Eskişehir Kırım Türkleri Yardımlaşma ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Ercan Bozkurt, Eskişehir Kırım Halkbilim Araştırma Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Recep Şen, Romanya Dobruca Kırım Göçmenleri Derneği Başkanı Metin Gündoğdu ve Kırım Gelişim Vakfı Başkanı Ümit Şilit, Kırım’da yaşayan Kırım Tatar Türklerinin sesini duyurmak amacıyla ortak bir basın açıklamasına katıldı.
“Kırım’da yaşayan soydaşlarımız haksız iddialarla suçlanmakta ve hapis tehdidi ile karşı karşıyadırlar”
Ortak açıklamayı okuyan Eskişehir Kırım Halkbilim Araştırma Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Recep Şen, Kırım’ın Bahçesaray şehrinde gözaltına alınan Seytumer Seytumerov, Osman Seytumerov, Rüstem Seytumerov ve Amet Süleymanov isimli Kırım Türklerine, Rusya Askeri Mahkemesinde yapılan yargılamada hiçbir delil gösterilmeksizin toplamda 56 yıl hapis cezası verildiğini belirtti. 26 Şubat 2014 tarihinden bu yana Kırım’da yaşayan Kırım Tatar Türklerinin işgalci Rus idaresinin baskı ve zorlamasıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Şen, “Birçok soydaşımız maalesef tutuklama, kaçırılma, takibe uğrama kaygısıyla 1944 sürgün ve soykırımdan 45 yıl sonra ancak dönebildikleri anavatanları Kırım’dan tekrar çıkmak zorunda kalmışlardır. Kırım’da halen yaşayan Kırım Tatar Türkleri ise sürekli haksız iddialarla suçlanmakta, hapis tehdidi ile karşı karşıyadırlar. Yarımadada sık sık adam kaçırma olayları yaşanmakta, kaçıranlar birçok insanın gözü önünde resmi kıyafetli kişiler olarak tespit edilmelerine rağmen hiçbir kavuşturma yapılmamaktadır” dedi.
“Kırım Tatar Türksüz bir Kırım, Rus emperyalizminin yayılmacılığına terk edilmiş bir Karadeniz demektir”
Eskişehir’deki Kırım Tatar Türkleri olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesini göreve çağırdıklarını dile getiren Şen, “Sürgünde olduğu gibi bu gelişimler karşısında da sessiz kalmamalarını diliyor, Kırım’ın yeni bir Bosna, Urumçi, Kamboçya olmaması için harekete geçmeye davet ediyoruz. Kırım davası sadece Kırım’ın asli unsuru olan Kırım Tatarlarının değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin de davasıdır. Kırım Tatar Türksüz bir Kırım, Rus emperyalizminin yayılmacılığına terk edilmiş bir Karadeniz demektir. Ruslaştırılmış bir Kırım, Türkiye’nin Kuzey çevre kuşağının Rus tehdidi ve boyunduruğuna terk edilmesi demektir. Rusya egemenliğine terk edilmiş bir kırım, Karadeniz çevre kuşağındaki tüm ülkeler için çok büyük bir tehlike demektir. Bugüne kadar Kırım konusundaki hassasiyetin farkında olan devletimize seslenmek istiyoruz. Sadece hassasiyet değil, ülkemizin bekası için Rus yayılmacılığını ve Kırım Tatar Türklerini anavatanları olan Kırım’da barış içinde yaşamalarını sağlayacak somut adımlar atalım” diye seslendi.
“Kırım ve dünyadaki tüm insan hakları ihlallerini protesto edip sesimizi duyurmaya davet ediyoruz”
Şen, açıklamanın devamında, “2014’ten bu yana sessiz kalmayı seçen sözde dünya liderlerine ve ülkelerini, Kırım ve dünyadaki tüm insan hakları ihlallerini protesto edip sesimizi duyurmaya davet ediyoruz. Tarihi insan hakları ihlali ve soykırımla birlikte anılan Putin ve Rusya’sını protestoya, ‘yeter artık’ demeye, her millet ve dinden insanları bu zulme tepkide bulunmaya ve durdurmaya davet ediyoruz. Artık bütün mücadelemiz boyunca teröre, şiddete başvurmama ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalan Kırım Tatar Milli Hareketi ve onun yasal organı olan Kırım Tatar Milli Meclisi ile Kırım Tatarlarını zorbalıkla yok etmeye çalışan Putin idaresine karşı Kırım Tatarları boyun eğmeyecektir. ‘Putin çocuklarımız terörist değildir’ diyerek yeni eylem hareketimizi başlatacağız” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim