Türk futbol tarihinde akademik kariyeriyle bilinen iki futbolcu vardır. Biri tribünlerin verdiği fahri unvanla anılan futbolun ordinaryüsü Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis, diğeri de yeşil sahalardan akademi kürsülerine uzanan ülkenin ilk ve tek profesörü Eskişehirsporlu Fethi Heper’dir.

Fethi Heper 3 Şubat 1944 Tarihinde beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak Eskişehir’de dünyaya geldi. Bütün kardeşlerin faal sporcu olduğu bir ailenin içinde büyüyen küçük Fethi, henüz 5 yaşında iken topla tanıştı. Ancak bu top küçük ve lastik bir toptu.

Futbol topuyla tanışması ise 1955 yılında Sakarya İlkokulu’nda mezun olduğu gün ağabeyi “Beytullah Heper”in diploma hediyesi olarak aldığı top oldu.

Öğrenimine Eskişehir Kolejinde devam eden Fethi, spora olan yatkınlığı ve özel yetenekleriyle yüzme haricinde bütün sporları başarıyla yapmaya başladı. 1957-58 yılları arasında Egespor, Gülspor gibi gayri federe semt kulüplerinde ilk futbol yolculuğuna çıktı.

***

1960 yılında AFS bursunu kazanarak 1 yıl süre ile Amerika’ya gitti.  Eğitiminin yanı sıra burada da futbola devam etti. Amerika’ya yerleşmiş olan İspanyolların oluşturduğu bir futbol kulübünde oynarken belki de hayatının en ilginç olaylarından birini yaşadı.

Oynadığı kulüp, Amerikan ekibine karşı 7-0 mağlup durumdayken oyuna giren Fethi, tam 8 gol atarak takımının 8-7 galip gelmesini sağlamış ve gelecekte atacağı gollerin ilk işaretini o gün vermişti.

Bir yıl sonra Eskişehir’e dönen Heper, 1962 yılında ilk kez lisansiyer futbolcu olarak Gençlikspor forması giymeye başladı. Eskişehir 1. Amatör Küme o dönemlerde Demirspor, Şekerspor, Havagücü, Toprakspor ve Bentspor gibi güçlü takımlardan oluşuyordu. Genç yaşına rağmen güçlü fiziği ve üstün yeteneğiyle katı ve sert savunmaların karşısında bile gollerini sıralamaya başlayarak dikkatleri üstüne çekti.

***

1965 yılına gelindiğinde Eskişehir’de, Türk futbolunu derinden sarsacak ve kısa sürede futbolda Anadolu Devrimini gerçekleştirecek, bütün ülkenin hayranlıkla izleyeceği Siyah-Kırmızı renklerden oluşan bir kulüp kurulur.

İşte Fethi Heper’in futbol merdivenlerini hızla tırmanışı da Eskişehirspor’un ülke zirvelerinde esmesiyle başlar.

Daha kurulduğu yıl Türk Futbolunda bir ilke imza atarak şampiyon olma başarısını gösteren “Anadolu Yıldızı” günümüzdeki adıyla Süper Lig’de de şimşek gibi çakmaya, kasırga gibi esmeye devam eder.

1970 -1971 Eskişehirspor’un ve Fethi Heper’in futbol zirvelerine hızla tırmandığı yıllardır. O sezon önce Bursaspor’u 2-0 ardından Galatasaray’ı 3-2 deviren “Kırmızı Şimşekler”in kazandığı Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası (Süper Kupa) “Kaptan Fethi”nin ellerinde gökyüzüne yükselir.

***

Futbolda İstanbul dukalığına (üç büyükler saltanatına) son veren Eskişehirspor birçok Anadolu kulübüne rol model olarak, özgüvenlerini kazanmalarında ve kendi kimliklerini bulmalarında da çok önemli ve tarihi bir işlevi yerine getirdi.

Ne var ki; büyük sermaye çevrelerinin ve futbol baronlarının güçlü lobilerini kırmak mümkün olmamış ve dönemin en klas ayaklarına sahip Abdullah Gegiç gibi bir futbol dâhisinin yönettiği Fethi Heper’li Eskişehirspor, üç kez yaklaştığı şampiyonluk yolunda ikincilikle yetinmek zorunda kalmıştı.

***

Futbol yaşamında attığı birbirinden güzel gollerin yanı sıra Avrupa arenalarında Finlandiya’nın Mikkelin Takımına attığı 4, İspanyol devi Sevilla’ya attığı 3 ve Hollanda’nın Twente Takımına attığı 2 gol bugün bile hafızalarda canlı şekilde durmaktadır.

Siyah Kırmızı formayı 300 resmi maçta giyen Fethi Heper’in liglerde 127 golü bulunuyor. Ayrıca 1969-70 ve 1971-72 sezonlarında iki kez gol kralı olan ünlü golcü, 1 kez Genç ve 3 kez A Milli takım formasını giydi.

1974 yılında bir Göztepe karşılaşmasında sakatlanan golcü, bu karşılaşmadan sonra faal futbolculuk hayatına noktayı koydu.

***

Futboldan koptuktan sonra akademik kariyerinin ilk adımlarını atan Heper, bu kez eğitimde büyük patlama yapan Anadolu Üniversitesi’nde yeni başarı öyküleri yazmaya başladı.

Maliye Kürsüsünde asistan olarak kariyer yolculuğuna başlayan yeşil sahaların ünlü golcüsü, 1978 yılında doktor, 1981’de doçent ve 1988 yılında profesör olarak eğitim ordusunda da kaptanlık görevi üstlendi.

Unutulmaz gollerin ve sahalardaki büyük başarılarının yanı sıra “Servet Vergileri, Türk Vergi Sistemi, Vergi Hukuku, Vergi Uygulamaları” gibi akademik eserlerinin yanı sıra 20 civarında bilimsel makalesiyle eğitim hayatımıza da önemli katkılarda bulundu.

***

1998-2000 yılları arasında Türkiye futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği ve Ar-Ge Başkanlığı da yapan Fethi Heper, son olarak “Yıldırım Demirören” Başkanlığındaki Federasyonda da bir dönem Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulundu.

Ve uzun yıllar gerek futbol gerek eğitim gerekse yöneticilik alanlarında başarılarla dolu bir yaşam çizgisinin ardından bugün Fethi Heper kimdir diye sorulduğunda; daima büyük bir futbolcu ve usta bir golcü olarak hatırlanacaktır.