Özkavak, yaptığı açıklamada sağlık çalışanlarının çalışma saatlerinin gündeme alınmamasıyla ilgili tepki gösterdi. “Zaten son derece ağır koşullarda, moralsiz ve yorgun olarak çalışan sağlık emekçileri için adeta bir kez daha ‘vurun abalıya’ denmiştir” dedi. Özkavak açıklamasına şu şekilde devam etti: “Salgınla mücadelede yapılan yanlışlıklar ve yetersiz tedbirler nedeniyle Covid-19 hayatımızı alt üst etmeye devam ediyor. Son günlerde ilan edilen tedbirlerin yetersiz kalacağı yönünde bilim insanları çok önemli uyarılarda bulunmasına rağmen asıl atılması gereken adımlar atılmıyor. Geçtiğimiz günlerde ilan edilen tedbirlerden birisi de mesai saatleriyle ilgili. Bunun ardı sıra illerde İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun kararlarıyla kamuda çalışma 10:00-16:00 arasına alınmıştır. Birkaç kurumla beraber sağlık kurum ve kuruluşları bunun dışında bırakılmıştır. Bu kararla beraber Öteden berri söylediğimiz gibi pandeminin yükü en başından beri sağlık emekçilerinin sırtına bırakılmış durumdadır. En yüksek bulaş ve ölüm oranı sağlık emekçileri arasında görülmektedir. Bu süreçte her geçen gün artan rakamlarla iki yüze yakın sağlık emekçisi hayatını kaybetmiş, 50 bin civarında sağlık emekçisi hastalanmıştır. Üstelik çalışma koşullarının ağırlığı artmakta, sağlık emekçilerinin maske, nitelikli koruyucu ekipman eksikliği, düzenli olarak PCR taramalarının yapılmaması, grip aşısına ulaşamama sorunlarının yanında; özlük haklarında gerileme de devam etmektedir. Sağlık emekçileri uzun süredir tükendiklerini ifade etmektedir. Sağlık Bakanlığı bu konuda herhangi bir adım atmazken mesai düzenlemesi ile sağlık emekçilerinin mağduriyetini daha da arttırmış durumdadır.Bütün bu düzenlemeler yapılırken sağlık emekçisinin en temel insan hakları olan yaşama hakkı ve dinlenme hakkı yok sayılmakta, sahadaki personel eksikliği bu duruma gerekçe gösterilmektedir. Bu gerekçelerle sağlık emekçilerinin çalışma saatlerinin kısaltılmamasını ve dönüşümlü çalışmaya geçilmemesini kabul edilemez buluyoruz. Şunu unutmayalım; sağlık emekçilerinin sağlığı toplumun sağlığı için bir ön koşuldur. Bu kapsamda son genelgeye ve İl Hıfzıssıhha Kurulu kararlarına göre mağdur durumda kalan sağlık emekçilerinin çalışmaları fazla mesai sayılarak ücretlendirilmeli veya izin vererek telafi edilmesi cihetine gidilmelidir. Tüm Hastaneler, tüm sağlık kurumları ve Aile Hekimliği Birimleri’nde ivedilikle dönüşümlü çalışmaya geçilmelidir. Sağlık Bakanlığı’na çağrımızdır; atama bekleyen binlerce sağlık emekçisinin derhal kadrolu, güvenceli ataması yapılmalıdır. Haksız, hukuksuz şekilde işlerinden edilmiş olan KHK’lı sağlık emekçileri işlerine döndürülmelidir. Güvenlik soruşturması sebebiyle işe başlatılmayan sağlık emekçileri bir an önce işlerine başlatılmalıdır. Pandemi yönetiminde sağlık alanındaki emek ve meslek örgütlerinin karar alma süreçlerine dahil edilmelidir. Pansuman tedbirlerle, mevcut sağlık emek gücünü tüketesiye, öldüresiye çalıştırarak pandemi ile mücadele edilemez. Sağlık emekçilerinin sağlığı toplum sağlığının ve salgınla mücadelenin ön koşuludur.

Editör: TE Bilişim