Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ve 1 yıllık süreçte geçerli olacak olan hububatın ton fiyatları, makarnalık buğday için 6 bin 500 lira, düşük vasıflı makarnalık buğday için 6 bin 250 lira, sert ekmeklik buğday için 6 bin 50 lira, diğer ekmeklik buğdaylar için 6 bin 25 lira, düşük vasıflı ekmeklik buğday için 5 bin 975 lira, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale için 5 bin 500 lira olarak belirlendi. Açıklanan ve önceki yıllara kıyasla yüksek olan fiyatlar çiftçiyi memnun etti. Fakat geçirilen son 1 yıl içindeki maliyet ve fiyat artışlarından dolayı verilen bu fiyatların sezonun ilerleyen süreçlerinde yetersiz kalma durumu çiftçide büyük tedirginlik oluşturdu. Kasım ayında yapılacak olan buğday üreticisine bin, arpa üreticisine 500 lira prim ödemeleri ise çiftçide buruk bir mutluluk oluşturdu. “Çiftçiye verilecek olan primlerin Kasım ayında değil hasatta verilmesi lazım” Çiftçiye ödenecek primler hakkında konuşan Eskişehir Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, primlerin Kasım ayında değil de hasat zamanı verilmesinin daha doğru olduğunu söyledi. Çiftçinin açıklanan enflasyonun çok daha üzerinde maliyet artışıyla karşı karşıya kaldığını belirten Buluşan, “Bu sene hububat için verilen rakam, geçtiğimiz yıllara göre daha iyi görünüyor. Fakat zirai girdilerdeki fiyat artışı akıl alacak düzeyde değil. Açıklanan enflasyon yüzde 70 civarlarındayken zirai girdiler yüzde 300’ün üzerine çıktı ve her geçen gün maliyetlerimiz artıyor. Traktörde ve motorda kullandığımız mazot 28 lirayı buldu. Sulamaların devam ettiği şu ortamda buğdaya verilmesi gereken fiyat çok önemli ve hassas düşünülerek belirlenmeli. Çiftçiye verilecek olan primlerin kasım ayında değil hasatta verilmesi lazım ki işe yarasın. Hasatta verilirse ancak biçerdöverde kullanılan mazota bir katkısı olur” dedi. “Açıklanan fiyat 1 yıl geçerli olacağı için iyi belirlenmesi gerekiyor” Yüksek maliyetlerden dolayı her geçen yıl hububat üreticisinin azaldığını belirten Tepebaşı Ziraat Odası Başkanı Süleyman Buluşan, fiyatların sezonun ilerleyen sürecinde maliyetleri karşılamayabileceğini söyledi. Buluşan, şu ifadeleri kullandı: “Hububat ekimi, maliyetlerin yüksek olması nedeniyle azaldı. Üretici teşvik edilerek hasat öncesi ve ekim sonrası aralarda avans verilmesi gerekiyor. Yağışların yetersiz olmasını ve sulamanın yetirince yapılamaması göz önünde bulundurursak yeterli verim alınamayacağını düşünüyoruz. Bazı bölgelerimize biçerdöver dahi giremeyeceği, bazı bölgelerde 100 kilogram mahsul olacağı düşünüldüğünde verilen fiyatların iyi belirlenmesi gerekiyor. Çünkü verilen fiyat 365 gün boyunca geçerli oluyor. Bir yılda yaşanan fiyat artışlarını hesap edersek çiftçimizin emeği boşa gidecektir.”