Nerde Yedin Paraları Dayı Söyle Söyle!

Şimdi memleketin dört bir yanında yeni bir türkü dolaşıyor… Ama bu öyle neşeyle oynanacak türden değil. Bu, halkın içinden yükselen bir isyan türküsü: “Nerde yedin paraları dayı, söyle söyle!”

Eskiden bu ülkede “Beraber yürüdük biz bu yollarda” diyorlardı.
Evet, beraber yürüdük ama yolların sonu bir garip bitti!
Beraber fakirleştik, onlar zengin oldu.
Halk tencerede su kaynatırken, birileri kuzu çevirmeye devam etti!

DOLDURAN CUMHURİYET, YİYEN MİRASÇILAR

Bak dayı…
Bu ülkenin kasasını birileri doldurdu ama o siz değildiniz.
O kasayı Cumhuriyet kuranlar, o fabrikaları elleri nasırlı insanlar kurdu.
Yurdun dört bir yanına fabrika diken, üretim yapan, alın teriyle ülkeyi ayağa kaldıran o kuşaktı.

Toprak reformu yaptılar, şeker fabrikaları, dokuma tezgâhları, demir-çelik tesisleri kurdular.
Bu ülke alın teriyle büyüdü, kazandığını üretti.

Sonra bir gün miras yiyiciler geldi.
Hazır sofraya oturup, “biz yaptık” dediler.
Cumhuriyet’in birikimini sattılar, fabrikaları özelleştirdiler.
Yerine tabela diktikleri “yatırım” dedikleri şey, koca bir ithalat masalı oldu.

Yapan gitti, yiyen kaldı!
O yüzden şimdi türkü değişti be dayı:
“Dolduran Cumhuriyet’ti, yiyen siz oldunuz!”

NERDE YEDİN BU DOLARLARI DAYI?

Söyle be dayı, nereye gitti o paralar?
Dolarlar, eurolar, milyarlar…
Bir gecede buhar oldu da biz mi göremedik?
Yoksa ihalelerde, beşli dostların cüzdanında mı park ettiler?

Milletin çocuğu üniversitede kantin hesabı yapıyor,
ama siz hâlâ makam arabasına yakıt yetiştiremiyorsunuz.
Tüyü bitmemiş yetimin hakkı,
şimdi Boğaz’da üç katlı yalıda dinleniyor!

ARABALAR, YATLAR, KATLAR… BİTTİ Mİ DAYI?

Hani diyor ya türkü:
“Arabalar katlar bitti mi,
marinada yatlar gitti mi?”

Yok be dayı, gitmedi!
Hâlâ oradalar,
sadece plaka değişti, hayat standardı değişmedi.

Ama halk değişti.
Artık dolmuşta para üstünü hesaplayan teyze,
akaryakıt zammını senden iyi biliyor.
Bakkal, kasap, manav… Hepsi ekonomi profesörü kesildi.
Çünkü sabah akşam fiyat değiştiriyorlar.
TÜİK açıklamasa da millet enflasyonu etiketten okuyor!

BERABER FAKİRLEŞTİK, ONLAR ZENGİN OLDU

Bu cümleyi not al dayı…
Tarihe geçecek kadar net bir tablo bu!
Beraber fakirleştik, onlar zengin oldu.
Halkın sofrası küçüldü, onların yatı büyüdü.
Millet çocuğuna harçlık veremezken,
siz torununuza dolar yatırıyorsunuz!

Bu ülkede yıllarca “yerli ve milli” dediniz,
ama paramız bile artık ithal ağzıyla konuşuyor:
“Euro, dolar, zam!”
Millet yerli kalmaya çalışıyor ama açlık bile ithal oldu dayı!

HALKIN VİCDANI UNUTMAZ DAYI

Nerde yedin paraları dayı, söyle söyle!
Milletin dilinde artık bu soru var.
Çünkü o paralar çocukların sütünden,
işçinin emeğinden, çiftçinin mazotundan kesildi.

O paralarla adalet gelmedi,
sadece bir avuç zengin geldi.
Ama bil ki, halkın vicdanı her şeyi kaydetti.
Bir gün hesap sorulmasa bile,
o vicdan unutmaz dayı.

O yüzden diyor ya millet:
“Yedikleriniz boğazımıza değil, tarihin sayfasına yazıldı dayı.”

SON SÖZ

Bak dayı, bu millet kötü niyetli değil.
Yalnızca hesap istiyor.
Kimse senin köşkünü kıskanmıyor,
ama herkes hakkının nerede olduğunu merak ediyor.

Unutma dayı…
Halkın sesi kısılır, umudu kısılmaz.
Ve o gün geldiğinde,
meydanlarda bir türkü yankılanacak:
“Dolduran Cumhuriyet’ti dayı, yiyen siz oldunuz!”
Ve arkadan da o nakarat gelecek:
“Nerde yedin paraları dayı, söyle söyle!”