Söğütlü açıklamasında; “Özgecan Aslan,  Şule Çet, Ceren Özdemir, Gülistan Doku, Pınar Gültekin… Ve daha binlerce kadın. Hepsinin hikayesi aynı! Sırf hayır dediği için, boşandığı, ayrıldığı veya hiç birlikte olmak istemediği için katledildiler! Boşanan kadınları sapkın hayatlar yaşamakla suçlayanlar, boşanmalarını ne pahasına olursa olsun engellemek için Meclis’te komisyonlar kuranlar, aileleri parçalatmayacağız diye dört bir yerden açıklamalar yaptıranlar, Nafakayı kaldırmak için yasa hazırlıkları yapanlar,

şiddete ilişkin koruma kararları almamızı sağlayan 6284  sayılı yasayı kaldırmak isteyenler İstanbul Sözleşmesinden devletin imzasını çekmesi için uğraşanlar, öld

reni değil, öleni suçlayanlar, katilleri, yargılamadan hak ettikleri en ağır cezaları vermeden, toplum içine bırakanlar katledilen kız kardeşlerimizin cinayetlerinin sorumlusudur. Haftalardır, aylardır, yıllardır " Yasalar etkili uygulanmıyor, erkek şiddetine karşı acil önlem planı yapılmalı” diyoruz; ancak tüm bu çağrılarımıza kulak tıkayan sizler; bizim için hayati öneme sahip İstanbul Sözleşmesini tartışmaya açıyorsunuz. Oysa İstanbul Sözleşmesi, hukuki güvencemizdir.

İstanbul Sözleşmesini hedef alıp Sözleşmeden çekileceğini söylemek kadına yönelik şiddeti teşviktir. Biz kadınların susmaya, itaat etmeye, birbirimizi yalnız bırakmaya, şiddetle yaşamaya ya da evimizdeki, iş yerimizdeki, memleketimizdeki tüm kadın düşmanları ile yaşamak için savaşacağız.

Örgütlenerek, birbirimize kenetlenerek, yaşamı elinden alınmış katledilmiş kız kardeşlerimizin gülüşünü yüzümüze yerleştirerek mücadele edeceğiz. Kadınların kanı ile yazılmış ve kazanılmış hiçbir hakkımızdan bizi mahrum bırakmayacaksınız.

Cumhuriyetle kazandığımız haklarımızı kısıtlayan zihniyete, birlikte karşı koyacağız. Cumhuriyet bir kadın devrimdir, İstanbul Sözleşmesini tartışmaya açmak cumhuriyet değerlerini tartışmaya açmaktır. Hangi görüşten, düşünceden, etnik kimlikten, kültürden olursa olsun toplumun her kesiminden kadınların yaşaması, söz sahibi olması için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Biz kadınlar isyanımızla büyüyüp, kararlılığımızla kazanacağız. “Kadın gülüşlerimizi” esir almanıza izin vermeyeceğiz.

Biz kadınız! Varız! Eşitiz! Haklarımızın bilincindeyiz. Biz kadınız, direnişin ta kendisiyiz. Yineliyoruz; kadın örgütlerini ve İstanbul sözleşmesini hedef gösterenler, öldürülen tüm kadınların katilidir. Kadınların hayatını kendi siyasi çıkarlarınız için malzeme yapamazsınız. Hayatımız sizin oyuncağınız değil. Hepinizden hesap soracağız.

Kadınların ‘ölmek istemiyorum’, ‘ölmeden koruyun beni’, ‘beni öldükten sonra mı tutuklayacaksınız’ çığlıklarının yükselmediği bir hayatı kuracağız!

Yan yana gelerek, dayanışarak, yılmayarak, mücadele ederek kazanacağız.

Hiçbir kadının saçının teli zarar görmeyene kadar, tam eşitlik sağlanana kadar

meydanlarda olmaya devam edeceğiz! Yaşasın kadınlar yaşasın mücadelemiz!” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim