Majidi, yalnızca sinema diliyle değil; yoksulluğa, masumiyete, sevgiye ve inanca duyduğu derin bakışla tüm insanlık için bir anlatıcıya dönüşen bir sanatçı. Eskişehir'de sinemaseverlerle bir araya gelmesi, bu yılki festivalin en güçlü temsillerinden biri.
Sinemayla insanı anlatan bir dil kurdu
1959 yılında Tahran’da doğan Majidi, sanat hayatına tiyatro ile başladı. Oyunculuk kariyerinden yönetmenliğe uzanan yolculuğu boyunca İran sinemasının içe dönük ama evrensel temalarını, çocukların gözünden yansıttı. 1997 yılında yazıp yönettiği Cennetin Çocukları (2020), sadece İran sineması için değil, dünya sineması için de bir dönüm noktasıydı. Film, Akademi Ödülleri'ne En İyi Yabancı Film dalında aday gösterilen ilk İran yapımı olarak tarihe geçti. Majidi’nin filmografisi boyunca dikkat çeken ortak tema, insanın saf, kırılgan ama dirençli doğası. Cennetin Rengi (1999), Baran (2001), Serçenin Şarkısı (2008), Güneşin Çocukları (2020) gibi eserlerinde, sosyal gerçeklikleri masalsı bir dille işleyerek sinema tarihine kalıcı izler bıraktı.
Eskişehir’de özel bir buluşma
22. Eskişehir Uluslararası Film Festivali, bu değerli ismi yalnızca ödüllendirmekle kalmıyor; onun sinemasıyla derinlemesine temas kurma fırsatı da sunuyor. Majidi’nin Güneşin Çocukları (2020) ve Serçenin Şarkısı (2008) adlı yapımları, bu yıl festival seçkisinde gösterilecek. Ayrıca Majidi’nin tüm dünyada yankı uyandıran Cennetin Çocukları filmi, 29 Mayıs Perşembe günü özel bir gösterimle Anadolu Üniversitesi Sinema Anadolu’da izleyiciyle buluşacak. Gösterim sonrası Majidi’nin katılımıyla gerçekleşecek söyleşi, sadece sinema öğrencileri için değil; insan hikâyelerini sinemayla duymak isteyen herkes için kaçırılmaz bir an olacak.
Bir usta, bir onur, bir ortak dil
Majidi’ye bu yılki onur ödülünü takdim etmek, yalnızca bir yönetmeni ödüllendirmek değil; sinemanın birleştirici, şefkatli ve dirençli yüzünü onurlandırmak anlamına geliyor. Filmlerinde hiçbir zaman yüksek sesle konuşmayan ama her zaman derinden işiten bir dil kuran Majidi, 22. Eskişehir Uluslararası Film Festivali'nin ruhuna en çok yakışan isimlerden biri. Festival, bu yıl “Her yüz, bir duygu” diyerek sinemayla seyirci arasında duygusal bir ortaklık kurmayı hedefliyor. Bu ortaklığın en güçlü halkalarından biri, kuşkusuz Majid Majidi’nininsan