ÖZEL HABER

Rektörlük Açıköğretim Fakültesi İşçilerini Mağdur Etti

Anadolu Üniversitesi Yönetimi AÖF binalarını geç kapatarak, buradan başka kurumlara giden işçilerin orada toplu sözleşmeden yararlanmalarına engel oldu. AÖF işçileri gittikleri kurumlarda aynı işi yaptıkları personelden 2 yıl boyunca daha az ücret alacak.

30 Mayıs 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan personel devri kanunu, Anadolu Üniversitesi’nin illerdeki Açıköğretim Fakültesi (AÖF) bürolarında çalışan yaklaşık 200 işçiyi yakından ilgilendiriyor. Kanuna göre bürolar kapatılacak ve çalışanlar farklı kamu kurumlarına devredilecek. Ancak devir sürecinin ertelenmesi, işçilerin mali ve sosyal haklarında ciddi belirsizlikler yarattı.
İşçiler, kanunda yer alan “devredilen personelin yeni sözleşme yapılıncaya kadar mevcut toplu iş sözleşmelerinden yararlanacağı” hükmünün, fiiliyatta hak kaybı riski doğurabileceğini söylüyor. Diğer taraftan, geçiş yapılacak kurumlarda imzalanmış toplu iş sözleşmeleri bulunsa da, kanun gereği devredilen işçiler “bir sonraki toplu iş sözleşmesine kadar mevcut sözleşmelerinden yararlanacak” Bu durum, geçiş sürecinde iki farklı iş kolu ve sözleşme sistemi arasında kalan çalışanlar için hak kaybı ve uygulama karmaşası riski yaratıyor.
“Hak kaybı riski göz ardı edilmemeli”
Süreçte yaşanan belirsizlik işçiler arasında huzursuzluk yaratıyor. Öz Büro-İş Sendikası yetkililerinin ve temsilcilerinin işçilerin sorularına yanıt vermemesi, telefonlara dönüş yapmaması tepkilere neden oldu.
Bu konuda büyük mağduriyet yaşanan AÖF işçileri; “Bize üniversite yönetimi tarafından yapılan toplantılarda ve sendika temsilcilerinin açıklamalarında hep 1 Temmuz’da büroların kapanacağı, geçtiğimiz andan itibaren yeni kurumdaki toplu iş sözleşmesinden faydalanacağımız söylendi. Fakat kapanma tarihi söylenen tarihlerde yapılmadı. Bu da bizde ciddi bir hak kaybı riski doğurdu. Devir yoluyla gidilen kurumlarda çalışan diğer personeller o kurumdaki TİS'ten faydalanacakken personel devri kanunuyla giden işçiler eski sözleşmeleriyle geçecek. Bir kurumda aynı işi yapan personeller arasında iki ayrı sözleşme olacak ve bu durum sosyal ve mali yönden mağduriyetler oluşturacak. İş barışı bozulacak, çalışanlar arasında çifte standart oluşacak. 200’e yakın işçi geleceğinin netleşmesini bekliyor. Bizi kurumlardan gönderdikten sonra ‘gidin kendiniz çözün’ denilmesinden endişe ediyoruz” diye tepki gösterdi.