5 YILDA 405 GÖZALTI, 140 TUTUKLAMA
2025 Türkiye’sinde gazeteciler 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü’nü yine baskı, sansür ve karartmalar altında karşılıyor. Gazeteciler haberleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle tehdit, soruşturma ve hapisle cezalandırılırken, onlarca gazeteci bu 24 Temmuz’a da zindanda girdi! Türkiye, 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 159’uncu sıraya gerilerken, CHP’nin gazeteci kökenli Milletvekili Utku Çakırözer’in her ay düzenli olarak kamuoyu ile paylaştığı raporlara göre 2020 ile 2025’in ilk 7 ayını kapsayan dönemde gazeteciler 3 bin 252 kez hakim karşına çıktı. 405 gazeteci gözaltına alındı, 140 gazeteci tutuklandı. Tele 1, Halk TV, KRT, Sözcü TV, Now TV gibi gerçekleri anlatan televizyon kanallarına 329 yaptırım uygulandı.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDEKİ ‘VAHİM TABLO’ DEĞİŞMEDİ
CHP’li Utku Çakırözer, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin basın özgürlüğü alanındaki bilançosunun her geçen gün vahimleştiğini söyleyerek, halkın haber alma hakkının yok edildiği, gazetecilerin mesleklerini özgürce yapabildikleri çalışma ortamının sağlanmadığı bir yerde demokrasinin de olmayacağını söyledi.
“AKP İKTİDARINDA ‘İSTİBDAT DÖNEMİ’ SÜRÜYOR”
Çakırözer şu açıklamayı yaptı:
“AKP bu 24 Temmuz’da da hepimize ‘istibdat dönemi’ yaşatmaya devam ediyor! Gazeteciler haberleri, sosyal medya paylaşımları nedeniyle bizzat iktidar yöneticileri tarafından hedef gösteriliyor, tehdit ediliyor. Hapisle, zindanla cezalandırılıyor. Gazetecilerin 1 Mayıs, Gezi Direnişi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü gibi neredeyse her toplumsal olayda haber yapması güvenlik güçlerince engelleniyor. Pandemi, deprem, yangın gibi afetlerin yanı sıra son olarak milyonların Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolarda bile gazetecilerin haber yapması engelledi, gazeteciler gözaltına alındı, hapisle cezalandırıldı. Birçok gazetecinin özgürlüğü ev hapsi, yurt dışına çıkış yasağı, düzenli imza verme gibi yükümlülükler ile engelleniyor. Halkın meydanlardaki özgürlük ve adalet çığlığını ekranlara yansıttı diye televizyon kanalları cezalandırılıyor, karartılıyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına rağmen rüşvet, yolsuzluk iddiaları haberlerini konu alan on binlerce haber erişime engellenirken; gazetecilerin, siyasetçilerin, sanatçıların sosyal medya hesaplarına erişilemiyor. Vahim tabloya rağmen basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkı için mücadeleyi sürdüren, gerçekleri yazmaktan vazgeçmeyen tüm gazetecilere selam olsun. Bu 24 Temmuz’da da mesajımız net: Demokrasinin olmazsa olması basın özgürlüğünü ve halkın haber alma hakkını korumak için mücadelemizi sürdüreceğiz! Önümüze gelecek ilk sandıkta bu istibdat iktidarına hep birlikte son verecek, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve basın özgürlüğünü yeniden inşa edeceğiz.”