Bakanlığınız ve Milletvekilliğiniz dönemlerinde Eskişehir’e Türk Dünyası Kültür Başkentliği, Millet Bahçesi, Dede Korkut Parkı, İl Halk Kütüphanesi, okul yatırımları gibi çok şeyler kazandırdınız. Şimdiden Eskişehir’de iz bırakan Bakan olarak tarihe isminizi yazdırdınız. Bu güzel çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

-Önce nazik ve kadirşinas sorunuz için çok teşekkür ederim. Gerçekten 2011 yılında Eskişehir Milletvekili olarak Meclis’e girdikten sonra; sırasıyla Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı, Millî Eğitim Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı olarak hem Eskişehirimize hem bütün memleketimize ve milletimize hizmet etme fırsatını bulduk. Hatırlarsanız, 2011 yılında milletvekili olduğum zaman Eskişehir’de yaptığım ilk basın toplantısında arkadaşlarımız bana, “Milletvekili oldunuz, Bakan da olacak mısınız?” diye sormuşlardı. Ben de kendilerine bir lâtifeyle karşılık vererek demiştim ki: “Yat sahibi olmak meşakkatli bir iştir. Yatın masrafı, bakımı vs. vardır. Ama yatınız değil de, yatı olan bir arkadaşınız varsa işiniz çok daha kolaydır. Siz yatın masraflarıyla, külfetleriyle meşgul olmazsınız, onun nimetlerinden istifade edersiniz. Zaman zaman rica edersiniz, arkadaşınız sizi yatıyla gezdiriverir. Dolayısıyla bizim belki yatımız olmaz ama yat sahibi arkadaşlarımız olur. Ve dolayısıyla biz de onlardan Eskişehir olarak istifade ederiz.” Yani “yat sahibi olmak” derken  makam, mevki sahibi olmayı, sorunun ima ettiği şekilde Bakan olmayı kastetmiştik. Bildiğiniz üzere, milletvekili olur olmaz bakan olmadım. Önce Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı oldum. Ama daha sonra,  Millî Eğitim Bakanı olarak da Kültür ve Turizm Bakanı olarak da pek çok hizmet fırsatımız oldu. Ama onların dışında asıl dediğim gibi “yat sahibi” arkadaşlarımız sayesinde, yani başka Bakan arkadaşlarımız ve tabii Sayın Başbakanımız sayesinde (Tayyip Bey Başbakan, Abdullah Bey Cumhurbaşkanıydı) diğer mevki sahibi arkadaşlarımızın, Bakanlarımızın sağladıkları imkânlarla, desteklerle Eskişehir’e çok güzel hizmetler kazandırıldı çok şükür. Sizin de zikrettiğiniz gibi Eskişehir’in 2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti olması da bunlardan biri… Türk Dünyası Kültür Başkentliği meselesi bizim 2011 yılındaki seçim vaatlerimizden biriydi. 28 Mayıs 2011 tarihinde Odunpazarında yaptığımız mitingde gündeme gelmişti. Odunpazarı mitinginde, bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından, Eskişehir’e iki önemli seçim vaadinde bulunulmuştu. Bunlardan bir tanesi Eskişehir’in 2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edileceği vaadi idi. Başka vaatler de vardı ama ben en önemlilerini ve sorunuz açısından öne çıkanlarını söylüyorum. İkincisi de Eskişehir’e bir Teknik Üniversite kazandırılacağı vaadi idi. Çok şükür bunlar yerine geldi. Eskişehir 2013 senesinde Türk Dünyası Kültür Başkenti oldu. Bunun için özel bir kanun çıkardık. O zamanki milletvekili arkadaşlarımızın da yani altı milletvekilimizin de desteği ile Meclis’te bu kanun kabul edildi. Ve Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı kuruldu. Bu ajans biz dahil herhangi bir partinin veya milletvekilinin arka bahçesi gibi olmasın, Eskişehir’in bütün kurumsal aktörlerinin bir ucundan tuttuğu  partiler-üstü bir yapısı olsun diye ajansı şöyle kurmuştuk: Yasayı biz hazırladığımız için rahatlıkla söyleyebiliyorum. Ajans yönetim kurulunun başında il Valisi olacak.  Yönetim kurulu üyeleri de Eskişehir’deki oda başkanları; Sanayi Odası, Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanları, İl Genel Meclisi Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı, İlçe Belediyelerini temsilen kendi aralarından seçecekleri  bir ilçe belediye başkanı, o zaman iki üniversitemiz vardı bunların rektörleri… Böyle bir yönetim kurulu oluşturduk. Bir yıl çalışıldı ve güzel işler yapıldı. Tabii biz de siyasetçiler olarak destek olduk. Kanun gereği Başbakan Yardımcısı başkanlığında ilgili Bakanların da (Kültür ve Turizm, Maliye, İçişleri) katıldığı bir koordinasyon kurulu vardı. Oralarda da danışman gibi hizmet verdik milletvekili olarak. Eskişehir o süreçten çok kârlı çıktı. Sizin de saydığınız somut eserlerin, Dede Korkut Parkı gibi, İl Halk Kütüphanesi gibi, Millet Bahçesi gibi, Esminyatürk gibi, Bilim, Sanat ve Kültür Merkezi gibi, Şücaeddin Veli Türbesi ve külliyesi, Battal Gazi Türbesi gibi restore edilen camii ve türbelerimiz, köprülerimiz, tarihi eserlerimiz, yani somut tarihî ve kültürel varlıklarımızın  dışında,  ayrıca bir de çocuklarımızı ve gençlerimizi, özellikle lise çağındaki on binin üzerinde gencimizi, öğretmenleriyle birlikte ata yurtlarına yani Türkmenistan’a, Azerbaycan’a, o zaman henüz Rus işgaline uğramamış olan Kırım’a, Batı Trakya’ya, Kırgızistan’a, Kazakistan’a, Kıbrıs’a, Bosna Hersek’e, Makedonya’ya gönderme fırsatımız oldu. Oralarda geziler, arkadaşlıklar kurdular, Atayurtlarını gezdiler. Çünkü Eskişehir biliyorsunuz aynı zamanda bir muhacir şehridir. Bir göçmen şehridir. İmparatorluk bakiyesi bir nüfus barındırır. Kafkas, Çerkez, Abaza, Kırım Tatarı, Kazan Türkü, Rumeli muhaciri, yani Batı Trakya’dan, Makedonya’dan, Kosova’dan, Bosna’dan, Bulgaristan’dan gelen hemşerilerimiz vardır. Dolayısıyla o çocuklarımız da atalarının göçtüğü ülkeleri görme fırsatını buldular. Ayrıca “TürkVizyon” diye bir Türk Dünyası Müziği yarışması gerçekleştirildi. Eskişehir’den canlı yayın yapıldı ve buraya bütün Türk dünyasından, hatta  sadece Türk dünyası da değil, Ukrayna’dan Moldova’dan müzik grupları katıldılar. İki yüz milyonun üzerinde insan Eskişehir’den yapılan bu canlı yayını izleme fırsatına sahip oldu. Pek çok güzel eserler yayınlandı, belgeseller hazırlandı. Dolayısıyla Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkentliği sürecini doya doya yaşadı. O süreçte sizin de söylediğiniz gibi yeni somut eserlerimiz de ortaya çıktı. İnşallah önümüzdeki ay tamamlanacak olan Millet Bahçesi bunların en başta gelenidir. Millet Bahçesi biliyorsunuz eski stadyumun yerine yapılıyor. O Millet Bahçesi, Türk Dünyası Ajansı ve Vakfının eseridir. Dolayısıyla yeni stadyum da Türk Dünyası Ajansı ve Vakfının eseridir. Çünkü Millet Bahçesi ve Yeni Stadyum Türk Dünyası Ajansı ve daha sonra devamı olan Vakfın bütçesinden gerçekleştirilmiştir. Hemen Millet Bahçesi’nin karşısındaki yeni İl Halk Kütüphanesi de inşallah yakında tamamlanmış olacak. Yeni İl Halk Kütüphanemiz eski Kütüphane’nin tam on katı büyüklüğündedir.  Türk Dünyası Vakfı tarafından şehrimize kazandırılan Dede Korkut Parkı, biliyorsunuz geceleri insanların geçmekten korktuğu bir alandı. Orası şimdi sadece yakın çevrede oturan insanların değil bütün Eskişehir’in, emeklilerimizin, gençlerimizin, kadınlarımızın, çocuklarımızın, engellilerimizin  sabah sporu ve akşam sporu yaptıkları çok güzel bir mekân oldu. Sadece bir park alanı gibi değil aynı zamanda bir kültür alanı. Çünkü orada Türk Dünyasında bir benzeri daha olmayan Dede Korkut Anıt Duvarı var. Bu anıt duvar gerçekten çok orijinal bir eserdir. Dünyada da belki bir başka örneği yoktur. Dede Korkut hikayelerinin  metinleri burada mermere işlenmiştir.  Metinlerin üzerinde de Türk dünyasından gelen sanatkârların yaptığı, hikâyelerdeki olayları ve kahramanları tasvir eden çok güzel minyatürler vardır. Dolayısıyla Eskişehir’imiz açısından çok önemli bir kültürel eser, bir “Kitap Duvar” oluşturulmuştur. Bu eserin ortaya çıkmasında tasarım ve organizasyonunu da yaparak emeği geçen sevgili Bekir Soysal Bey kardeşime de buradan bir kere daha teşekkür ediyorum. Tabii bütün bu faaliyetleri gerçekleştiren Türk Dünyası Kültür Ajansı Yönetim Kurulu’na ve daha sonra onun devamı olarak kurduğumuz Türk Dünyası Vakfı Mütevelli Heyeti’ne, Vakıf çalışanlarına  ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum. Dediğim gibi sadece Millet Bahçesi, Dede Korkut Parkı, İl Halk Kütüphanesi değil, aynı zamanda Türk Kültür hinterlandındaki belli başlı tarihî,  mimarî eserlerin küçük birer replikalarının olduğu Esminyatürk bahçesi de çok önemli bir kazanımdır. Oradaki büyük kubbeli bina,  yani içinde Kütüphanesi, Türk Müziği Müzesi, Matematik  ve Türk Bilim Tarihi tanıtım salonları, sergi alanları ve amfisi olan Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi de Türk Dünyası Vakfı tarafından tamamlanmış ve sonra Anadolu Üniversitesine tahsis edilmiştir. Şu anda buranın işletmesini Anadolu Üniversitesi yapmaktadır. “Niye Anadolu Üniversitesine böyle bir jest yapma ihtiyacını duydu Türk Dünyası Vakfı?” derseniz,  çünkü Anadolu Üniversitesi de gerek Millet Bahçesi gerekse yeni stadyumun yapımına olanak sağlayan yasal düzenlemeye onay vermişti o zamanlar…  Ve dolayısıyla o zamanki rektörümüz Prof. Dr. Naci Gündoğan’a çok teşekkür ediyorum. Naci Hoca,  hem Anadolu Üniversitesi Rektörü olarak hem de Türk Dünyası Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi olarak bu sürece çok olumlu katkılarda bulundu.Aynı şekilde, Osmangazi Üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr. Fazıl Tekin Hocamızın değerli katkılarını da özellikle anmak isterim  Kendilerine, eski Valilerimiz Kadir Koçdemir ile Güngör Azim Tuna’ya, bütün mütevelli heyet üyelerimize çok teşekkür ediyorum.

Sizce AK Parti’nin Eskişehir’e yaptığı en önemli yatırım hangisidir? 17 yıllık iktidar döneminde Eskişehir’e yapılan yatırımlar hakkında bilgi verir misiniz?

Dediğim gibi Eskişehir sadece Türk Dünyası Ajansı ve Vakfı’nın yaptıklarıyla değil, aynı zamanda merkezî hükümetin son on yedi yılda şehrimize kazandırdığı  yatırımlarla da bu dönemi çok güzel geçirdi. Bakın bu yapılanlardan bazılarını sadece satırbaşlarıyla sıraladığımızda bile nasıl bir liste çıkıyor:

  • Karayolu ulaşımında, toplam 2.583 km asfalt çalışması, 24 köprülü viyadük, 17 kaza kara noktası ve 30 km tek yol iyileştirme çalışması, 147 km oto korkuluğu yapıldı.

  • Toki ve Emniyet Genel Müdürlüğünün ortak protokolü ile hayata geçen ve akıllı bina teknolijisine sahip olan Emniyet Müdürlüğü binası şehrimize kazandırıldı. Türkiye’nin alanındaki en modern binalarından sayılan yapı tam 40.000 m2’lik alan üzerine kurulu olup 35 Milyon TL maliyet ile inşa edilmiştir.

  • Gösterişli mimarisiyle dikkat çeken yapılardan olan Eskişehir Adalet Sarayı binasının yapımı 2008 yılında tamamlandı. Toplam 40.672 m2 alan üzerine kuruldu.

  • Eskişehir Vergi Dairesi Başkanlığının yeni hizmet binasının yapımıyla, şehirde bulunan İki Eylül, Battalgazi ve Yunus Emre Vergi Daireleri tek çatı altında toplandı. Bu bina 17.276.000 TL maliyet ile inşa edildi.

  • Eskişehir’de sağlık hizmetleri için 2002 yılından bu yana gerçekleştirilen sağlık yatırımlarından biri de Eskişehir Ağız ve Diş Sağlığı hastanesi. Türkiye’nin alanında en büyüğü olma payesini kazanan bu hastanemiz 90 üniteyle hizmet veriyor.

   Temelini eski Sağlık Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu ile birlikte attığımız 800 yatak kapasitesine sahip Yunusemre Devlet Hastanesi ile sağlıkta tek çatıda birleşme projesi gerçeğe dönüştü. Yine Bakanlığım döneminde temelini o zamanki Sağlık Bakanımız Dr. Müezzinoğlu ile birlikte attığımız Eskişehir Şehir Hastanesi 341.287 m2 alana sahip dev bir yatırım projesiydi. Bugün sadece Eskişehirli hemşerilerimize değil, bütün Türkiye’den gelen hastalara hizmet veren Şehir Hastanemiz, göreceksiniz, önümüzdeki yıllarda Avrupa’dan, Ortadoğu’dan, Rusya’dan gelen hastalara da hizmet veren çok önemli bir sağlık turizmi merkezi olacak inşallah. Kamu Hastanesi statüsünde vatandaşlara ücretsiz sağlık hizmeti veren hastanede bugün 254 polikinlik, 35 ameliyathane ve 131 yoğun bakım ünitesi yer alıyor.   Bunun yanında 2258 araçlık otoparkın yanı sıra helikopter pisti ve ücretsiz vale hizmeti yer alıyor. AK Parti’nin toplu konut olarak da Eskişehir’e getirdiği hizmetler var.

*Biliyorsunuz Vadi Şehirde 2414, Aşağısöğütönü’nde 1265, Şeker Mahallesinde 644 olmak üzere toplam 9.156 konut Eskişehir’e kazandırılmıştır.

YÜKSEK HIZLI TREN PROJESİ

AK Parti döneminde Eskişehir ilk hızlı trenin bağlandığı şehir oldu. Türkiye’nin ilk hızlı treni Eskişehir-Ankara hattında hizmete girdi. Daha sonra yine bu dönemde hızlı tren hattımız Konya ve İstanbul’a da bağlantılı hale geldi. Yollarımız duble yollar yapılarak otoyol haline geldi adeta. İstanbul’la ve çevre illerle ulaşımımız olağanüstü rahatlık kazandı.Yeni peronlarıyla ve trenleriyle Eskişehir artık Ankara’ya, İstanbul’a ve Konya’ya daha da yakın.

HASANBEY LOJİSTİK MERKEZİ

Demiryolunda her yeniliğin öncüsü Eskişehir’e 100.000.000 TL maliyet ile benzerleri sadece gelişmiş Avrupa ülkerinde görülen, modern bir lojistik merkezi kazandırdık. Önemli bir kavşak noktasında yer alan Hasanbey Lojistik Merkezi 1.4 milyon ton taşıma kapasitesine sahip.

YENİKENT KAPALI SPOR SALONU

5000 m2 alana sahip olan Yenikent Spor Salonunu 3000 seyirci kapasitesine sahip.

 ESKİŞEHİR OLİMPİK YÜZME HAVUZU

1000 seyirci kapasitesine sahip Olimpik Yüzme Havuzunu Eskişehir’e kazandırdık.

Eskişehir’e kazandırdığımız en güzel projelerinden birisi olan Yeni Stadyum, 34.930 kişilik kapasiteye sahip, UEFA standartlarına uygun olarak 140 milyon TL maliyetile inşa edildi.

Eskişehir milletvekili ve Millî Eğitim Bakanı olarak, gerek şehir merkezinde, gerekse ilçelerimizde, eğitim altyapımızı hem nicelik, hem de nitelik olarak tepeden tırnağa yeniledik, geliştirdik.

Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kademesinde okul sayısını 452'dan 603'a yükselttik. Eğitimde kaliteyi artırmak için mevcut derslikleri yeniledik, yıkılıp yeniden yapılan derslikler de dâhil olmak üzere 2.593 yeni derslik inşa ettik. Ayrıca 22 adet zenginleştirilmiş Kütüphane ( Z-Kütüphane ) kurduk. Şehrimize üçüncü üniversiteyi, Eskişehir Teknik Üniversitesi’ni kazandırdık. Evet, bu sorunuzun sonuna geldik ama yaptıklarımızın bir kısmına değinemedik bile…

Mesela, Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı ve Kızılay’ın imzaladığı protokol kapsamında Türkiye’nin en büyük gençlik kampları arasında yer alan Hasırca Gençlik Kampı yenilenen yüzüyle yeniden hizmete girdi. 100.000 m2 alana inşa edilen kampta 360 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Ayrıca kapalı ve açık havuzu, koşu parkuru, futbol ve basketbol sahaları ile hizmet vermektedir.

Tabii gençlerimiz için de irili-ufaklı pek çok spor alanı ve altyapı tesisi oluşturduk.

Şehrimize 198,2 milyon TL yatırımla 21 spor tesisi kazandırdık.

Abdurrahman Temel Futbol Sahası
Muttalip-1 Futbol Sahası
Muttalip-2 (İsmail Aydoğan) Futbol Sahası
Muttalip Sentetik Futbol Sahası
Çamlıca Kemal Unakıtan Spor Salonu
Çamlıca Tenis Kortu
V.Sami Sönmez Tenis Kordu (3 Adet)
Çamlıca Kemal Unakıtan Antrenman Salonu (2 Adet)
Muttalip Spor Kompleksi Kordu (2 Adet)
Muttalip Spor Kompleksi Bocce Sahasi (2 Ad.)
Mahmudiye Futbol Sahasi
Eskişehir Tepebaşı Gençlik Merkezi
Eskişehir Kapalı Yüzme Havuzu
Eskişehir Merkez Spor Salonu
Eskişehir Merkez Sporcu Kamp Eğitim Merkezi
Eskişehir İnönü Gençlik Merkezi
Eskişehir Gençlik Merkezi İkmal İnş.
Eskişehir Beylikova Spor Salonu Yapımı
Eskişehir Porsuk Spor Salonu Bakım Onarım Yapılması
Eskişehir Sivrihisar İlçesine Sentetik Çim Yüzeyli Futbol Sahası

Odunpazarı İlçesinde 1, Tepebaşı ilçesinde 1 adet olmak üzere 2 adet alan, “Riskli Alan” ilan edildi. Riskli alanın toplam büyüklüğü 83,65 hektar, toplam nüfusu 19.233 kişi, toplam bina sayısı 2.049 adet, toplam birim sayısı yaklaşık 7.928’dır. Bu risk alanlarında yapılacak dönüşüm çalışmalarıyla Eskişehir İlinde güvensiz yapılaşmanın önüne geçilecek, sürdürülebilir yaşam alanları oluşturulacak. Ayrıca; 3.092 binada 6.526 adet birimin risk tespiti yapılmıştır. Bu binalardan 1.407 adeti yıkılmıştır. Eskişehir iline sadece kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında bugüne kadar 32 milyon TL kaynak harcanmıştır.

ORMAN ve SU İŞLERİ YATIRIMLARI

Eskişehir’de son 14 yılda yapılan toplam orman ve su işleri yatırımı 1 milyar 78 milyon TL’dir.

Eskişehir Günyüzü Entegre İlçe H. (10 Yatak)

Eskişehir Mahmudiye Entegre İlçe H. (10 Yatak)

Eskişehir Çifteler Devlet Hastanesi Yeni Bloğu Eskişehir Sivrihisar Devlet Hastanesi Yeni Blok Yapımı

Eskişehir Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Kat İlave

Ayrıca 2002 de 6 olan ambulans sayısını 58’e çıkarttık. Yine 2002’de 6 olan 112 Acil İstasyon sayısını 28’e çıkarttık.

Sizce Eskişehir’in en büyük sorunu nedir?

Bence Eskişehir’in irili ufaklı bütün sorunları Türkiye’deki  herhangi bir başka şehrimizin sorunlarından çok da farklı değil. Eskişehir aslında bir yönüyle Türkiye ortalamasını da simgeleyen bir şehir. Türkiye’nin başka şehirlerinde de olan pek çok değişim ve dönüşüm Eskişehir’de de yaşanıyor. Dolayısıyla Eskişehir’in sorunlarını Türkiye’deki genel şehircilik sorunlarından soyutlayarak düşünmek doğru olmaz. Ancak Eskişehir’in bu anlamda en kendine özgü sorunu ve dolayısıyla şanssızlığı, merkezde, imaj ve algı yönetimini değil,  şehrin bütününe temel belediyecilik hizmetlerini ve altyapı yatırımlarını götürmeyi önceleyen bir anlayışın olmamasıdır. Dolayısıyla bu temel hizmet ve altyapı sorunları, AK Partili yerel yönetimler tarafından  Türkiye’nin başka şehirlerinde nasıl çözüldüyse Eskişehir’de de aynı şekilde çözülebilecek sorunlardır.

Kentin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Bu da bir önceki soruya verdiğim cevabın bir devamı gibi. Türkiye’nin geleceğini nasıl görüyorsak Eskişehir’in geleceğini de öyle görüyoruz. Yani Eskişehir’in geleceği Türkiye’nin geleceğinden bağımsız değil. İnşallah Türkiye’nin de Eskişehir’in de yarınları, bugünlerinden daha güzel olacak…

AK Parti Eskişehir merkezindeki yerel seçimlerde neden başarılı olamıyor?

Yerel seçimler öncesinde yaptığımız bazı televizyon programlarında da söylemiştim: Yerel seçimlerin dinamikler, genel seçimlerin dinamiklerinden çok farklıdır. Eğer ülkede çok olağanüstü bir durum yaşanmıyorsa, yerel seçimlerde, münhasıran o şehre mahsus söylemler, hassasiyetler, sorunlar ve algılar ön alır. Dolayısıyla Eskişehir’de de genel seçimlerde birinci olan AK Partinin yerel seçimlerde özellikle merkezde neden başarılı olamadığını çok özel şartlara bakarak değerlendirmek gerekir. En başta yerel seçimler parti eksenli olmaktan çok aday eksenli yürümeye müsait seçimlerdir. Zaman zaman yerel seçimlerde de parti kimlikleri öne çıkar ama özellikle Eskişehir’de yerel seçimlerde adayların kişisel imajı ve teşkilat motivasyonu daha belirleyici oluyor gibi görünüyor.

Yatırımların gelmesi konusunda CHP’li belediyelerle uyumlu çalışıyor musunuz?

Evet, yerelde zaman zaman şehre gelecek hizmetler konusunda herhangi bir belediyemize yardımcı olmamız gerekiyorsa gayet tabii yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Eskişehir’e yapılan bürokrat atamalarına müdahil oluyor musunuz?

Doğrusu şahsen çok müdahil olduğumu söyleyemem. Ama tabii Bakanlık yaptığım dönemde, gerek Millî Eğitim Bakanlığı gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığım dönemde, kendi bakanlığımın bürokrat atamalarına müdahil oldum tabii. Çünkü o iş benim görevimdi. Onun dışında başka bakanlıkların uhdesindeki bürokratik atamalarda, ilgili Bakan fikrimizi sorarsa, tabii biz de arkadaşlarımızla da istişare ederek, varsa bir adayımız veya tercihimiz onu söylüyoruz. Bunların bir kısmı yerine geliyor bir kısmı yerine gelmiyor. Bu da işin doğasında olan bir şeydir.

Siyaset dışında hobileriniz nelerdir?

Siyaset dışında; okumak, yazmak, Vakıf’la ilgili konular, eş dost ziyaretleri… Bunlar...

Fobiniz var mı?

Öyle çok belirgin bir fobim yok çok şükür.

En sevdiğiniz yemek hangisidir? Hangi tür müzikten hoşlanırsınız? En son okuduğunuz kitap hangisidir?

Yemekler arasında çok bir ayrım yapmam ama Türk mutfağının klasik tencere yemeklerini tercih ederim. Balık severim. Yöresel mutfakları severim. Gittiğim yerlerde yöresel yemekleri tercih etmeye çalışırım. Müzik olarak, öncelikle Türk müziği tabii. Türk müziğinin bütün formları. Klasik Batı müziğinden de hoşlanırım. Müzik türleri arasında, şundan hoşlanmam diyeceğim var mı, var. Son zamanlarda piyasa müziği denilen, arabesk bozması müziklerden hoşlanmıyorum.  Kitap olarak, ben öyle tek bir kitap ile başlayıp bitiremiyorum. Farklı farklı yerlerde mesela çalışma ofisinde başka, arabada başka, oturma odasında başka, yatak odasında başka, mutfakta başka olmak üzere hep açık duran kitaplarım var. Ben aynı anda üç-beş kitap okuyabiliyorum. Dergileri takip etmeyi severim. Hobilerimde söylemedim ama iyi bir dergi okuyucusu olduğumu zannediyorum. Bütün dergileri değil ama sevdiğim yerli ve yabancı dergiler var. Onları takip ederim. Bana bunları paylaşma fırsatı verdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Yayınlarınızda başarılar dilerim.

Editör: TE Bilişim