Türkiye’de normalleşmiş, alışılagelmiş birçok olayı şaşkınlıkla izliyorum.  Dünyanın birçok ülkesinde, bırakın hükümetin ya da yasaların izin vermesini, insanların akıllarına bile getirmeyecekleri şeyler burada son derece normal karşılanıyor.

Size çok taze bir örnek vereyim. Ayhan Aydıner konuyla ilgili ayrıntılı haberi yaptı. Hem konunun detaylarını hem de kendi görüşlerini sizlerle paylaştı. Haberi okur okumaz, Aydıner’in görüşlerinin aynısı olsun olmasın, karşı olsun olmasın ben de kendi görüşlerimi paylaşmak için derin bir istek duydum.

Odunpazarı Belediyesi Eskişehir Kent Ormanı içine iki tane tenis kortu yapmış.  Daha başka şeyler de yapmışlar. Belediyenin kendi facebook sayfasında paylaştığı habere göre Belediye Başkanı Kazım Kurt konuyla ilgili şunları söylüyor:

Hemşehrilerimizin rahat nefes alabilmeleri, keyifle ücretsiz piknik yapabilmeleri, huzur içinde dinlenebilmeleri ve güzel zaman geçirmeleri için Orman Müdürlüğü'nden 25 yıllığına kiraladığımız Akpınar, Kocakır ve Kent Ormanlarında baştan aşağı yenileme çalışması gerçekleştiriyoruz. Bu üç ormanda da birer kır kahvesi ve spor alanları olacak. Güvenlik için kamera sistemi kurduk. Kamelya ve mangal alanları oluşturduk. Buradaki sokak hayvanları için kulübeler yerleştirdik. Kuşlar için ağaçlara yuvalar yaptık. Kocakır'da basketbol sahası, Kent Ormanı'nda iki adet tenis kortu yer alacak, hemşehrilerimiz temiz havada spor yapacak. Bu tesislerde keyifli vakit geçirmenizi diliyor, sevgilerimi saygılarımı sunuyorum.”

Niyet, telakki, amaç son derece iyi niyetli, bundan kimsenin kuşkusu yok. Yürüme ve koşu yolları, olmasa iyi ama hadi piknik alanı, betonarme kır kahveleri, basket sahası. Sokak hayvanları için kulübeler, kuş yuvaları. Hepsine eyvallah diyelim. Diyelim de, Kent Ormanı’na yapılan iki adet tenis kortuna ne diyelim? Bir ormanın orta yerine tenis kortu yapmak, öyle herkesin aklına gelmez. O tenis kortu için bir tane çalı bile kesseniz başınız belaya girer. Yoksa, “tenis kortu yapacak başka boş alan bulamadık” şeklinde bir gerekçeniz var yoksa?

Merak ettim internete baktım. Oyun alanı artı yan taraflarındaki boşluklarla bir tenis kortu yaklaşık 450 metrekare. Bir tane yetmedi ya ikincisini de ekleyin 900 metrekare. Kestirmeden bir dönümlük orman alanına tenis kortu yapılıyor. Bitti mi bence bitmedi. En azından bir tuvalet ve oyuncuların kıyafet değiştirmeleri için en az iki tane soyunma kabini. Bir dönümü bile geçtik mi, geçtik. O alandan değil ağaç, bir çalı, üç beş karış çim söktüyseniz eğer, başka bir ülkede sizi hiç kimse affetmez.

Gelelim tenisle ilgili başka bir konuya. Eskişehir’de kaç kişi tenis oynuyor? Basket deseniz, halı saha deseniz anlayacağım ama tenis kortundan kaç kişi yararlanacak? O sporu yapmak için gerekli olan raket kaç liradan başlıyor, araştırdım. Biraz işe yarar bir şey olsun derseniz 300 lira. Benim baktığım yerlerde fiyatı 3.000 liraya kadar çıkıyor. Eminim çok daha pahalıları vardır. Eskişehir’de kaç kişi oynayacak?

Şöyle bir ihtimali de düşünmüyor değilim. Odunpazarı Belediyesi belki de, gençlere tenis sporunu tanıtmak ve sevdirmek için kullanacak burasını. Malzemeleri kiralayacak ya da ücretsiz verecek. Belki 1-2 tenis hocası tutup burada gençlere tenis eğitimi verecek. Çok güzel olmaz mı, bence olur. Ancak sorun o değil, sorun, o tenis kortunu yapacak başka bir yer kalmadı da mı getirip ormanın ortasına yaptınız? Oyunculardan birinin vurduğu top rakibi aşıp da arkadaki ağaçların arasına giderse, kim gidip arayıp bulacak o topu?

Ormanda piknik olmaz

Belediyelerin kendilerini halk için piknik alanları oluşturmak konusunda sorumlu hissetmeleri güzel bir şey. Yapmaları da gerekir. Ama ormanda piknik olmaz. Ne kadar kontrollü olacak derseniz deyin, olmaz. Çünkü piknik demek mangal demektir. Mangal demekse ateş demektir. En küçük bir ihmal, hepimizin evlerimizin penceresinden Kent Ormanı yangınını seyretmemiz kaçınılmaz bir kaderdir öyleyse.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım kurt’un Eskişehirliler için güzel hizmetler yapma isteğine asla karşı olamam. Buna kimsenin hakkı olmaz. Tenis kortu güzel, basket sahası güzel, kır kahvesi (?) soru işareti olmakla birlikte güzel, kamelya ve mangal alanları tartışılır, sokak hayvanları için kulübeler güzel, kuşlar için ağaçlara yuvalar güzel. Peki tenis kortu ne Allah aşkına? Bu kimin fikriydi acaba? Kimin fikri olduğuna bakmayacağız, bizim için önemli olan Kazım Kurt’un bu fikri kabul etmesi ve hayata geçirmesi.

"Ormanımdan bir dal kesenin boynunu keserim" diyen Fatih'ten bugüne...

Gelelim işin en vahim noktasına. Kazım Kurt söz konusu alanların Orman Bölge Müdürlüğü’nden 25 yıllığına kiralandığını belirtiyor. Demek ki, bu konudaki en ilgili kurum gerekli izinleri vermiş. Bu projelerin yapılacağından bilgisi var. Şimdi Odunpazarı Belediyesi’nin cevaplandırması gereken bir soru var? Aynı soruyu Orman Bölge Müdürlüğünün de cevaplandırması gerekiyor.

Kent Ormanına, Kocakır’a ve Akpınar’a bu tesisler yapılırken ağaç kesildi mi? Kesildiyse kaç tane ağaç kesildi?

Orman Bölge Müdürlüğüne; siz böyle bir şeyin olacağını bile bile nasıl izin verdiniz?