Emine Sanıgök parti binasında yaptığı adaylık açıklamasında şunları söyledi; "Kıymetli dava arkadaşlarım ve misafirlerim hepiniz hoşgeldiniz. Zaman ayırıp buraya gelerek beni onurlandırdığınız için çok teşekkür ederim. 28. dönem yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde İyi Parti milletvekili aday adayıyım.
Adım Emine Sanıgök, 27.10.1961 Ankara doğumluyum. Aslen Kırşehir Çiçekdağlıyım. Ama 23 yıldır Eskişehir’de ikamet etmekteyim. İlk-orta ve lise eğitimimi Ankara’da tamamladım. 1980 yılı mezunu olmam sebebi ile terör olayları yüzünden üniversiteye devam edemedim. Daha sonra işletme önlisans programından mezun oldum.Bu süreçte çalışma hayatına başladım ve üç yıl boyunca Köy Hizmetleri’nde görev yaptım. Sonra buradan ayrılarak Emniyet Teşkilatı’na girdim. Polis okulundan sonra yabancı devlet büyüklerini korumak için yetiştirilen ilk özel harekatçı kadın polislerden biriyim. Kendi teşkilatımda görev yapan Zeki Sanıgök ile evlendim ve iki tane kız evladım var.  Emniyet Teşkilatı’nda terfi sonrası görev yeri değişikliği yapılabildiğinden dolayı eşimin terfileri neticesinde sekiz farklı ilde görev yaptım. Ve bu sekiz ilde teşkilatın birçok değişik biriminde görev aldım. Bu sürede Şehit Polis Dernekleri’nde ve
Kadın Platformları’nda değişik STK’lar ile beraber çalışmalar yaptım. Eşimin Eskişehir il Emniyet Müdürü olarak atanmasından sonra burada da yine derneklerde ve sosyal sorumluluk projelerinde görev yaptım.
20 yıl fiili olmak üzere 5 yıl yıpranma ile 25 yıl üzerinden emekli oldum.
Daha sonraki süreçte burada yaşamaktan çok memnun olduğumuz için Eskişehir’e yerleşme kararı aldık ve önce de bahsettiğim gibi 23 yıldır burada yaşamaktayım.
Eşimi 2017 yılında kaybettim. Kızlarım burada eğitimlerini tamamlayarak üniversiteyi Eskişehir dışında okudular. İkisi de kendi alanlarında çalışmaya devam ediyorlar. Biz artık kendimizi Eskişehirli sayıyoruz. 
Siyasi hedeflerime geçecek olursak;
bir kadın ve bir anne olarak ülkemizdeki kadına ve çocuklara yönelik şiddet olayları ve eşitsizlikler beni çok rahatsız ediyor. Çalışma hayatım boyunca da bu tür olaylara bizzat tanıklık ettim. Bizler yıllar geçtikçe sorunların azalmasını beklerken, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve şimdi de 6284 sayılı yasanın da kaldırılması için uğraşılması çok üzüntü verici. Bize Mustafa Kemal Atatürk tarafından yasalarla verilen haklar bugün elimizden alınmak isteniyor. “Kadınlarını geri bırakan toplum, geride kalmaya mahkûmdur.” sözüyle ulu önderimiz kadının toplumdaki önemini vurgularken, bugün Cumhuriyetimizin 100. yılında bu bakış açısını daha da ileriye taşıyamadığımız gibi kadınlar olarak o zaman elde ettiğimiz hakları muhafaza etmenin mücadelesini vermek zorunda kalıyoruz. Bütün ümitlerimiz yönetimin değişmesine bağlı. Eğer bir değişim olmazsa; kadın hak ve özgürlüklerinden bahsetmek hayal olacaktır. Amacım; eğer bir fırsat verilirse kadınların ve çocukların haklarını korumak başlıca olmak üzere ülkemizin ve sehrimizin sorunlarının çözümünde katkıda bulunmaktır.

Planladığım aksiyonlara örnek vermek gerekirse:
1) Aile hekimliği gibi aile psikoloğunun devreye sokulması
2) Çocukların anlayacağı şekilde yaş durumuna göre bedenlerini nasıl korumaları gerektiğinin öğretilmesi
3) Herhangi bir travma yaşamış olan kadın ve çocukların olay sonrası takipleri yapılarak onların kaderlerine terk edilmemesi 
ve bunlar gibi bir takım uygulamalar.
Son olarak diyoruz ki 'Hayat İYİ’lerle değişir ve güzelleşir!' 
Hepinize saygılar sunuyor ve teşekkür ediyorum."