Halkımızın yaklaşık 21 yıl önce büyük umutlarla iktidara taşıdığı Adalet ve Kalkınma Partisi ülke sorunlarını çözmede başarısız oldu. Enflasyon rekor üstüne rekor kırıyor, cari açık aldı başına gitti, işsizlik yüksek, Avrupa Birliğine girmek artık hayal bile değil, eğitim sistemi yap-boza döndü, göçmen sorunu ortada,  genci yaşlısı hiç kimse gelecekten umutlu değil. Ülke bu haldeyken  önümüzdeki seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin  iktidarı kaybetmesi normal şartlarda kaçınılmaz olacaktır. Fakat gelin görün ki muhalefetin beceriksizliği, lider sorunun bir türlü çözülmemiş olması, büyük beklentilerle kurulan Altılı Masa’nın bekleneni verememiş olması hayal kırıklığı yarattı. Ortak cumhurbaşkanı adayı halen belirlenemedi. Dahası nasıl belirleneceği konusunda da bir fikir birliği olmaması bu iktidardan  kurtulmak isteyen seçmenin canını sıkıyor. Cumhuriyet Halk Partisi ve Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu‘nu aday olma niyetini açıkça ortaya koydu. Buna karşın özellikle İYİ partililer Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını istemiyor. Onlar da buna karşılık genel başkanları Meral Şener’in aday olması gerektiği fikrini ortaya atıyorlar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayın İmamoğlu‘nun adaylık niyetinin olduğu da bilinen bir gerçek. Ankara Büyükşehir belediye başkanı da ‘her an her şey olabilir’ diyerek adaylık umudu taşıyor. Altılı masanın diğer ortakları listelerde kendilerine verilecek çok sayıda milletvekili adaylığı karşılığında Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklemeye hazırlar. Muhalefet bu dertlerle uğraşırken vatandaş özellikle geçim sıkıntısı sebebiyle iyice daralmış vaziyette. Aslında büyük bir oy farkıyla seçimleri kazanması gereken muhalefet bu dağınık tabloyu sürdürürse seçimde bir hezimet daha yaşayabilir. Özellikle gençler ülkenin içinde bulunduğu durumdan son derece mutsuz.  Birçok genç  ‘yurtdışına nasıl giderim’ diye çabalıyor. Kimsenin ülkeyi bu karamsar tablo içinde bırakmaya hakkı yok. Muhalefetin bir an önce toparlanarak aklını başına alması şart. Daha fazla gecikmeden aday belirlenmeli. Ülkenin temel sorunların nasıl çözüleceği konusunda en azından ana hatlarıyla seçmen bilgilendirilmeli ve hızla artan kararsızların oyu muhalefet partilerine yönlendirilmelidir. Gerçekten ekonomide sorunları halının altına süpürülerek seçime kadar idare etme niyeti taşıyan hükümet vatandaşı canından bezdirdi. Bir taraftan enflasyonu düşüreceğini söyleyenler öbür yandan fiyatların daha da yükselmesinin önünü açacak işlere imza atıyorlar. İktidardan yılan halkın kendine umut olacak bir muhalefet bulamaması gerçekten de son derece acı. Her şeyin hızla değiştiği dünyada bizdeki iktidar ve muhalefet anlayışının aynı kalması, ülkemizin sorunlarını  çözümsüz bırakıyor. Uzun yıllardır konuşulmasına karşın Parti içi demokrasinin uygulanmaması ve adayların genel merkezler tarafından belirlenmesi Türkiye’yi ve diğer partileri çok daha iyi yönetebilecek insanların siyasete girmesini engelliyor Türkiye’nin kurtuluşunun tek yolunun değişim olduğunu artık anlamalı ve  önce değişmeli sonra da değiştirmeliyiz.

///////////////////////////////

Kur Korumalı Mevduat

Kurdaki yükselişi durdurmak için getirilen uygulama son aylarda dövizdeki yükselişi durdurmuş gözüküyor. Parasını kur korumalı mevduata yatıran vatandaş  yatırımıyla bu dönem için sadece verilen faizle gelir elde edecek. Yüksek enflasyona karşı dövizle ya da kur korumalı mevduatla  yatırımını korumaya çalışan vatandaşın parası enflasyona karşı eridi. Bu durumdan rahatsız olanlar parasını çekerse başka sorunlar yaşanmaya başlanabilir. Hükümet yıllardır süren kötü ekonomi yönetiminin sonuçlarının üstünü örtmek için türlü yollar deniyor. Bu yolların her biri orta uzun vadede ekonomiyi daha da bozacak işler. İktidarın umurunda değil. Tek düşündükleri şey seçime kadar geçici bir rahatlık sağlayarak iktidarlarını sürdürebilmek. Attıkları tüm adımlar buna yönelik.