Tüm dünya ve ülkemiz sekiz ayı aşkın süredir salgın hastalıkla mücadele ediyor. Ülkemizde sağlık çalışanları bu salgın hastalığa karşı kahramanca mücadele ediyor. Eskişehir İl Sağlık Müdürü Prof.  Dr. Uğur Bilge, Haberes Genel Yayın Yönetmeni Ayhan Aydıner’e bu süreçte yapılanları ve yaşananları anlattı. Bilge; “Sağlık personellerimizin verdiği mücadeleyi boşa çıkartmamak ve süreci uzatmamak adına; vatandaşlarımız kontrollü sosyal hayat döneminde kurallara riayet etmeli. Maske, mesafe ve hijjen konularındaki hassasiyetlerini devam ettirmeleri gerekiyor” dedi.

Ülkemiz 11 Mart 2020’den bugüne çok sıkıntılı günler yaşıyor. Bu pandemi dönemi Eskişehir’de nasıl geçti?

Pandeminin ilk dönemlerini değerlendirirsek; Eskişehir’de Şehir Hastanesi’nin ve Yunus Emre Devlet Hastanesi’nin yeni binasının açılmasıyla birlikte sağlık hizmeti yeni bir boyut kazandı. Yeni açılan hastanelerimiz ile birlikte il merkezinde nitelikli oda (tek veya çift kişilik oda olup içinde banyo ve tuvaletinin olduğu odalar) problemimiz kalmadı. Burada takip edilen hastaların bu odalar sayesinde izolasyonu ve tedavileri daha kolay yapıldı. Öbür taraftan özellikle Şehir Hastanesi güçlü ve modern teknolojik alt yapısı ile salgın sırasında en fazla yükü üstlendi ve salgının yönetimini kolaylaştırdı. Eskişehir Şehir hastanesi afet vb. durumlarda kullanılmak amacıyla mevcut sayının da üzerine, 200’den fazla yoğun bakım yatağı sağlayabilecek kapasitede bir hastane ve tüm odaları yoğun bakım olarak kullanılabilecek alt yapıya sahip. Genel olarak değerlendirirsek; Eskişehir’deki verilere göre pandeminin ilk döneminde dahi yatak doluluğu %30-40, yoğun bakım doluluğu %60 civarında ve solunum cihaz doluluğu ise %25-30 civarında seyretti ki, bu pandeminin ilin sağlık alt yapısı ve yönetimi sayesinde aşırı yoğunluk görülmeden rezerv alanlara ve yedek ekipmanlara ihtiyaç duymadığının göstergesidir. Sonuç olarak; salgının en aktif dönemlerinde Eskişehir’de acil birimleri dolup taşmadı, hastalar gerek normal hasta yatağı gerek yoğun bakım yatağı ve solunum cihazı sıkıntısı çekmedi ki bu Eskişehir’in iyi bir sınav verdiğinin en önemli göstergesidir. Şu anda da pandemi Eskişehir’de yönetilebilir düzeydedir.

Bu süreçte sağlık çalışanları görevlerini yaparken; büyük kahramanlık sergilediler. Enfekte olan ve yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının sayısı ne kadar?

Mesai mefhumu gözetmeksizin, aile ve çocuklarını görmeden görevlerinin başında fedakârca ve risk altında çalışıyor birçok personelimiz. Çok şükür sağlık çalışanlarımız bu konuda (pandeminin tehlikesi ve yayılma hızı) çok hassas davranış içerisinde oldular. Hastalığa yakalanıp hastanede yatanları bizzat ziyaret edip geçmiş olsun dileklerimizi ve desteğimizi ifade ediyorum. Hastanede yatmayıp evde takip edilenleri de arıyorum. Buradan tüm sağlık çalışanlarımıza ve tüm vatandaşlarımıza şifa dileklerimi iletmek isterim. Bu süreçte vatanına şehrine sahip çıkan sağlık çalışanlarımıza ve herkese şükranlarımı iletiyorum. Özel bir hastanede görev yapan Dt. Burhan Yürütücü yaşamını yitirdi. Diş hekimimizin hayatını kaybetmesi sağlık camiamızda üzüntü yarattı. Şunu eklemek isterim ki; çalıştığı hastanenin verdiği bilgiye göre sayın hocamızın virüse yakalanması hastane çalışma ortamından değildi. Tedavisi süresince gerek sağlık çalışanımıza gerekse ailesine destek için tüm gayretimizi gösterdik. Yine vefatından sonra da ailesi ile de görüşüp taziyelerimizi ilettim. Kendisini rahmetle anıyoruz.

Bu süreçte sağlık çalışanlarının yaşadığı en büyük sıkıntı neydi?

Bu süreçte bütün çalışanlarımız fedakarlık yaparak çalıştılar, çalışmaya da devam ediyorlar. Gayretle görevlerini yaparken gerek hastane ortamında olsun gerekse filyasyon görevlerini yerine getirirken, personelimiz ziyaretlerinde vatandaşların maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmemelerine üzüldüklerini belirtiler. Her şeyden önce tedbirsizlik; vaka sayılarındaki artışı beraberinde getirerek sürecin uzamasına neden olmakta bu durum kısmen de olsa çalışanlarımızın moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.

Hastanelerde yatak ve personel sıkıntısı yaşandı mı?

İlimizde sağlık tesislerimiz ve personelimiz açısından bir sıkıntımız olmadı. Gerek Şehir Hastanemiz, gerekse Yunus Emre Devlet Hastanemiz, Eskişehir Osmangazi Üniversitemiz ve Özel hastanelerimiz ihtiyaca cevap verecek kapasiteye sahiptirler. Ülkemizde pandemiyle verilen olağanüstü bir mücadele var, bu mücadele Dünya Sağlık Örgütü’nün de takdirini kazandı. Ülkemiz, sağlık sistemi açısından dünyanın birçok ülkesinin çok çok ilerisinde. Hastanelerimiz (Şehir ve Yunus Emre) modern tıbbi cihazlara sahip yeni binalarımız. Odalarımızın birçoğu tek kişilik. İlimiz bu konuda çok şanslı; personel sıkıntısı ve pandemi döneminde normal yatak ve yoğun bakımlarımızda sıkıntı yaşamadık.

Sizce bu pandemi dönemi ne zaman sona erecek? Bu konuda bir öngörünüz var mı?

 ‘Pandemi şu zamanda biter’ demek çok zor. Bu topyekün verilen mücadeleyle alakalı. Şehir olarak, ülke olarak mücadele etmek yetmiyor. Küresel mücadele şart. Bağışıklık ve aşı, pandemi sürecinde elbette etkili olacak ve bunun tecrübesini de hep birlikte yaşayarak göreceğiz.

Sağlık çalışanlarına ve Eskişehir halkına bu salgınla mücadele konusunda mesajlarınız neler?

Personelimiz ve halkımız pandemiden ve verilen mücadeleden zaman zaman sıkıldılar. Karşılıklı mücadele edilmesi gereken bir durumla karşıyız. Sağlık personellerimizin verdiği mücadeleyi boşa çıkartmamak ve süreci uzatmamak adına; vatandaşlarımızın da içerisinde bulunduğumuz kontrollü sosyal hayat döneminde kurallara riayet ederek, tedbiri elden bırakmamalarını; maske, mesafe ve hijjen konularındaki hassasiyetlerini devam ettirmeleri gerekiyor. Tek taraflı yapılacak mücadeleyle başarıya ulaşmak zor olacaktır. Bu anlamda vatandaşlarımıza tekrar çağrıda bulunmak istiyoruz. Salgını atlatmış değiliz. Ülke olarak salgını en kısa sürede atlatacağımıza inanıyoruz, yeter ki belirtilen kurallara uyalım. Özellikle bu süreçte mecbur kalmadıkça dışarı çıkmayalım, dışarıdan misafir kabul etmeyelim. Halkımıza evde kalmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü her birimiz birer risk faktörüyüz ve taşıyıcı konumunda olabiliriz. Biz ne kadar hareketlerimizi kısıtlar, ne kadar az dışarıya çıkarsak, ne kadar çok yakın temastan uzak durursak o kadar virüsün yayılmasını engellemiş oluruz. Son olarak söylemek isterim ki, vatandaşlarımızdan koronavirüsü yenerek sağlığına kavuşan hastaların diğer Covid-19 hastalarının tedavisine katkıda bulunmak ve onlara şifa olmak için immün plazma bağışında bulunmaya davet ediyorum.