NİHAVENT

Merhabalar dostlar,

Bugün farklı bir sanat dalından bahsetmek istiyorum sizlere. Aslında konu insan olunca sayfalarca yazabiliriz hepimiz. İnsan olma sanatı da sayfalarca yazılabilecek başka bir konu. Başlıktan anlaşılacağı gibi zor zanaat insan olabilmek, insan kalabilmek.

Dünyayı kasıp kavuran virüsün ve bunun etkisinin tüm hayatı olumsuz yönde etkilediğini hepimiz biliyoruz. Günümüzün her anı ve hayatımızın her noktası esir alınmış durumda. Yaşam kalitemiz neredeyse eksi değerde. Esaretten kurtulma ile ilgili net bir tarih yok. Belirsizlik yordu herkesi. Artık bu karantina bitsin ve hayat normale dönsün diye her doğan güne umutla uyanıyoruz.

İşte bu durumda insan olma sanatı başlıyor. Peki bu sanatın en önemli değer noktaları nelerdir? Hemen ilk akla gelenler maddi durumu kötü olanlara yardım etmek ya da erzak takviyesi yapmak gibi şeyler olabilir. Elbette ki önemli değerler bunlar. Kötü durumda olanlara destek olmak her türlü inanç ve birlikteliğin esas kavramlarından biridir.

Ama en önce kendimizi iyi insan olmaya zorlamalıyız. Hani bir atasözümüzde ‘’Kendin için yapılamasını istemediğin şeyi başkasına yapma’’ der ya, işte büyülü cümle bu. Bu büyülü cümle hem hayvanlar için hem de insanlar için geçerli. O yüzden önce sağlık demeli ve gereksiz temastan kaçınmalıyız. Evimizden çok acil ihtiyaç olmadığı müddetçe çıkmamalıyız. Eğer çıkacaksak hijyen ve temizlik kurallarına uymalıyız ki başkasının yaşam hakkına saygımız olsun. Sokak hayvanları için su ve mama koymayı unutmayın kapınızın önüne.

Görgü kurallarına uymak da bir göstergedir fakat yasaklar hep cazip gelir kurallar, engeller aşılır ve hatalar yapılır. Aslında her insan bilir kuralları, mantık çoğu şeyde tekdir ama uygulamada yerine getirilmez. Böylece düzen bozulur, sorunlar anlaşmazlıklar büyür de büyür.

Empati ise bir diğer önemli bir konu. Son zamanda kimsenin kimseye saygısı kalmadı. Hele ki trafikte gördüğüm manzara inanılır gibi değil. Korna sesinden kulak zarlarımız zarar görecek neredeyse. Hele o cadde ortasına çift sıra gelecek şekilde park edenler yok mu hayretler içinde kalıyorum. Bir de engelliler için ayrılmış yerlere park edenleri görüyorum ve hatta kaldırımda engelli meyilleri olan yerlere arabasını park edenler etraflarından ne kadar kopuklar.

İNSAN KALABİLMEK ÜMİDİYLE.