“BAE’ye kıyak için İliç’i de unuttular” “BAE’ye kıyak için İliç’i de unuttular”

TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin “denge” başlıklı 3. maddesi üzerine söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, elinde terazi ile kürsüye çıktı ve bütçenin ‘dengesiz’ bir bütçe olduğunu belirtti.  
Devletin gelir ve gider kalemlerini teraziye koyan Süllü, “2024 yılı bütçesinde 8 trilyon 437 milyar lira gelir, 11 trilyon 89 milyar lira gider öngörülüyor. Aradaki 2 trilyon 652 milyar fark, bütçe açığı olarak dengeyi bozdu. Faiz dışı açığın 1 trilyon 397 milyar olduğu görülüyor. Gerçekleşmeler düşünüldüğünde açık daha da büyüyebilir” dedi. 
Toplanması öngörülen gelirlerde en büyük payın %91 oranıyla, 7 trilyon 407 milyar lira olan vergi gelirlerini oluşturduğunu ifade eden Süllü, “Vergi gelirlerinin yaklaşık %53’ünün dolaylı, %47’sinin gelir ve servet vergisi olarak gerçekleşeceği anlaşılmaktadır. Gelir vergisinin %70’i ücretli çalışan işçi ve memur maaşlarından geliyor. Bu da hep yakınılan ücretliler üzerinde oluşan vergi baskısının büyüklüğünü gösteriyor” diye konuştu. 
ALINMAYAN VERGİLER, ÜCRETLİNİN, DAR GELİRLİNİN SIRTINA BİNDİRİLİYOR
‘Yandaş’ 5 şirkete 128 kez yapılan vergi ve harç indirimleri gelirler içinde olması gerekirken gelir kefesinde görünmediğini belirten Süllü, “Teşvik ve vergi muafiyeti sağlanan, borçları silinen yandaş şirketlerin ödeyecekleri bu kefeye girmiyor. Kur Korumalı Mevduatlar için kurumlar vergisi mükelleflerine sağlanan vergi istisnasıyla 2024 yılı için vazgeçilen 20 milyar liralık vergi yine burada yok. Onlar burada olsa belki bu açık bu kadar fazla olmayacak” ifadelerini kullandı. Bu rakamların iktidarın, dolayısıyla bütçenin sınıfsal tercihini göstermesi açısından dikkat çekici olduğunu kaydeden Süllü, “Alınmayan vergiler, ücretlinin, dar gelirlinin sırtına binmekte; dengeyi bozarak vergi adaletsizliğine de yol açmaktadır” dedi.
HALKIN TERAZİSİNİN KEFELERİ SÜREKLİ SALLANIYOR
Süllü, bütçe açığını oluşturan giderlere de dikkat çekerek, “2024 giderlerinde borç faizi ödemeleri 1 trilyon 254 milyar lira var. Şehir hastaneleri ve karayolları, köprüler gibi geçiş garantili kamu- özel işbirliği projelerine ödenecek 162.435 milyar, bakanlıkların bütçelerinde yatırım harcamaları içinde, gizlenmiş olarak var. Faiz ödemelerinin giderlerdeki oranı %11 iken, sosyal yardımların oranı sadece %4,4’lük yer tutmaktadır. Yoksul halka verilmesi gereken sosyal desteğin rant ve faize ayrılması, bütçenin nasıl sermayedarlara kaynak aktarmanın aracı haline geldiğini göstermektedir. Tercihlerini halktan yana kullanmayan AKP iktidarı ne yazık ki halkın tüm dengelerini bozmaktadır. Gider dağılımını adaletli sağlayamayan iktidar yönetiminde, vatandaşın da gelir-gider dengesi bir türlü tutmamakta, terazinin kefeleri sürekli sallanmaktadır. Yüksek enflasyon altında ufacık zamlar cebine girmeden erimekte; hayatta dengede durmakta zorlanmaktadır” diye konuştu. 
“BOZULAN DENGELERİN HANGİ BİRİNİ SAYALIM?”
İktidarın kendi bütçesini dengeleyemediğini ifade eden Süllü, “Gelirleri giderlerini karşılayamayan   vatandaşlarının çoğunluğu oluşturduğu bir toplumda, “düzen olur mu?” diye sordu. “Sadece ekonomide değil; hiçbir alanda denge tutmaz. Çünkü siyasi denge yok” diyen Süllü, “Bozulan dengelerin hangi birini sayalım? Hayat pahalılığı ile çocukların, gençlerin bozulan beslenme dengesi ile artan bodurluk ve kronik açlığı mı?   Bozulan kiracı-ev sahibi- komşuluk ilişkileri? Yoksa, tükenen yer üstü kaynakları ile yer altına dikilen gözlerle bozulan doğanın dengesini mi?” dedi. Enerji, madencilik, taş ocakları, turizm ve ulaştırma projeleriyle yok olan hektarlarca orman alanı ve su kaynaklarının yok olmasının ekosistemin dengesini bozduğunu ifade eden Süllü, “Kaz Dağları, Akbelen Ormanları, şimdi de şehrim Eskişehir’de İç Anadolu’nun Çukurovası Sakarya Vadisi’ne göz diken Cengiz Holding muhteşem doğayı, iklimi ve insan sağlığını tehdit edecek madencilik projenin peşinde” diye konuştu.
ÜLKECE NEFES ALAMIYORUZ
Devlette, siyasette ve toplumdaki dengenin bozulmasıyla yeni terminolojilerin ortaya çıktığını dile getiren Süllü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ücretli, sözleşmeli, kadrolu, uzman ve başöğretmen olarak ayrıştırarak yaratılan dengesizlikleri mi? Atanamayan öğretmenleri mi, ses yükselten kamu mühendislerini mi, aile hekimlerini mi, polisleri mi, hangi birini sayalım? İtibarsızlaştırılmaya çalışılan şiddete uğrayan doktorları, sağlıkçıları mı? Kamu hastanelerinden tıp fakültelerinden ayrılmak zorunda kalan doktor öğretim üyelerini mi? Bozulan tıp eğitimini mi yoksa eğitim sisteminin tamamını mı? Ya da belki hani reform yaptık dediğiniz sağlıkta özel hastaneler ağırlığı ile metalaştırılan sağlık sisteminin bozulan dengelerini mi, hastanelerden randevu alamayan; ameliyat olamayan hastaları mı? Dengesizliklerin yol açtığı yozlaşmaların yansıması sosyal fenomenler, sporcu fonları, on milyonların önünde hakemlerin öldüresiye yumruklanması gündemine olan yoğun ilgiyi mi? Dengesizlik virüs gibi   yayılıyor.  Ama bozulan dengelerden en kötüsü ne biliyor musunuz; halkın ruhsal dengesi, psikolojik dengesi bozuldu. Hiç kimse mutlu değil bu ülkede artık; Yurt dışına kaçıp kurtulmak isteyenlerin sayısı azımsanacak gibi değil. Ülkede artık nefes alamaz hâle geldik. Biliyorsunuz, bir de oksijen dengesi var, evrendeki yaşamın ve bizim devamımız, vazgeçilmezimiz olan. Az olduğunda boğulacağımız, çok olsa kavrulacağımız, burayı ateş topuna çevirecek olan oksijen dengesi, incecik bir çizgideyiz; işte, bu çizgide yaşamın her alanında bozulan bu dengeler için, bu denge maddesine de dengesiz bütçesine de CHP olarak ‘hayır’ oyu kullanacağız.”

Editör: Ayhan Aydıner