GÖRÜNÜM

Anadolu Üniversitesi bölünmeden önce AÖF (Açıköğretim Fakültesi) döner sermayesinden personele aylık 4 milyon lira dağıtılıyordu. Bu paralar akademisyenler ve diğer personellerin maaşlarına ekleniyordu.  Üniversite ikiye bölündü. Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) personelinin yaklaşık 2,5 milyon lirası Anadolu Üniversitesi’ne kaldı. Oradan da hazineye gitti.  Bundan dolayı Eskişehir ekonomisi 2,5 milyon lira daraldı. Şu günlerde Anadolu Üniversitesi personelinin aldığı aylık 1,5 milyon liranın da hazineye aktarılacağı konuşuluyor. Üniversite personeli döner sermaye paralarını Eskişehir’de harcıyor. Yani o paralar Eskişehir esnafının cebine giriyor. Eskişehir ticaretine olumlu yönde katkı veriyordu. Eskişehir esnafı pandemi döneminde ekonomik yönden büyük zarar gördü.  Her ay piyasadan çekilen 4 milyon lira Eskişehir esnaf ve tüccarını direk etkileyecek. AÖF Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen tarafından Eskişehir’de kuruldu. Ortaya milyonlarca mezunu ve öğrencisi olan bir program çıktı. Kurtuluş Savaşı'nda büyük katkı veren Eskişehir, bu sefer de aydınlanma savaşında öncü rol oynadı. Bunu Eskişehir Anadolu üniversitesi yarattı, geliştirdi ve uyguladı. Hiç bir kurumda olmayan bir tecrübe ve bilgi depoladı.

Hiç bir zaman da kimse bu parasal girdiyi Eskişehir'e fazla görmedi. Her ay Eskişehir’de harcanacak olan 4 milyon lira geri çekilmesi nedeniyle kent ekonomisinde bir daralma yaşanacak. Üniversitelerde kadro kaybı olacak. Çünkü yapılan işin kamusal faydası ve anlamı büyüktü. Akademik üretim azalacak.  ESTÜ Havacılık örneğin eğitim açısından çok ciddi kayıp yaşadı. Soyadı gibi Çalışkan kişiliğiyle Eskişehir siyasetinin yükselen ismi olan AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan bu konuda bir şeyler yapmalı. Aylık 4 milyon lirayı bulan bu paraların Ankara’ya gitmesine izin vermemeli. Bu konuda parti genel merkezi ve YÖK’te gerekli girişimleri yapmalı. Çalışkan’ın sadece üniversite çalışanları değil, kent ekonomisi için önemli olan bu zor sınavı çözeceğine inanıyorum. Tuttuğunu kopartan ve Eskişehir’in menfaatlerini her zaman koruyan kişiliğiyle öne çıkan Çalışkan’dan bunu bekliyoruz…

/////////////////////////////////////////////

EĞİTİMDE LİYAKAT DÖNEMİ

Milli Eğitim Bakanlığı 2013 yılında çıkarılan Personelin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkındaki Yönetmelikte bazı değişikler yaptı. Artık bir kişinin ilçe milli eğitim müdürü olabilmesi için yazılı ve sözlü sınav kazanması, en az dört yıl okul müdürü, en az iki yılda şube müdürü kadrolarında çalışması gerekiyor. Bu kurumlarda dört yıldan az olmamak üzere asaleten görev yapma şartı getirildi. İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı kadrosuna atanacaklarda en az dört yıl okul müdürlüğü, en az iki yıl da şube müdürlüğü yapması gerekiyor. Bu sayılan kadrolarda dört yıldan az olmamak üzere asaleten görev yapmaları da isteniyor. En az üç yıl Şube Müdürü ve dengi kadrolarında asaleten görev yapmayanlar Daire Başkanı olarak atanamayacak. Yani artık hiçbir yöneticilik yapmayanlar İlçe Milli Eğitim Müdürü ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olamayacak. Okul müdürlüğü ve şube müdürlüğü yapmayanlar İlçe Milli Eğitim Müdürü ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak atanamayacak. Ziya Öğretmen Milli Eğitim Bakanı olmasından sonra okul müdür ve müdür yardımcılığı atamalarında artık liyakate önem verildi. Şube Müdürü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin belirlenmesinde de artık liyakat kuralları geçerli sayılacak. Peki 2014 ve 2015 yılları arasında sırf başka sendikalara üye diye donanımlı okul müdürleri bir gecede görevlerinden alındı. Yerlerine çoğu niteliksiz kişiler müdür yapıldı. Bundan dolayı Türkiye eğitimde dibe vurdu. Umarım bundan sonra ‘derse girmeden maaş, hatta ek ders ücreti bile alma cüretini gösteren, din bezirganlığı yapan’ sendika başkanları kafe köşelerinde okul müdürlerini belirlemez.

////////////////////////

NOSTALJİ

İÇİNDE ESKİŞEHİR OLMAYAN HİÇBİR HİZMETE İMZA ATMADI

29 yıl önce.  1991 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na seçilen DYP Eskişehir Milletvekili Hüsamettin Cindoruk, partisinin diğer Eskişehir Milletvekili İbrahim Yaşar Dedelek ile ilimize yaptığı bir ziyarette Eskişehirliler tarafından sevgiyle karşılanıyor. O yıllarda DYP-SHP Koalisyon Hükümeti vardı. Cindoruk’u karşılamaya gelenler arasında SHP İl Başkanı merhum Kemal Metin, Çifteler Belediye Başkanı merhum İsmail Özen ve Esnaf Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı merhum Ali Yüksel Yüzügüllü’de bulundu. 16 Kasım 1991-1 Ekim 1995 yılları arasında TBMM Başkanlığı yapan Cindoruk, DYP’li Bakanlara “İçinde Eskişehir olmayan hiçbir hizmete şeye imza atmam” demiş. Eskişehir’in Büyükşehir olmasını,  İlimize doğalgazın gelmesini, OSB’de yeni fabrikaların kurulmasını sağlamıştı. Eşi Dilek Hanımın Eskişehirli olması nedeniyle Eskişehir’in eniştesi olan Cindoruk, dürüst, ilkeli ve demokrat tavrıyla Türk siyaset tarihinin önemli isimlerinden birisidir.

//////

FIKRA

DİL DÖKTÜM

Arkadaş aradı. ‘Evleneceğim’ dedi.

İyice düşündün mü?

Bak sonra pişman olma dedim.

Bir saat dil döktüm ama vazgeçmedi.

Gitti çeyrek altın

///////////

ÇİVİ

“Babanın ölmesi, yüzünüz sabunluyken gözünüzü açmaya benzer.”  Cemal Süreyya