Z Kuşağı Dediğin Gölgeyi Sevmez Güneşi Sever Dayı!

Şimdi bak dayı… Bu Z kuşağı var ya, sizinkiler hâlâ anlamadı bunları. “Bunlar telefondan kafayı kaldırmıyor” diyorlar.

E kardeşim, senin zamanında gazete vardı, şimdi ekran var — fark o kadar.
Ama sen hâlâ “bizim gençlik böyleydi, bunlar tembel” diye konuşuyorsun.
Kusura bakma da, senin gençliğinde geçim kolaydı; bu çocuk hayal kurarken bile hesap yapıyor.

KUTULARA SIĞMAYAN NESİL

Bu gençler öyle boş çocuklar değil ha dayı.
Biri sabah sanayide torna başında, biri üniversitede sabaha kadar proje yapıyor, biri kafede tabak taşıyor,
ama hepsinin ağzında aynı cümle: “Bize karışmayın, saygı duyun.”
Ne koltuk istiyorlar, ne torpil. Sadece nefes almak istiyorlar.
Ama sizin iktidar hâlâ kutu kutu düşüncelerle; “Sen şöylesin, sen böylesin” diye ahkâm kesiyor.
Yahu dayı, bu çocuklar kutuya sığmaz, onlar geleceği kodluyor!

-----------------------------

VATANI SEVİYORLAR AMA YORULUYORLAR

Dayı, gençlere sürekli “vatanı sevin” diyorsun.
Tamam da, önce vatan da biraz sevsin onları be!
Bir iş bulsunlar, başlarını sokacak ev kiralayabilsinler, bir akşam yemeğinde yüzleri gülsün.
Zaten seviyorlar memleketi, ama bazen memleket onları biraz fazla yoruyor.
Şu ülkede genç olmak sanki ekstra dayanıklılık gerektiriyor.
Sabah umutla kalkıyorlar, akşam “burada bir gelecek var mı?” diye yatıyorlar.
Ama yine de yılmıyorlar… Çünkü umudu kaybetmek onlara göre değil.
Onlar, gölgesi büyüklerin altında değil; ışığını kendi emeğiyle bulan çocuklar.

------------------------------

BİZ BİZE YETERİZ, SİZ YETER Kİ BÖLMEYİN DAYI

Z kuşağı “biz bize yeteriz” derken kibirden demiyor bunu.
“Biz üretiriz, paylaşırız, yan yana dururuz” diyorlar.
Sadece diyorlar ki: “Bize gölge etmeyin, biz hallederiz.”
Ama nerdee… Her şeye karışan bir düzen kurulmuş.
Kimin ne giyeceğine, ne dinleyeceğine, ne düşüneceğine bile müdahale…
Yahu bırak artık dayı!
Bu gençlik bozulmadı, sizinkiler ayarını kaçırdı!
Biraz nefes alsınlar, biraz fikir söylesinler, hemen “bizi beğenmiyorlar” diyorsunuz.
Halbuki gençlik beğenmemek için değil, değiştirmek için vardır.

----------------------

SON SÖZ

Bu ülkenin geleceği o gençlerin gözlerinde, dayı.
Kiminin elinde anahtar, kiminin elinde kitap, kiminin elinde telefon…
Ama hepsinin içinde aynı umut var: “Daha adil, daha özgür, daha huzurlu bir Türkiye.”
Ve inan bana, o gün geldiğinde ne sosyal medya lazım olacak, ne seçim meydanı.
Çünkü bu gençlik zaten sessizce söylüyor:
“Biz Bize Yeteriz, Siz Yeter Ki Bölmeyin, Dayı!”