*Eskişehir’de tiyatro ve sanata bu kadar açık fikirli bir belediye başkanının olması sizce nasıl bir farklılık yaratmaktadır?

Eskişehir’in şansı bu... Artık neredeyse 20 yılını tamamlamış bir senfoni orkestrası ve kurumsal bir tiyatrosu olması, kentin sosyal hayatını yönlendirme noktasında müthiş bir lokomotif hizmet. Bu durum şehre birçok konuda katma değer sağlıyor. Şehre okumaya gelen ve geçici ikamette bulunan gençler, tiyatro ile çok sesli müzikle burada tanışıyor. Ve gittikleri her yere bu aydınlığı yayıyor. Yani sadece şehrin değil, bu hizmet ülkenin şansı. Malum, şairin dediği gibi ; “Karanfil elden ele”.

*Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarından mezun olduktan sonraki serüveninizden biraz söz eder misiniz?

1-2 yıl İstanbul Devlet Tiyatrosunda çalıştıktan sonra, 2003 senesinde Eskişehir Şehir Tiyatrosunun kadro sınavını kazanarak burada göreve başladım. Tiyatromuz bünyesinde Genel Sanat Yönetmenliği başta olmak üzere birçok farklı görevde bulundum. Bu dönemlerde yalnız Eskişehir değil ülkenin birçok şehrinde oyun yönettim, oynadım ve hocalık yaptım. Hiç boş durmadım, diyebilirim. 40 yaşıma sığdırdığım çok iş var. Sinema filmleri, diziler, tiyatro oyunları ve çok önem verdiğim gençler. Hocalık vazgeçilmezim oldu.

*Olmazsa olmazlarınız nelerdir?(Genel anlamda) 

Dediğim gibi hocalıktan sağlığım ve gücüm elverdiği sürece vazgeçmem. Gençlerle çalışmak her daim beni besledi. Birikiminizi paylaşmak -her konuda- insanı insan yapan yegâne olgudur. Mesleki anlamda diğer bir vazgeçilmezimse sahne! Üretmeden duramam. Oynamak ya da yönetmek! Olmazsa olmaz! Özel hayatımda ise vazgeçilmezlerim eşim, köpeğim ve Beşiktaş. Aileden gelen bir siyah-beyaz kültürümüz var. Standart bir futbol severlikle karıştırmayın. Onun dışında da gezi insanıyım. Keşif ve merak içimde hep oldu. Örneğin ülkemin her yerini karavanımla gezdim. Yapılacaklar listesinin başındaydı bu hayal. Üstü çizildi. Yaptım yani. Sırada dünya var.

*Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları dakariyerinizde nasıl bir noktada bulunuyor?

Çok önemli! Beni büyüttü. Bugünlere gelmemdeki en büyük etken. Tecrübe ve kariyer sağladı. Ama ben de karşılığını verdim. Hep ürettim. Asla yeni projelerden kaçmadım. Her görevi elimden geldiğince yaptım. Meslek hayatımda neredeyse 20 yıl geride kalacak. Eskişehir Büyükşehir Şehir Tiyatrolarında neredeyse 20 yaşında. Beklentilerimiz, heyecanlarımız, kariyer hedeflerimiz ve enerjimiz kurumumla benzeşiyor. Bir gün benim vizyonum, beklentilerim ve yapabilme gücüm Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarını aşarsa, o gün yollar ayrılır. Ya da tam tersi bir durumda…

Emre Basalak kimdir?

29 Nisan 1979 senesinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Aslen İstanbullu olan başarılı oyuncu, Boğa burcudur. İlk öğrenimini İstanbul’da bitirip Mersin’e yerleşti.1998 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’na girdi. Mezun olana kadar H.Ü.oda tiyatrosu ve devlet tiyatrolarında çalıştı.Mezun olduğu 2002 yılında, profesyonel olarak İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda görev aldı.2003 yılında Eskişehir Şehir Tiyatroları bünyesine katıldı.Bu arada başarılı oyuncunun oyunculuğu dışında başarı bir yönetmen tarafıda var.

Yazdığı oyunlar 

*Şüphe 2018

*D 21

*Deli

*Cuco bilmiyor

*Dostum Şifo

Ödülleri

*2018 – Bit Yeniği – Direklerarası Seyirci Ödülleri

*En İyi Yönetmen Ödülü

*2013 – Kurtuluştan Kuruluşa

*Uğur Mumcu Yılın Erkek Sanatçısı Ödülü

*2005 – D21 – Kültür Bakanlığı (TOMEB) Ödülü

*Tiyatro dışında sinema ve televizyonda üstlendiğiniz rollerlede sizi tanıyoruz.Size daha çok keyif veren hangisi tiyatro mu televizyon mu? Bir kaç cümleyle özetleyebilir misiniz?

Tabii tiyatro. Hem de açık ara.Hangi oyuncuya sorsanız aynını söyler. TV ve diziler bizi kitlelere tanıtan önemli bir parçası mesleğimizin. Ama ben ömrümün sonuna kadar Tiyatrocu Emre Basalak olarak kalacağım.

*Son zamanlarda büyük ilgi gören “Kuruluş Osman” dizisinde önemli bir rol alıyorsunuz. Bize biraz Gündüz Alp Bey’den, rolün teklifi ve kabul etme nedeninizden bahsedebilir misiniz?

Rol geçtiğimiz yaz sonu teklif edildi. Tarihimizin ve ecdadımızın hikâyesi. Beni hep cezbetti tarihi kişilikler. Tiyatroda Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal’i oynama onuruna erişmiştim. Televizyonda da Osmanlı Devleti’nin kurucularından birini oynuyorum. Onur verici bir duygu. Gündüz Bey savaşçı ve iyi bir siyasetçi. Her daim kardeşi Osman’ın yanında olmuş. Ayrıca tarihte Eskişehir bölgesinin valiliğini de yapmış. Bu da güzel bir tesadüf !

Banu Çevik- Haberes

Editör: TE Bilişim