Yaptırdıkları Binada Oturamadan Gittiler

Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin ve Tepebaşı Belediyesinin hizmet binalarını kazandıran iki isim burada oturamadan görevi bırakmak zorunda kaldılar. Merhum Sezai Aksoy Anavatan Partisi’nin en güçlü olduğu dönemde 1984’te Eskişehir Belediye Başkanı oldu. (O yıllarda Eskişehir Büyükşehir değildi. Kent merkezinde tek belediye ve tek başkan vardı)  1984’te göreve geldiği ilk günden beri kentteki plansızlıkları gidermeye çalıştı. Şehrin imar planlarını çıkarttı. Eskişehir'in kanalizasyon sistemi ve su şebekesiyle ilgili ilk çalışmalar o dönemde başladı. Kanalizasyon sisteminin ana arteri Alpu yolundan başlayarak kent merkezine doğru hızla ilerledi. Büyükşehir Belediyesi olan hizmet binası da merhum Aksoy döneminde yapıldı. Belediye hizmet binası yapılırken, Taşbaşı Çarşısı ve Vardar iş Merkezi'nin bulunduğu alan da istimlak edildi. Bu alan, altı otopark olacak şekilde güzel bir şehir meydanı oluşturulmak amacıyla istimlak edilmişti. Ama daha sonraki dönemde alana bugünkü yapılar yapıldı. Şehrimiz böylece büyük ihtiyacı olan meydanı kaybetmiş oldu. Sezai Aksoy Eskişehir’e kazandırdığı binada oturup, çalışamadı.

HER İKİSİ DE ADAY YAPILMADI

Eski Eskişehir ve eski Tepebaşı Belediye binası olarak Köprübaşı’nda kullanılan yapı Porsuk Otel olarak inşa edilmişti.  Daha sonra belediye binasına çevrildi. 2004-2009 yılları arasında Tepebaşı Belediye Başkanlığı yapan Tacettin Sarıoğlu şu an kullanılan belediye binasını yaptırdı. Belediye buraya taşındıktan sonra eski bina yine otel oldu. Yapı, şu an Büyükşehir Belediyesi Konukevi olarak hizmet veriyor. Sarıoğlu da Eskişehir iklim şartları dikkate alınmadan yapılan bu binaya taşınamadan gitti. Yapılan iki bina iki başkana da uğursuzluk getirdi. Her ikisi de seçim kaybetmedi. Partileri tarafından başarısız bulunup, tekrar aday gösterilmediler. Odunpazarı Belediye Binasının bulunduğu yapı da eskiden Tıp Fakültesi Hastanesi olarak hizmet veriyordu. Hastaneden belediyeye çevrildi.  Yani Cumhuriyet döneminde Eskişehir’e belediye binası olarak sadece iki yapı yapıldı. Bu binaları yaptıranlar, içine oturamadan görevi bırakmak zorunda kaldılar…

///////////////////////////////////////////

İlkokul Diye Yapıldı İl Milli Eğitim Oldu


Bugün Atatürk Bulvarı’nda yer alan Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası nasıl yapıldı? Bu binanın ‘ilginç yapılış öyküsünü’ bugün siz okurlarımla paylaşacağım. Eskiden ilk ve ortaokul binaları İl Özel İdare parasıyla yapılabiliyordu. İl Özel idareler kapatılmadan önce ilköğretim okullarının tüm ihtiyaçları bu kurumun bütçesinden karşılanabiliyordu.  Lise ve İl Müdürlüğü hizmet binalarının parasını Milli Eğitim Bakanlığı ödemek zorunda. İl Özel İdare’den buraya para harcanması yasal olarak imkansızdı. O yıllarda Bülent Ecevit’in Başbakanlığına DSP-MHP-Anavatan’ın olduğu ‘ANASOL-M’ hükümeti vardı. Tasarruf tedbirlerinin revaçta olduğu bu dönemde, “Milli Eğitim Bakanlığının Eskişehir’e İl Milli Eğitim Müdürlüğü yapın diye para göndermesi söz konusu bile” olamazdı. 2001 yılına kadar İl Milli Eğitim Müdürlüğü Muttalip Caddesi’nin arkasında ‘dört katlı virane bir apartmanda’ faaliyet gösteriyordu.  İki şube müdürü dar bir odada çalışıyorlardı. İçeriye iki kişi zor giriyordu.

Yeni bir Milli Eğitim Müdürlüğü hizmet binası yapmayı aklına koyan dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Mithat Özdemir ve Yapı Planlama İşlerinden Sorumlu Milli Eğitim Şube Müdürü İsmail Samur,  Atatürk Bulvarı’nda ilköğretim okulu inşa edilmesi için plan hazırlattılar. Dönemin Valisi Sami Sönmez’i de ikna ederek İl Özel İdare’den gereken kaynağı buldular. İnşaat bittikten sonra ‘Bu bölgede ilköğretim okulu binasına ihtiyaç yok’ karar aldırdılar. Ve yeni yapının Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak kullanılmasını talep ettiler. Vali Sami Sönmez’de buna onay verdi. Böylece ilköğretim okulu diye yapılan yeni yapı bugünkü İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası oldu. “Özdemir ve Samur’un pratik zekaları ve dönemin Valisi Sami Sönmez’in buna izin vermesi sayesinde”, Eskişehir’e Milli Eğitim Müdürlüğü binası kazandırılmış oldu. Eskişehir onların sayesinde diğer illerin gıpta ile baktığı bir İl Milli Eğitim Müdürlüğü binasına kavuştu.


///////////////////////////////////////////

NOSTALJİ

Bozkırın Hırçın Çocuğu Memleketinde

20 Yıl önce. Yıl 2000. Yer: CHP Eskişehir binası. Dönemin Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyeleri Cevdet Selvi, Türkan Miçoğulları, Bülent Baratalı CHP Eskişehir Örgütü ile buluşuyor. Merkez İlçe Başkanı İbrahim Arslan MYK Üyelerini takdim ediyor. Bu toplantıdan kısa bir süre sonra Cevdet Selvi CHP Genel Başkan Yardımcısı oluyor.   Selvi iki yıl sonra 2 Kasım 2002’de CHP Eskişehir Milletvekili seçildi. 2007’de Kocaeli Milletvekili oldu. Petrol-İş Sendikası Genel Başkanlığı da yapan Selvi, 1987-1991 yılları arasında SHP Eskişehir Milletvekilliği görevini de üstlenmişti.   22 Nisan-23 Mayıs 1999 ve 11 Mayıs-22 Mayıs 2011 tarihleri arasında iki defa CHP Genel Başkanlığına da vekalet etti. (Her ikisinde de Deniz Baykal’dan koltuğu devraldı.) Aynı zamanda yazarımız olan mesleğimizin duayen ismi Mustafa Metin’in kitabında yazdığı gibi ‘Bozkırın Hırçın Çocuğu’ olan Selvi, Türk siyasi yaşamında çok önemli izler bıraktı.

///////////////////////////////////////////

DÜNYA TARİHİ

Irkçılığın Çirkin Fotoğrafı

Yıl: 1955.  Amerika’da otobüslerde siyahilerin sadece en arka koltuklara oturabildikleri bir dönem.

///////////////////////////////////////////

UNUTULMAZ REPLİKLER

“Dünyanın en tehlikeli insanı amacı olan bir salaktır.” A Time to Kill / Cinayet Zamanı

///////////////////////////////////////////

ÇİVİ

“Hayat yaşandığı kadardır. Ötesi ya hatıralarda bir iz; ya da hayallerde bir umuttur.” Pablo Neruda

///////////////////////////////////////////

FIKRA

Sizi Bütün Gün Bekledim

Trafik kuralı ihlali yapan kimsenin çıkmadığı uzun bir nöbetin sonunda polis, nihayet aşırı hız yapan bir aracı durdurdu. Sürücü camı açtı. Ruhsat ve ehliyetini uzattı. Polis ceza makbuzunu cebinden çıkarırken keyifle gülümsedi:
-Sizi bütün gün bekledim.
Sürücü nasıl olsa cezamı öyle ya da böyle çekeceğim rahatlığıyla, iç çekerek karşılık verdi:
-Anlıyorum memur bey. Elimden geldiği kadar hızlı gelmeye çalıştım ben de.
Polis, dakikalar süren gülmesi kesilmeyince adama eliyle git, git işareti yaptı ve adam cezadan kurtuldu.