GÜNDEM

"Bu fabrikanın bacası tüttükçe kafamı yastığa rahatça koyacağım"

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin, sosyal belediyecilik anlayışının en önemli yatırımlarından olan son teknoloji ile donatılmış yeni “Halk Ekmek Unlu Mamuller Fabrikası” bugün düzenlenen görkemli törenle açıldı. Başkan Yılmaz Büyükerşen; "Son döneminde Yılmaz Büyükerşen ne yaptı? diyenlere anlatacak birçok hizmetimiz var. Bu fabrikanın bacası tüttükçe ben kafamı yastığa rahatça koyacağım" dedi.

Açılış töreninde konuşan Başkan Yılmaz Büyükerşen şunları söyledi; "Sosyal belediyecilik anlayışımızın en önemli projelerinden biri olan Halk Ekmek’in yeni unlu mamüller fabrikasının açılışına hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. 1999 yılında göreve geldiğimizde ilk icraatlarımızdan biri, bizden önceki yönetimlerce üretimi durdurulan, tünel fırını, olduğu yerde çevresine duvar örülerek kapatılan ve binası bir özel okula kiraya verilen Halk Ekmek fabrikasını tekrar hizmete açarak, Eskişehirlilerin ucuz ve kaliteli ekmek ihtiyacını karşılamaya başlamak olmuştu. Anadolu Üniversitesinin hemen karşısında Çevre yolunun yanı başındaki bu tesisler yaklaşık 23 yıl boyunca gece gündüz demeden sizler için ekmek üretti. Taa-ki birazdan açılışını yapacağımız, bu tam donanımlı fabrikamızı devreye alana kadar. O orta ölçekli eski fabrikadan, bu modern tesislere taşınıyor olmanın, sizlere ve Eskişehir’e böylesi bir örnek tesis kazandırıyor olmanın gururunu yaşıyorum.

Ekmek fiyatlarının artışına bağlı olarak, her geçen gün, talebin daha da arttığı Halk Ekmek, günde 80 bin adet ekmek üretim kapasiteli eski fırınından, bugün 3 ayrı hatta sahip olan ve günlük yaklaşık 300 bin ekmek üretebilen 6 bin metrekarelik kapalı alana sahip, bu modern tesisine taşınıyor. Tesisimiz açık alanlarıyla birlikte 25 bin metre karelik alana yayılıyor. Yaklaşık 20 ay önce 70 milyon liralık bir yatırım ile inşaat çalışmalarına başladığımız fabrikamızın yapımını, bugün başlatıyor olsak 200 milyon liralık bir bütçe ayırmamız gerekecekti.

Aziz hemşehrilerim, ülkemiz ne yazık ki ağır bir ekonomik krizin içinde her geçen gün daha da zor günlere sürükleniyor. Ülkeyi yönetenlerin ekonomi politikalarındaki yanlışlarının acı faturasını hep birlikte ödemek zorunda kalıyoruz. Ekmeği birkaç lira da olsa ucuza alabilmek için halk ekmek büfelerimizin önünde uzayıp giden kuyrukları gördükçe üzüntüm daha da artıyor. İşte bu fabrika o uzayıp giden kuyrukları oluşturan, benim aziz hemşehrilerimin mutfaklarındaki yangını söndürmeye elbette tek çare olamaz, ancak geçim sıkıntısı çekenlerin bütçelerinde ufak da olsa bir tasarruf sağlayabiliyorsak ne mutlu bize.

Yeni yerimize taşınırken, sizlerin beğenisine yeni ürünler de sunuyoruz. Bir ekmek fabrikasının çok daha ötesinde olan bu tesise, Unlu Mamüller Fabrikası dedik. Zira burada Simit, Kandil Simidi, Tost Ekmeği gibi yeni ürünleri de üretmeye ve piyasa fiyatlarından daha ucuza sizlere ulaştırmaya başladık. Ayrıca halk kurabiye markasıyla bir çok kurabiye çeşidini de, piyasa fiyatlarının çok altında rakamlarla, beğeninize sunduk. Tıpkı Türkiye’de ilk olan ve daha sonra başka şehirlerdeki belediyelere de örnek olan Halk Sütümüz, Halk Yumurtamız gibi bu yeni ürünlerimizi de çok beğeneceğinizi ümit ediyorum.

Yeni tesisimizle birlikte AR-GE faaliyetleri için altyapı çalışmalarımızı da hazırlamış bulunmaktayız. Yeni dönemde hem ürün çeşitliliğimizi artırmak hem de ürünlerimizin gelişimine yönelik, faaliyetlerimizi bu fabrika içinde yer alan AR-GE gıda merkezimizde gerçekleştireceğiz.

Tören alanına girerken gördüğünüzü düşündüğüm Mobil Aşevimiz ile Mobil Halk Ekmek Fırınımızdan da yeri gelmişken söz etmek istiyorum.  2 Gün sonra, 6 şubat depremlerinin üzerinden tam bir yıl geçmiş olacak. Bu vesileyle buradan depremlerde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyorum. Mekanları cennet olsun.

Aziz Eskişehirliler, saygı değer konuklar, işte orada, hemen arka tarafınızda gördüğünüz tırlar, ülkemizin dört bir yanındaki afetlerde görev almak için her daim hazır bekliyor.

Mobil Ekmek Fırınımız, başta depremler olmak üzere, her türlü afette vatandaşlarımızın ekmek ve yemek ihtiyacını karşılamak üzere tasarlanmıştır. İçindeki hamur hazırlama alanları günlük 30.000 adet ekmek üretim kapasitesine sahiptir.

Mobil fırınımız içinde mikser, hamur yuvarlama ve el değmeden şekil verme, fermantasyon (mayalanma) odası ve döner fırın bulunmaktadır.

Mobil fırınımızın içinde ayrıca bir de yemek pişirme ve servisi için mutfak alanı da bulunmaktadır.

Mobil Fırınımız, elektrik olmayan yerlerde, içinde yerleşik olan jeneratör ile 24 saat kesintisiz ekmek üretebilmektedir.

Örnek sosyal belediyecilik hizmetlerimizden olan Mobil Fırın projesinin üretim ekipmanları Özköseoğlu firması, dorsesi ise Sarılar İnşaat tarafından Büyükşehir Belediyemize  bağışlanmıştır.

Mobil Aşevimiz ise, tek seferde, yaklaşık 1000 kişilik 3 çeşit sıcak yemek, beraberinde, 1000 kişilik de tepsi yemeği çıkarılabilmektedir. Mobil Aşevimiz aynı anda 2000 kişinin yemek ihtiyacına tek seferde cevap verebilmekte ve başta afetler olmak üzere her türlü ihtiyaç halinde 24 saat süresince kesintisiz üretim yapabilecek şekilde tasarlanmıştır.

Soğuk hava deposu, 500 litrelik temiz su tankı, 1 adet büyük boy derin dondurucu, 1 adet buzdolabı, büyük boy fırın, 5 tane ocak, hamur makinesi, kıyma makinesi, sebze doğrama makinesi, servis ve hazırlık alanları ile arıtma sistemi entegre edilmiş, sebil su hattı bulunan Mobil Aşevimizde ayrıca jeneratör de bulunmaktadır.

Mobil Aşevimizin dorsesi Nata Holding, ekipmanlarının bir bölümü ise Öztiryakiler firması tarafından bağışlanmıştır.

Bu iki mobil hizmet araçlarının belediyemize kazandırılmasında emeği olanlara, bizlere karşılıksız destek verenlere yürekten teşekkür etmek istiyorum. Özellikle Genel Sekreter Yardımcımız Deniz Kaplan ve ekibine teşekkür ediyorum.

'Son döneminde Yılmaz Büyükerşen ne yaptı?' diyenlere anlatacak birçok hizmetimiz var ama benim için en değerli olanlarından birisi işte bu yanımda görmüş olduğunuz devasa unlu gıdalar fabrikasıdır. Bu fabrikanın bacası tüttükçe ben kafamı yastığa rahatça koyacağım. Çünkü biliyorum ki ekonomik anlamda zorlanan hemşehrim Halk Ekmek’i tercih ederek, bir aile bütçesine sağladığı destekle o ayki elektrik faturasını ödüyor, çocuğunun bir ihtiyacını karşılamaya çalışıyor. Çünkü biliyorum ki yalnızca ekmek değil tüm ürünlerimizi çocuklarına güvenle yedirebiliyor. Gönül ister ki ülkemizin refah düzeyi çok yüksek olsun, biz de bu yatırımlarımızı başka alanlara yönlendirelim ama maalesef bu fabrikayı açmak zorundayız, maalesef çiftçimizi desteklemek de biz Büyükşehir Belediyelerine kaldı. Maalesef her türlü şiddete maruz bırakılan kadınlarımıza haklarını öğretmek için merkezler açmak zorundayız. Çünkü, ne yazık ki bunları yapması gerekenler, ülkenin sorunlarından bihaber şekilde bambaşka konularla sizleri meşgul ediyorlar.

Üzülüyoruz, ama sadece üzülüp kenara çekilmiyoruz, bu bizi yılgınlığa değil daha fazla çalışmaya yöneltiyor. 25 yıllık görev sürem boyunca kendimi Aziz Atatürk’e, silah arkadaşlarına, aziz vatanımız için şehit olan kahramanlarımıza kendimi hep borçlu hissettim. Bu borcu ödemek için de var gücümle çalıştım. Görüyorum ki sizlerin de destekleri ile bu şehirde bir şeyleri başardık. Yeter mi? Elbette yetmez. 31 Mart’tan sonra sevgili yol arkadaşım Ayşe Ünlüce’nin öncülüğünde bu şehirde bambaşka yatırımlar, hikayeler yaratılacak, örnek hizmetler üretilecek ve Eskişehir’in bugünkü ünü artacak. Sayın Ayşe Ünlüce ile daha da ünü yükselen bir şehir olacak. Kendisine ve bu güzel ekibe yürekten inanıyorum. Siz de inanın, siz de güvenin.

Bu güzel tesisi sizlere göstermek için sabırsızlanıyorum, o yüzden sözü fazla da uzatmak istemiyorum. Bu güzel tesisimizin yapımında emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyor, şehrimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum."