ne kadar ahlâklı ise, kadının dişi papağanları da o kadar ahlâksızmış. Kadının papağanları eve gelen misafirlerin önünde, "Erkek istiyoruz!" diye bağırırlarmış. Kadın sonunda dayanamamış, papaza akıl danışmaya gitmiş. Papaz kadını dinledikten sonra demiş ki; “Siz onları bana getirin, benim papağanların kafesine koyalım da; biraz ahlâk öğrensinler.” Kadın da dişi papağanları getirip papaza teslim etmiş. Papaz da kadının getirdiği papağanları kafese koymuş. Dişi papağanlar kafese girer girmez, erkek papağanlara asılmaya başlamışlar. “Hey yakışıklılar iki tane ucuz fahişe ister misiniz?” Erkek papağanlardan biri, ötekine dönüp sevinçle bağırmış; “Yaşasın! Lan oğlum, sonunda bütün dualarımız kabul oldu!”
////////
ÇİVİ
“Yüz kızartıcı şeyler, halkın genelince tasvip edildiğinde, artık yüz kızartıcı olmazlar.” M. T. Cicero