Madde Bağımlılığı

Uyuşturucu maddelerin, insanlık tarihinin başlangıcından itibaren, keyif verici, ağrı giderici, hastalıkları iyileştirici olarak kullanıldığı bilinmektedir. Yirminci yüzyılın sonlarına doğru uyuşturucu madde kullanımı ülkemizde de yaygınlaşmıştır. Bu maddelerin tıbbi kullanımının dışında keyif verici bir madde olarak halk tarafından kullanılması devletleri tedbir almaya itmiştir

Madde bağımlısı insan sayısının artması diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de birçok sosyal ve ekonomik sorunlara sebep olmuş, olmaya da devam ediyor. Bunun üzerine devlet yeni nesillerin uyuşturucuya karşı korunması için tedbirler almaya başlamış, yeni politikalar üretilmeye çalışılmaktadır.

Bağımlılık, kişinin zarar görmesine rağmen madde kullanımına devam etmesi, kullandığı maddeyi bırakamaması, sürekli madde arayışı içinde olması hali diye tarif ediliyor.

Madde kullanımı sağlığı bozuyor, suç işletiyor, sosyal refah seviyesini düşürüyor, kişinin eğitimini engelliyor, ülkede güvenlik sorunu oluşturuyor, daha birçok şahsa ve topluma kötü yansımaları var Cinayetlerin %60’ı, saldırıların %40’ı, tecavüzlerin %33’ü madde ve alkol kullanımı ile ilgili olduğu tespit edilmiş.

Ülkemizde yapılan araştırmaya göre 15 yaş ve üzerindeki bireylerin yaklaşık %3’ü bir tür uyuşturucu madde kullanıyor. Son yıllarda uyuşturucu kullanımının 15 yaşın altına indiği bilinmektedir.

Bunlar sağlık açısından zararlıdırlar. Dünyada ve ülkemizde hızla yayılmakta ve günümüzde daha çok gençler arasında yaygındır. Bazı uyuşturucular önlenmediği sürece ölüme kadar götürmektedir. Bunun adı “madde bağımlılığı” olarak nitelenmektedir.

Son yirmi yılda Türkiye'de uyuşturucu kullanımı ve buna bağlı ölümler büyük artış göstermektedir. 2000’li yılların başından itibaren bu tür ölümlerde artış yaşanmıştır. Özellikle 2010’lu yıllarda ülkemizde uyuşturucu nedeniyle ölümler hızla artmıştır.

Madde bağımlılığının nedenleri, şu şekilde tespit edilmiş: sağlıksız arkadaş ortamı, merak, kişilik problemleri, bozuk aile ortamı, sorunlardan kaçış isteği. Gençler için merak ve kötü arkadaş ortamı çok önemli. Bunun yanı sıra ailelerin yaşadığı ekonomik problemler, geçim sıkıntısı, gençlerin bu ortamdan kurtulma isteği maalesef madde bağımlılığını tetikleyen unsurlar.

Dr. Öğr. Üyesi Settar Uğur Kurt’un uyuşturucu kullanımının boyutlarını tespit etmeye yönelik yaptığı “Dünyada ve Türkiye’de Uyuşturucu Kullanımı” başlıklı araştırmaya göre, uyuşturucu kullanımının dünyada azaldığı Türkiye de ise arttığı tespitini yapmıştır. Casperlar, Sarallar, Daltonlar derken her gün yeni bir suç örgütünün doğduğu Türkiye, Afganistan, Suriye, Nikaragua gibi ülkeleri geçerek ‘en suçlu’ ülkeler arasına girdiği basına yansıdı.

Türkiye’de vatandaşlar, hemen her sabaha yeni bir suç örgütünün adı ve yeni eylemi ile uyanmaya başladı. Durum öyle bir hale geldi ki global araştırma raporlarında Türkiye artık ‘en suçlu’ ülkeler liginde ilk 10’a girdi. Geçen hafta açıklanan 2025 ‘Küresel Organize Suç Endeksi’ raporuna göre Türkiye, 193 ülke arasında Kolombiya ve Meksika gibi ülkelerin ardından 10’uncu sırada yer aldı.

Her konuda ailelerin geçim sıkıntısı önümüze çıkıyor. Buda devletimizin çözmesi gereken en büyük problem. Bunun yanı sıra gençlerin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının giderilmesi için, devletin bütün kurumlarının koordineli olarak çalışması gerekmektedir.

Türkiye, uyuşturucu ile mücadele konusunda çeşitli önlemler alıyor. Çeşitli sivil toplum örgütleri özellikle Yeşilay madde bağımlılarını kurtarmak için çalışmalar yürütüyorlar. Burada ailelere de büyük görev düşüyor, her aile çocuğunu çok iyi takip etmek zorunda.

Yıllardır binlerce insanımızı öldüren PKK terör örgütünün yaptığı terörün finansmanını uyuşturucu ticaretinden kazandığını hepimiz biliyoruz. PKK yıllarca uyuşturucu ticareti yaptı, gençlerimizi insanımızı bir de böyle öldürdü.

Bu tür gayri meşru işlerden para kazandığı bilinen mafya diye adlandırılan birçok ismin üst düzey devlet yetkilileriyle boy boy fotoğraflarını basında görmek toplumumuzu derinden etkiliyor. Bu fotoğraflar aynı zamanda bu işleri yapan küçüklü büyüklü gruplara cesaret veriyor, uyuşturucu ticaretinin ve kullanımının artmasına sebep oluyor.

Yine son yıllarda dünyaca ünlü mafya liderlerinin de Türkiye’yi kendilerine güvenli liman gördükleri, bu işleri yapanların ülkemizde cirit attıkları basında yer alıyor.

Maalesef uyuşturucu ticareti yapanlar kendileri için gerekli torbacı diye tabir edilen satış elemanlarını bulmada güçlük çekmiyorlar. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum, para kazanmak için birçok insanımızı özellikle gençlerimizi içine çekiyor.

Gelinen nokta gençlerimiz, ailelerimiz ve ülkemizin geleceği için çok ciddi bir tehlike. Ailelerimiz çocuklarına sahip olmalı, devletimiz hem güvenlik hem sağlık açıdan gerekli tedbirleri artırarak almalıdır.

Uyuşturucuya karsı en iyi korunma yolu hiç başlamamaktır.

Sevgiyle kalın.