CHP’nin hazırladığı Haziran ayı Basın Özgürlüğü Raporu’na gazetecilere yönelik artan baskı ve şiddet damgasını vurdu. Haziran ayında en az 40 gazeteci hakim karşısına çıkarken, 8 gazeteci hakkında ceza talep edildi, 2 gazeteciye soruşturma açıldı, 2 gazeteciye 4 yıl 8 ay 2 gün hapis cezası verildi, 1 gazeteci tutuklandı. Aralarında Bülent Kılıç’ın da bulunduğu 4 gazeteciye haber takibi sırasında şiddet uygulandı. TBMM’de Haziran ayı Basın Özgürlüğü Raporu’nu açıklayan CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Meclis’ten eylem planları, reform paketleri çıkarılıyor ama gazetecilere hapis cezası veriliyor. Gazeteciler boynuna basılarak nefes aldırılamaz hale getiriliyor. Gazetecilerin nefesi kesilirse, toplumun nefesi kesilir. Bu fotoğraf değişmeden demokrasi yolunda, hukuk devleti yolunda hangi reformu yaparsanız yapın kimseyi inandıramazsınız” dedi. Çakırözer, Nisan ayında yayınlanan Emniyet Genelgesini de eleştirerek, “İşte bu genelge nedeniyle Bülent Kılıç ve birçok gazeteci hem şiddet görüyor, hem mesleğini yapamıyor. Genelge basın özgürlüğünün, halkın haber alma hakkının engellenmesine gerekçe oldu. Derhal iptal edilmeli” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yayınlanan tasarruf tedbirleri genelgesinde kamu kurumlarına gazete alımının yasaklanmasına da tepki gösteren Çakırözer, “Tasarrufu gazete alımından değil, lüksünüzden, şatafatınızdan keserek yapın. Önce yazlık kışlık sarayları, onlarca vip uçaklarınızı satın, bürokratların ballı maaşlarından kesinti yapın” dedi.

  • HABERLERE YİNE HAPİS CEZASI

CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısı ile Haziran ayı Basın Özgürlüğü Raporu’nu açıkladı.

Haziran ayı Basın Özgürlüğü Raporu’nda öne çıkan unsurlar şunlar:

Haziran ayında en az 40 gazeteci hakim karşısına çıkarken, 2 gazeteciye 4 yıl 8 ay 2 gün hapis cezası verildi, 1 gazetecinin 5 yıla kadar hapsi istendi, 1 gazeteci tutuklandı, bir gazeteci de hapis cezası onandı.  Covid-19 aşısı olmak üzere hastaneye giden gazeteci Lokman Gezgin, hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı. Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Bitlis News gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sinan Aygül’ün hapis cezasını onadı.  BursaMuhalif.com yerel haber sitesinin imtiyaz sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ozan Kaplanoğlu, basın açıklamasını haberleştirdiği için yargılandığı davada 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Avukat ve Artı Gerçek yazarı Nurcan Kaya’nın 2014 yılında yaptığı bir paylaşım nedeniyle 5 yıla kadar hapsini istedi. Gazeteci Hakkı Boltan'a 2 yıl 10 ay 17 gün hapis cezası verildi.

  • KAÇAK VİLLA HABERİNE TERÖR SUÇLAMASI

Haziran ayında hakim karşısına çıkan 8 gazeteci hakkında ceza talep edildi. 2 gazeteciye soruşturma açıldı. Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu bulunan Yeni Yaşam Gazetesi çalışanı İbrahim Karakaş için ceza talep edildi. Berkin Elvan’ın Gezi eylemleri sırasında öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma hakkında Cumhuriyet ve BirGün gazetelerinde yayımlanan iki haber gerekçe gösterilerek gazeteciler Canan Coşkun, Can Uğur ve Ali Açar,  Cumhuriyet Gazetesi’nin “Boğaz’da Kaçak Var” başlıklı haber nedeniyle yargılanan davada gazete çalışanları Hazal Ocak, Olcay Büyüktaş Akça, İpek Özbey ve Vedat Arık'ın terör kanunu suçlarından cezalandırılması talep edildi. Gazeteciler Yağmur Kaya ve Ahmet Kanbal hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek soruşturma açıldı.

  • GAZETCİLERE HABER TAKİBİNDE SALDIRI

Gazetecilere haber takibi sırasında yapılan saldırılar Haziran ayında da devam etti. Haziran ayında 3 gazeteci saldırıya uğradı. Gaziantep’te DHA muhabiri Ahmet Atmaca, Samsun’da  Yeniçağ gazetesi muhabiri İbrahim Akkuş, Koceli’de İHA muhabiri Mustafa Uslu saldırıya uğradı.

  • GENELGE ŞİDDET VE BASKIYI ARTTIRDI

Haziran ayının son haftasında Taksim’de düzenlenen Onur Yürüyüşü’nü takip eden foto muhabiri Bülent Kılıç’ın da aralarında bulunduğu onlarca gazeteci emniyet genelgesi gerekçe gösterilerek engellendi. CHP’li Utku Çakırözer, Nisan ayında yayınlanan Emniyet Genel Müdürlüğü genelgesinin dikkat çekerek, genelgenin gazetecilere yönelik baskı ve şiddeti arttırdığına ve gazetecilerin haber yapmasını engellediğine dikkat çekti. 

  • GAZETECİLERİN NEFESİ TOPLUMUN NEFESİ

Çakırözer şu değerlendirmelerde bulundu:

“Taksim’de düzenlenen Onur Yürüyüşünü takip eden onlarca gazetecinin yürüyüşü takip etmesi engellendi. AFP foto-muhabiri Bülent Kılıç'a yapılanlar ise gazetecilere yönelik baskıda bir dönüm noktası oldu. Kılıç boğazına basılarak, ters kelepçe ile gözaltına alındı. İçişleri Bakanlığı’na, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bu genelgenin iptali çağrısında bulunuyorum. Bu genelge sonrasında artık gazeteciler basın kartlarının gösterilmesine dahi izin verilmeden, şiddetle, baskı ile gözaltına alınıyor. Nefesi kesilmek isteniyor. Gazetecilerin nefesi kesilirse, toplumun nefesi kesilir.”

  • ERİŞİM ENGELİYLE GERÇEKLER KARARTILDI

Haziran ayında haber sitelerine, haberlere, sosyal medya paylaşımlarına yönelik erişim engellemeleri de devam etti. Jinnews’e ait iki ayrı alan adı erişime engellenirken, gazetecilerin sosyal medya paylaşımları, Sezgin Baran Korkmaz ve Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ile ilgili tweetler, daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlığı yapmış emekli general Adnan Tanrıverdi’nin kurucusu olduğu askeri danışmanlık şirketi Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. (SADAT A.Ş.) hakkında verilen soru önergelerinin yanıtsız kaldığına ilişkin haberlerin de aralarında bulunduğu onlarca habere erişim engeli getirildi.

Çakırözer, erişim engellerinin halkın haber alma hakkının engellenmesinin yanı sıra gerçeklerin ortaya çıkarılmasına da engel olduğunu söyleyerek, “Yolsuzluk haberlerinden, görevi kötü kullanmaya her ay yüzlerce habere erişim engeli getiriliyor.  Sezgin Baran Korkmaz’ın kara para aklamaktan, dolandırıcılık iddialarına yönelik haber ve köşe yazılarına 2018 yılından itibaren erişim yasağı getirilmiş. Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici’nin tespitine göre 9 haber ve yazıya, ayrıca farklı medya kuruluşlarında ise toplam 48 linke erişim engeli getirilmiş. Erişim engelleri gelmese belki de bu noktaya gelinmeyecekti. Bugün Türkiye’de erişim engellemeleri yolsuzluk, istismar, kadın cinayetleri, rüşvet gibi birçok gerçeğin üstünün örtülmesi için kullanılıyor. Gazetecinin cezaevine girmesi kadar haberin engellenmesi de basın özgürlüğünü ve haklın haber alma hakkını yok etmektedir” dedi.

  • GAZETE ALIMINDAN DEĞİL, LÜKS HARCAMALARIZDAN KISIN!

Çakırözer, Cumhurbaşkanı imzasıyla yayınlanan kamuda tasarruf tedbirleri genelgesi kapsamında kamu kurumlarına gazete alımının yasaklanmasına da tepki gösterdi. Çakırözer, “Yazlık, kışlık saraylardan, bürokratların ballı maaşlarından, onlarca vip uçaktan tasarruf yok, gazeteden var. Tasarrufu gazete alımından değil, lüksünüzden, şatafatınızdan keserek yapın” dedi.

Editör: TE Bilişim