Yarın 1 Mayıs İşçi Bayramı. Aynı zamanda Birlik, Dayanışma ve Haksızlıklarla Mücadele Günü. Emek sömürüsünün, işsizliğin ve özgürlüklerin önünde engellerin giderek arttığı bir dönemde emekçiler meydanlarda günlerini tam kapanma nedeniyle gününde kutlayamıyor.  Bu yıl pandemiden dolayı halaylar çekerek; ‘Ekmek, İş ve Özgürlük’ diye haykıramayacak. Ne diyeyim? Lebaleb kongrelerde bulaşmayan virüs 1 Mayıs kutlamalarında bulaşıyormuş(!) Hɑksızlıklɑrın, eşitsizliklerin, ɑdɑletsizliklerin ve ezilmenin olmadığı, emeğin sömürülmediği, aydınlık, eşit ve güzel bir dünyayı göreceğimiz günlerin geleceği umuduyla, tüm emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı ve Birlik, Dayanışma ve Haksızlıklarla Mücadele Günü’nü kutluyorum.

İDEALLER VE AŞK

Günün anlam ve önemine uygun bir şiiri köşemde yer veriyorum. Amerikalı Yazar ve Şair James Oppenheim 1911 yılında Massachusetts Lawrence'ta dokuma işçilerinin grevi sırasında bazı genç kızların taşıdığı dövizde yazılı ‘We want Bread, and Roses too!’ (Ekmek de istiyoruz, gül de!) sloganından yola çıkarak, ‘Bread and Roses’ (Ekmek ve Gül) adlı ölümsüz şiirini yazdı. Ekmek devrimcinin toplumsal sorumluluk ve ideallerini anlatırken, Gül ise aşkını ve sevdasını anlatıyor.

EKMEK VE GÜL

Yürüyoruz yürüyoruz, günün aydınlığında
Donuk fabrika bacalarına, yoksul mutfaklara
Çarpıyor sesimiz ve birden parlayan
Bir ışık gibi ulaşıyor insanlara
'Ekmek ve gül! Ekmek ve gül! '

Yürüyoruz yürüyoruz, erkekler için de yürüyoruz
Çünkü hâlâ bizim oğullarımızdır onlar
Ve biz hâlâ analık ederiz onlara
En zorlu iş, en ağır emek
Ve çalışmak doğuştan mezara dek
Ve böyle sürüp gitsin istemiyoruz
Yaşamak için ekmek
Ruhumuz için gül istiyoruz!

Yürüyoruz yürüyoruz kol kola
Saflarımızda ölüp gitmiş arkadaşlarımız
Ve türkümüzde onların kederli 'Ekmek! ' çığlıkları
Çünkü bir köle gibi çalıştırıldı onlar
Sanattan, güzellikten, sevgiden yoksun
Biz de bugün hâlâ onların özlemini haykırıyoruz
İş ve ekmek istiyoruz
Ama gül de istiyoruz

Yürüyoruz yürüyoruz, yan yana, güzel günler adına
Kadınız, insanız, insanlığı ayağa kaldırıyoruz
Paydos bundan böyle köleliğe, aylaklığa
Herkes çalışsın, bölüşülsün kardeşçe, yaşamın sundukları
İşte bunun için yükseliyor yüreklerimizden
Bu ekmek ve gül türküleri
Ve yineliyoruz hep bir ağızdan
'Ekmek ve gül! Ekmek ve gül! '

///////////////////////////////////////

İnadına Umut

Tim Robbins ve Morgan Freeman'ın başrolünü oynadıkları ölümsüz bir yapıt olan ‘Esaretin Bedeli’nde bir sahne vardır. Andy (Tim Robbins): "Dünyada taştan olmayan ve kimsenin senden alamayacağı bazı şeyler vardır. İçinden alamayacakları .. ve dokunamayacakları .. bazı şeyler .. asla dokunamazlar" der. Red(Freeman) : "ne hakkında?" Andy "umut!" Red, "umut (...) sana bir şey söyleyeyim. - Umut tehlikelidir. - Umut bir insanı deli edebilir. İçerde bu fikir iyi değildir. Buna alışsan iyi olur. " Ülkemizde vatanını seven insanlar,  kendi çocuklarının ve ülkenin geleceği konusunda kaygılı.

Salgın döneminin yaşandığı şu günlerde oldukça mutsuz ve biraz da umutsuz. Bence bu zor günlerde kimse umudunu kaybetmemeli. Babanı, anneni, eşini, çocuğunu, torununu, Cumhuriyeti’ni, bayrağını, Büyük Önder’ini, vatanını, şehrini, köyünü, sokağını, evini seviyorsan umudunu niye kaybedeceksin ki… Sevdiğimiz değerlere bugün, her günden daha sıkı sarılmalıyız.   Büyük Şair Nazım Hikmet dizelerinde “Umut, binbir ayaklı/ Umut, güneşte saklı /Umut, edenler haklı, /Umut, insanın hakkı.!” diyor.

Bizlere yılgınlık haram…

İnadına Umut!

İnadına Umut!

///////////////////////////////////////

NOSTALJİ

En Başarılısı Sölpük’tü

Yıl 1995. Yer Eskişehir Atatürk Stadyumu. 26 yıl öncesine ait tarihi fotoğrafta Eskişehirspor’un eski kulüp başkanları merhum Sezai Aksoy, merhum Aziz Bolel, merhum Celal Sölpük, Aydın Begiter ve Yılmaz Sezer bir aradalar. Başkanların arka sıralarında ise ES ES’in eski kaptanları merhum Mehmet Dülger (Agop), Fethi Heper, Eskişehirspor’un kurucularından CHP eski Milletvekili merhum Niyazi Onal, Aytaç Çınar yer alıyor. Fotoğrafta dönemin Tepebaşı Belediye Başkanı Orhan Soydaş, dönemin TÜLOMSAŞ Genel Müdürü Mithat Yüzügüllü, Eskrimci İbrahim Kahya, Avukat Aydın Güngör, Mimar Birol Azdiken’de görülüyor. Aziz Bolel ES ES’in kurucu başkanıydı. 1965-1966 yılları arasında başkanlık yaptı. Takımı ikinci ligde şampiyon yapıp, 1. Lige çıkardı. (Bugünün Süper Ligi), Bolel’den sonra Murat İnce Başkan oldu. 1966-1970 yılları arasındaki İnce döneminde Eskişehirspor bir Başbakanlık Kupası aldı. 1970 yılında Celal Sölpük Başkan oldu. Sölpük’ün 6 yıllık başkanlık döneminde bir Türkiye Kupası, bir Cumhurbaşkanlığı Kupası, bir Başbakanlık Kupası kazanıldı. Bu dönemde kılpayı lig şampiyonlukları kaçırıldı. Kazanılan kupalara bakıldığında Sölpük Eskişehirspor tarihinin en başarılı Başkanıdır. Yılmaz Sezer 1981-1984 yılları arasında başkanlık yaptı. O’nun döneminde Eskişehirspor 2. Lige düştü. Yine onun döneminde (1984’te) tekrar şampiyon olup, 1. Lige çıktı. 1984-1989 yılları arasında Eskişehir Belediye Başkanı olan (Eskişehir o yıllarda Büyükşehir değildi) merhum Sezai Aksoy 1984-1985 yılları arasında Eskişehirspor Başkanlığı yaptı. Eskişehirspor’un 1965’te kurucuları arasında yer alan Aydın Begiter, 1985-1990 ve 1999-2000 yılları arasında Eskişehirspor Başkanlığı yaptı. O’nun döneminde 1987 yılında Başbakanlık kupası kazanıldı. Eskişehirspor 1987’den bugüne 34 yıldır büyük bir kupa kazanamıyor.

///////////////////////////////////////

FOTO ŞAKA

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt: Hocam niye siz ve Ataç girdiğiniz her seçimi rahat alıyorsunuz da ben niye hep güç bela kazanıyorum?

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen: Kazımcığım, Odunpazarı bölgesindeki seçmenlerin tamamının oğullarını, kızlarını gelinlerini,  damatlarını CHP delegesi yazamadığın için olabilir mi?!!

///////////////////////////////////////

///////////////////////////////////////

DÜNYA TARİHİ

İki Dünya Starı Birlikte

Yıl 1960. 60 yıl önce iki Hollywood starı Sophia Loren ve Jayne Mansfield birlikte görülüyor. 1961’de ‘Kızım ve Ben’ filmiya Oscar alan Loren Dünya sinemasının en büyük akristleri arasında yer alıyor.  1967 yılında 34 yaşında trafik kazasında yaşamını yitiren Jayne Mansfiel, Marilyn Monroe’ya rakip olarak gösterilmişti.

///////////////////////////////////////

UNUTULMAZ REPLİKLER

“Eğer kafan kesilecekse, sakalın için üzülmene gerek yoktur.” (Seven Samuraı- Yedi Samuray)

///////////////////////////////////////

FIKRA

Benim Davam Yok

Adam şehrin en gözde semtinde bir büro tutmuş, içini güzelce döşemiş, kapıya da tabelasını asmış. Yeni bürosunda otururken kapı çalınıp da sekreter geleni odasına soktuğu anda eline telefonu alıp konuşmaya başlamış. "O iş tamamdır. Zaten benim aldığım davada kötü sonuç çıkmaz. Tabii... Tabii hemen hallederiz. Siz hiç merak etmeyin Ankara'da çok tanıdık var." Konuşma bir süre devam ettikten sonra sekreterinin odaya aldığı adama dönüp, "Ahh efendim," demiş. "Kusura bakmayın beklettim. Ama görüyorsunuz işler çok yoğun. Sizin ne davanız vardı?" Adam, "Benim davam yok," demiş. "Telefonu bağlamaya gelmiştim.”

///////////////////////////////////////

ÇİVİ

“Vatana ihanetin nedeni olmaz; er ya da geç bedeli olur.” Mustafa Kemal Atatürk