Beyindeki hasarları tespit eden cihaz Eskişehir Şehir Hastanesi'nde Beyindeki hasarları tespit eden cihaz Eskişehir Şehir Hastanesi'nde

Yaklaşık 50 yıldır kalp rahatsızlığı yaşayan ve 2 kez kalpten beyne pıhtı atması sonucu felç geçiren 84 yaşındaki Yılmaz Ünallı, Eskişehir Şehir Hastanesi’nde gerçekleştirilen 30 dakikalık operasyon ile sağlığına kavuştu. Uzun yıllar ilaç tedavisi gören fakat felç rahatsızlıklarının önüne geçemeyen Ünallı, Eskişehir Şehir Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nde görevli Doç. Dr. Özge Turgay Yıldırım, Doç. Dr. Mehmet Özgeyik tarafından Prof. Dr. Başar Candemir desteğiyle hayatını değiştirecek bir operasyona alındı. Genel olarak açık kalp ameliyatı şeklinde gerçekleştirilebilen operasyonu, hastanın kasık bölgesinden iğneyle girerek kalbinde pıhtı atan keseciğe şemsiye şeklinde parça yerleştirilmesiyle 30 dakika gibi kısa bir sürede tamamlayan Eskişehir Şehir Hastanesi doktorları, felç rahatsızlığının tekrarlanma ihtimalini en aza indirerek 84 yaşındaki Yılmaz Ünallı’yı sürekli ilaç kullanımından kurtardı. Yapılan operasyon hakkında bilgi veren Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Özge Turgay Yıldırım, “Kasıktan anjiyo gibi plastik bir iğne üzerinden ilerleyerek sol kulakçığın içine girip, oradaki keseciği bir şemsiye benzeri malzemeyle kapattık” dedi.
“Açık kalp ameliyatı yerine kasıktan iğne ile girerek hastamızı sağlığına kavuşturduk”
Birçok hastanede açık kalp ameliyatına alınan hastaların 2 ila 4 saat kadar operasyon geçirdiğini, fakat Eskişehir Şehir Hastanesi’nde bu sol atriyal apendiks kapama işlemini kesi olmadan 30 dakikalık müdahale ile tedavi ettiklerini belirten Kardiyoloji Uzmanı Doçent Dr. Özge Turgay Yıldırım, “Biz bu işlemde ritim bozukluğu olan yüksek riskli bazı hastalarda yapılan bir işlemi gerçekleştirdik. Bu işlem bölgemizde çok sık yapılan bir işlem değildir. Biz bu hastamıza ‘Sol Atriyal Apendiks Kapatma’ işlemi yaptık, tekrarlayan inmeleri olan ve mağduriyet yaşayan bir hastamızdı. Kan sulandırıcı tedavisini almasına rağmen inme tekrarlıyordu, bu yüzden bu işlemi yapmaya karar verdik. Hastamızda ritim bozukluğu var. Bu ritim bozukluğu kalbin içindeki kulakçıkta ‘apendiks’ dediğimiz bir kesecik içinde pıhtı birikmesine neden olan bir hastalık ve kalp kaynaklı inmeye neden oluyor. Biz bu kese ağzını bir şemsiye yardımıyla kapatabilirsek, bu bölgeden pıhtı atmasını ve felç geçirmesini engellemiş oluyoruz. Normalde bu işlem açık kalp ameliyatı ile de yapılabiliyor ama bizim farklı olarak yaptığımız kasıktan anjiyo gibi plastik bir iğneyle girerek ve buradan ilerleyerek, sol kulakçığın içine girip, oradaki keseciği bir şemsiye benzeri malzemeyle kapattık. Yani herhangi bir kesi olmadan kasıktan iğne yardımıyla bu işlemi yapmış olduk ve hastamızın tekrar kalp kaynaklı inme riskini çok ciddi derecede azaltmış olduk. Bu ameliyatı açık kalp ameliyatı şeklinde yaparsak önce kemiği açmamız ve kalbin içerisine girmemiz gerekiyor. Hatta kalbi kesmemiz daha sonraysa orayı kapatmamız ve bağlamamız gerekiyor ama biz bu işlemi iğneyle kasığı uyuşturarak yapıyoruz. Bu işlem yaklaşık 15 ila 30 dakika arasında sürüyor. Hastamız ise günübirlik bir yatış sonrası taburcu olabiliyor. Eğer açık kalp ameliyatı şeklinde yapılırsa hastamızın en az bir hafta yatması gerekir, onun haricinde işlem 2 - 4 saat arası sürebilir, ameliyatın içerik ve tipine göre değişir. Gerçekten pıhtı kalp içinde bu kesecikten kaynaklıysa biz zaten bu kesenin ağzını kapatıyoruz, bu durumda bu pıhtının buradan çıkıp gitmesi teorik olarak çok zor. Çok nadir olarak tekrarlayabilir tabi ama bu hastalar normalde ömür boyu kan sulandırıcı tedaviye mahkum hastalardır, biz burayı kapattığımızda kan sulandırıcıları dahi kesebiliyoruz. En önemli artısı bu ve hastamız tekrar inme geçirmiyor. Hastamız bu işlemden sonra şikayetlerinin gerilediğini, tekrar baş dönmesi ve dengesizlik şikayetlerinin olmadığını söyledi. Klinik olarak da fayda gördük” dedi.

“50 yıldır kalp rahatsızlığı ile uğraşıyorum”
Uzun yıllar boyunca kalp rahatsızlığından tedavi görmesine rağmen 2 kez felç geçirdiğini fakat şu an kendisini çok iyi hissettiğini belirten 84 yaşındaki Yılmaz Ünallı, “Benim son ameliyatımda sağ olsun Özge hocam teşhisi koydu. Beni hastanede yatırıp sağlığıma kavuşturdu. Ben de kalple ilgili sıkıntı 50 senedir var. Bu hastalık için bir hap vardı ben onu kullanıyordum, o derhal geçiriyordu ama hastalık geldiği zaman çok zorlanıyordum. En acı tabirle çocuklarım başımda ağlaşıyorlardı. Allah’a hamdolsun o hapların sayesinde bu zamana geldik, şimdiki teşhisle ise daha güzel oldu. Yani bu yaşta kendime çok güveniyorum, sağlamımım. Bundan evvel beynimde bir pıhtı attı, rahatsız oldum. Hatta ağzım yüzüm biraz eğildi, sol tarafım felç oldu. Bu ikinci de o kadar olmadı, artık ayaklarımın üzerine basabiliyorum ve rahat yürüyebiliyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Beni Türk hekimlerine emanet edin” diyorum. Ben hep Türk doktorlarına gelince iyi oldum. Şehir Hastanesi’nden memnun oldum tabi olmaz mıyım? Çok rahat ettim. Hasta girdim, şifalı çıktım. Hocam teşhisi koyalı 12 gün oldu, ameliyattan sonra Allah’a şükürler olsun kalbimde en ufak bir rahatsızlık görmedim” diye konuştu.
“Hastalıklarının yüzde 80’i geçti”
Babasının hastalığının hayatını olumsuz etkilediğini belirten Yılmaz Ünallı’nın oğlu 55 yaşındaki Mustafa Ünallı ise şu ifadeleri kullandı: “Aralık ayının başlarında babamın beynine pıhtı attı, Sivrihisar’da acile gittik, oradaki başhekimimiz Ebru hanım bizi Eskişehir Hastanesi’ne yönlendirdi. Babamın beynine pıhtı attığında özellikle sol tarafında bir rahatsızlık vardı, ayakları çapraz duruyordu, yürüyemiyordu ve denge kaybı vardı. Bunlara ek olarak öksürüğü ve nefes darlığı da vardı. Şu anda bu hastalıkların yüzde 80’i geçti geçti. Hemen hemen hiçbir sıkıntımız yok, hastamız bu konuda çok rahat. Bütün doktorlarımız her konuda bize çok destek oldular, insan şifa bulunca morali yerine geliyor, hastamızın morali yerine gelince de biz de moralleniyoruz. Hastamız şu an hayatından memnun dolayısıyla biz de memnunuz. Eskişehir Şehir Hastanesi’ne çok teşekkür ediyoruz.”

Editör: Ayhan Aydıner