23 yıl önce. 14 Eylül 1998. Avukat Mail Büyükerman’ın Batıkent Mahallesi’nde yaptırdığı Mail Büyükerman İlkokulu’nun açılışı yapılıyor. (Bugün bu bina ortaokul olarak hizmet veriyor.)


DSP’DEN SEÇİLDİ
Okulu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Mail Büyükerman ile birlikte açıyor. Tarihi Fotoğrafta, dönemin Eskişehir Valisi Ali Fuat Güven, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Soydaş, Tepebaşı Belediye Başkanı Ömer Eker’de yer alıyor. DSP Genel Başkanı merhum Bülent Ecevit, 18 Nisan 1999 seçimlerinde Süleyman Demirel’in ricasıyla Mail Büyükerman’ı Eskişehir 3. Sıra Milletvekili adayı yaptı. O seçimde ‘DSP 3 milletvekili’ çıkardı. Büyükerman, Mahmut Erdir ve merhum Necati Albay ile birlikte Eskişehir’den TBMM’ye gitti.
AVŞAR’IN  BACAKLARI ÇARPIK
‘Clark Gable bakışları, Atatürk sesini taklit etmesi’
ve ilginç konuşmalarıyla ‘Meclisin renkli isimlerinden birisi’ oldu. O kürsüye çıktığında Milletvekilleri Büyükerman’ın konuşmasını dinleyip, ‘gülmek için’ salona koşuyordu. Milletvekili iken Merhum Savaş Ay’ın ‘Hangi takımı tutuyorsunuz?’ sorusuna ‘Ben yalnız kendi takımımı tutarım” diye yanıt veren Büyükerman, Hülya Avşar Şov’a da konuk olmuştu. Büyükerman’ın, “Hülya Avşar’ın bacakları çarpık. Kendisiyle öpüştük ama yayınlamadı. Kocası herhalde çok kıskanç" sözleri magazin basınında geniş yer tutmuştu.

SADECE ÜÇ OY ALDI

16 Nisan 2000’de Başbakan Bülent Ecevit’in onayını almadan Cumhurbaşkanlığına aday oldu. Ecevit’in tepki göstermesi üzerine DSP’den istifa etti. 27 Nisan 2000’de yapılan ilk tur oylamada en fazla alkışı alan isimdi. Ancak ‘sadece üç oy’ alabildi. Ahmet Necdet Sezer üçüncü tur oylamada 330 oy alarak Cumhurbaşkanı seçilmişti.  Hayırsever kişiliğiyle kentte sevilen bir isim olan Mail Büyükerman dün 93 yaşında  Korona tedavisi gördüğü Yunusemre Devlet Hastanesi’nde  vefat etti. Bugün toprağa verildi. Renkli  ve esprili kişiliğiyle tanıdığım  ve sohbetler ettiğim Büyükerman’a Allah’tan rahmet diliyorum. Mekanı Cennet olsun…

///////////////////////////////////////

İçlerindeki Aslanı Sakın Öldürme

O günlerde şimdi herkesin bildiği çayın yeni yeni içilmeye başladığı yıllarmış. Evlerinin önüne açılan kahveden gelen, hoş kokulara dayanamayan Fakir Baykurt bir gün:  "Çay isterim, ille de çay!” diye tutturmuş, anası oğluna kıyamamış, elinden tutup kahvenin önüne götürmüş, Kahveci Topal Hüseyin’i çağırmış: ”Hüseyin bir bardak çay getir!"
Çay gelmiş, çayın nasıl içileceğini bilmeyen Fakir Baykurt, sıcak çaydan hızla bir yudum içmiş ama ağzı yanınca bardağı yere atmış. Çay döküldü ama toprak kaba olduğundan bardak kırılmadı, diyor. ”Anam şimdi vuracak? Şurama mı vuracak? Burama mı vuracak?” diye korkarken anası kahveciyi yeniden çağırmış: ”Hüseyin bir çay daha ver!” 
Fakir Baykurt’a ikinci çay gelmiş. Çayı üfleyerek içmiş. Yıllarca anasına sormuş durmuş:  "Anacığım o gün çayı döktüm, bir tokat vurmadın; neden vurmadın?” Bu sorunun yanıtını anası yıllar sonra oğlunun öğretmenlik yaptığı köy okulunda vermiş. Oğlunun sınıfını görmek isteyen Elif Baykurt o gün sınıfa girer, oğlunun ders verişini izler. Beş sınıfı birden okutan Fakir Baykurt anasının ders izlemeye geldiği günü şöyle anlatıyor: “Sınıfta estim, gürledim!” Ders bitince dışarıya çıkıyorlar, yazar anasına soruyor: “Anacığım, beğendin mi öğretmenliğimi?” Anası: “Eh, işte fena değil!” diyor… “Nasıl fena değil, müfettişler geliyor; iyi veriyor, pekiyi veriyor. Sen de fena değil diyorsun, nasıl olur böyle?” Anası: “Yıllarca sordun, durdun. Şimdi söylüyorum, aç kulağını dinle! Ben sana çay döktüğün gün kızsaydım, içindeki aslan küserdi. Dövseydim, o aslan ölürdü! Böyle öğretmen falan olamazdın. İşte, sen de benim yaptığımı yap ve sakin ol. Dayak atıp bu çocukların içlerindeki aslanı sakın öldürme!…”

///////////////////////////////////////

///////////////////////////////////////

DÜNYA TARİHİ

Üniversiteli Genç Kızın Şiddet Feryatı

51 yıl önce. Tarih: 9 Mayıs 1970. Amerika Kent State Üniversitesi'nde savaş karşıtı gösteride yerde yatan arkadaşının yanında diz çeken Mary Ann Vecchio, yapılan polis şiddetine tepki gösteriyor. Çoğu öğrenci 75-100 bin civarında Eylemci,  ABD'nin Vietnam savaşına son vermesi için gösteri yapmıştı.

///////////////////////////////////////

UNUTULMAZ REPLİKLER

“İnsanoğlu çiftlikte yaşadı, sonra şehirlerde yaşadı ve şimdi de internette yaşayacak!” The Social Network / Sosyal Ağ

///////////////////////////////////////

ÇİVİ

"Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır, zaman insanları değil armutları olgunlaştırır." Peyami Safa

///////////////////////////////////////

FIKRA

Geri Kalanını Gönder

Deniz aşırı bir ülkede askerliğini yapmakta olan John bir gün sevgilisinden bir mektup alır. Sevgilisi artık ondan ayrıldığını bildirmekte ve fotoğrafını geri göndermesini istemektedir. John çok kızar. Arkadaşlarından eski kız arkadaşlarının fotoğraflarını toplar. Hepsini paket yapar ve sevgilisine gönderir. Pakete birde not iliştirir; “Kusura bakma, hangisi olduğunu çıkaramadım. Lütfen kendi fotoğrafını al ve kalanını geri gönder!”

///////////////////////////////////////